Sabah telefonun çalmasıyla irkildim. Arayan Efeydi.
"Günaydın Hande" dedi açar açmaz.
"Günaydın"
"Bugün ormanda ki gözlem evine gelmek ister misin?" diye sorduğunda şaşırdım. Aslında gidebilirdim. Benim için iyi olurdu.
"Peki kabul. Saat kaçta? "
"1 saate seni almaya gelirim. Rahat şeyler giy" dedi.
Hemen hazırlandım. 1 saat çabuk geçmiş olacak ki pencereden Efe'nin arabasını gördüm ve hemen evden çıktım. "Hazır mısın" diye sorduğunda başımla onayladım. Yola koyulduk.
Tek kelime konuşmuyorduk. Efe sessizliği bozarak "neden bu kadar sessizsin?" diye sordu. "Bilmem" diyerek cevapladım. Açıkcası gerçekten nedenini bilmiyordum. Garipti.
"Az kaldı sabret" dediğinde yüzünde sinsi bir sırıtış belirdi. Ne olduğunu anlamayak başımla onay verdim.
Sonunda gelmiş olmalıydık. Çünkü etrafımız yemyeşildi. O an aklıma Kıvanç'ın gözleri geldi.
Çok özlemiştim abi. Çok seviyordum onu.
Bir anda aşk masalımı Efe'nin sesi bozdu. "Hadi arabadan in bakalım küçük prenses" dedi. Küçük prenses mi? Ne oluyordu bu şimdi? Bunu sonra düşünceğimi kebdime hatırlatarak arabadan indim. Çevreyi incelemeye başladım. Neden kimse yoktu? Çok tenhaydı orman.
Korktum.
"Neden kimse yok burada Efe?" diye sorduğumda "kulübede bekliyorlar bizi minik kuş" dedi.
Ne oluyordu lan buna? Göz önünde bulundurduğum her erkek yavşak çıkmak zorundamıydi? "İyi misin?" diye sordum.
Büyük ihtimalle birazdan öfke patması yaşayacaktım. Sinir olduğum şeyleri içimde saklamayıp direk söylemek,en sevdiğim huyumdu sanırım.
"Ne oldu?" diye sordu. Bir yandan da kulübeye doğru ilerliyorduk.
"Saçma salak lakaplar takmayı keser misin?" dedim. Bunları bana Kıvanç söylese sesimi bile çıkartmayacağımı adım gibi biliyordum.
"Özür dilerim hoşuna gideceğini sanmıştım küçük prenses" dedi.
İnadına mı yapıyordu yavşak?
Git gide efeye olan saygım azalıyor,onun yerini büyük bir öfke kaplıyordu.
"Ciddiye alınacak biri değilmişsin"
Dedim. Aynı zamanda keşke gelmeseydim diye de mırıldanıyordum. Bunları dediğim halde hiç istifini bozmuyordu. Yavşak ve sinsi gülüşü hala dudaklarındaydı.
Beni korkutmuştu. Biraz yanından uzaklaştım. Kulübeyi görüyordum ve git gide yaklaşıyorduk. Kulübenin kapısına geldiğimizde "önden buyur" dedi. Ona aldırmayarak içeri daldım.
Kulübede kimse yoktu. Bomboştu. Efe arkamdan geldi ve kapıyı kilitlemeye çalıştığını anlayarak koşar adımlarla yanına gittim ve "ne yapıyorsun" sen diyerek anahtarı elinden almaya çalıştım fakat başarılı olamadım.
Beni duvara yasladı. "Bir yere mi gidiyorsun?" diye sorduğunda "aklını kaçırmışsın sen bırak beni" diye cevapladım ve çırpınmaya başladım. Ama faydası yoktu. Beni öylesine sert duvara yaslıyordu ki zar zor nefes alıyordum.
Agladım ve bağırmaya başladım"imdat! Yardım edin!"
Efe sinirli bir şekilde" kes sesini sebi kimse duyamaz güzelim. Şimdi uslu bir çocuk ol" dedi.
Hala bağırmaya devam ediyordum. Cırtlak sesime dayanamadı ve bir eliyle ağzımı kapadı. Diğer eliylede cebindeki bıçağı çıkardi ve boynuma dayadı.
"Sana uslu ol dedim!" diye bağırdı.
Korkmuştum. Sesimi keatiğimi anlayınca elini ağzımdan çekti ve "seni istiyorum ama bedenini daha çok istiyorum" diyerek beni soymaya kalkışti.
Birden kapı kırıldı ve Kıvanç'ı gördüm.
Beni nasıl bulmuştu?
Vücuduma sertçe yapışan Efeyi tek hamlede aldı ve yumruklamaya başladı. Ardından muhteşem bir kafa attı. Resmen zevkten dört köşe oluyordum.
Haketmişti şerefsiz.
"Orospu çocuğu bu sana son uyarım olsun! Bu kızı değil bir yere götürmek yanından bile geçmeyeceksin! Anladın mı!" diye gürledi Kıvanç.
Bu söylediği şeyler çok hoşuma gitmişti. Beni sahiplenişi mutlu etmişti.
Ben bunları düşünürken Kıvanç dövmeye devam ediyordu.
O anda Efenin yerdeki bıçağa uzandığını gördüm. Koşarak bıçağı aldım ve "aklından bile geçirme" dedim. Kıvanç bana baktı ve ardından Efeye son yumruğunu geçirince yanıma geldi. Efe aldığı darbelere dayanamayıp bayılmıştı.
Kısık bir sesle "teşekkür ederim" dedim. Yüzümde hala olayın şaşkınlığı vardı. "Bundan sonra daha dikkatli ol" dedi ve arabaya bindik. Eve doğru yol aldık.Umarım bu yeni bölümü beğenirsiniz. En kısa zamanda yorumlarınızıda bekliyoruz. Teşekkürlerrr :))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK PEŞİNDE 5 YIL
Fiksi RemajaTam 5 yıl... 5 yıl boyunca süren bir aşk serüveni. İnsan rüyalarında da sevmeye devam eder miydi? Öyle bir aşktı işte... Çünkü bazen; Gölgen bile peşinden gelmese,yürümek gerekir...