Serenay'danBen savaşamam baba sen bilirsin, ya ağlar küserim ya da gülerim. Bu sefer gülmeyi seçtim, güldüğümde biter sandım.
Olmuyormuş, gülüp geçilmiyormuş.
Sen beni bıraktığında çok küçüktüm ve bu acıyla nasıl baş ederim bilemedim. Sefa amca vardı hatırlar mısın baba? Hani sana çok benzeyen, sürekli sen sandığım adam.
Sen terk edince bizi, onunla doldurmak istemiştim yerini bir nebze. Bendeki çocuk aklı, öyle kötü biri olduğunu görmemiştim.
Sen bana sevgiyi, şefkati öğretmiştin ya hani. O adam senin öğrettiklerini paramparça etti baba, beni farklı sevmek istedi.
Yaşım on bir, odamda bir nefes. Bir fısıltı.
"Çok güzelsin."
Güzeldim baba, senin güzelin değil mi?
"Baba... Sen mi geldin yoksa?"
Kocaman bir nefes alışı.
"Baban yok Serenay, ben varım."
"Sefa amca?"
Minicik bacaklarımda kocaman elleri hissettim ve avazım çıktığı kadar bağırdım.
Sen öğretmiştin baba, bedenime kimsenin dokunmaya hakkı olmadığını.
"Sessiz ol meleğim, seni seviyorum ben."
Çığlıklarım son ses odada yankılanırken elleri asla durmamıştı.
Annem neredeydi? Niçin yanımda değildi?
Sen baba bizi bırakmıştın ama küçük kızının çığlıklarını duyamayacak kadar mı uzaktaydın? Hani sen süper kahramandın, neden gelmedin?***Günümüz
Serenay ve Barlas o güzel yemeğin ardından eve gelmişlerdi.Serenay mutfaktan iki kadeh çıkardıktan sonra Barlasın yanına gitti ve kendini koltuğa fırlattı.
Barlas sehpada duran şarap şişesini kadehlere doldurduktan sonra geriye yaslandı.
Serenay şaraptan bir yudum aldıktan sonra Barlasa yakınlaştı ve ellerini boynunda gezdirdi. Barlas bundan hoşlanmışcasına bir ses çıkarınca Serenay boynuna bir öpücük kondurdu.
Ardından şarabından bir yudum daha aldı ve Barlasın boynuna daha kuvvetli bir öpücük kondurdu. Dudakları boynunda kalmışken dilini bir nebze çıkarttı ve Barlasın bir tepki vermesini bekledi. Barlastan gelmeyen tepki ile cesaretlendi ve dilini boynuna sürdü. Bu sefer Barlastan kuvvetli bir hırlama sesi çıktı.
Barlas ellerini Serenayın beline doladı ve kendine doğru çevirdi ani bir hareketle.
Dudaklarına yaklaştı ve alt dudağında dişleri ile oyalandı. Serenay ellerini biraz aşağı doğru indirdiğinde eli sertleşmiş erkekliğine değdi.
Barlas bu hareketle beraber aynı tepkiyi vererek Serenayın bacaklarını okşamaya başladı.
Serenay bir an duraksadı ve hareketsizleşti.
"Ne oldu güzelim?"
Serenay'ın gözü doldu ve Barlası elleriyle itekledi. Koltuktan destek alarak ayağa kalktı ve hiçbir şey demeden kendini dışarı atıverdi.
***Serenay:
Üzgünüm öyle bırakmak istememiştim.Serenay:
Bana bir süre zaman tanı, kendimi toparlamam gerekiyor.Barlas:
Sen nasıl istersen bebeğim, hiçbir zorunluluk yok.Barlas:
Beklerim sıkıntı değil elbette ama...Barlas:
Bir şey var Serenay, paylaşmak ister misin benimle güzelim?Barlas:
Paylaşalım zorlukları, acıları.Serenay:
Barlas seni çok seviyorum.Serenay:
Ve sana sonsuz güveniyorum.Serenay:
Ama bunu yapamam.Serenay:
Anlıyorsun dimi?Barlas:
Evet, sen ne zaman istersen burdayım.Barlas:
Ve ben de seni seviyorum güzelim ben de seni.***
Biliyorum çok tatsız bir bölüm oldu, üzgünüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutan|Texting
Non-FictionBilinmeyen Numara: Yatakta benim komutanım olur musun? Bilinmeyen Numara: Askerlerini çok kıskanıyorum bu yüzden. *** Cover by; Another Graphic / @eseven8