Uzun süredir tamamlayamadığım bir bölümden merhabaa!
İyi okumalar🌼
Serenay'dan:Barlasla konuşmamın ardından yaklaşık 2 saat geçmişti. Lemana verdiğim haberle hemen benim evimde bitmişti.
Birkaç parça koyduğumuz kıyafetler, çadırlar ve diğer ıvır zıvırların ardından kendimize birer kahve hazırlayıp bahçeye çıkmıştık.
"O değilde Barlasla aranız gerilmedi dimi bunu ayarlarken?" diye masumca bir soru yöneltti Leman.
"Hayır kuşum kendi kabul etti, bir de şey eskiden bir nişanlısı varmış vefat etmiş bu yüzden pek sıcak bakmıyormuş ilişkilere diye söyledi. Öyle diyince üzerine gidemedim zaten." diyerek bir açıklamada bulundum. Söylediklerimle Lemanın hafif bir moralinin bozulduğunu hissetmiştim.
"3 yıl geçmiş aradan kendini üzme sakın, hayat devam ediyor sonuçta o da biraz bunun farkına varır belki seninle."
"Güzel diyorsun Serenay'ım da ben kalbinde yaşayan bir varken oraya nasıl girebilirim."
"Yavru kuşum kendini üzme bu kadar, olacağı varsa olur denersiniz. Olmazsa ise sağlam bir dertlenme programı ile hallederiz bu olayı da."
Sonunda yüzünde ufakta olsa bir gülümseme olmuştu.
"Ee sizin Barlasla nasıl gidiyor, korkuların hakkında konuştunuz mu hiç?"
Sorduğu soruyla duraklamıştım, Leman'a yaşadığım her şeyi anlatmıştım ki zaten sadece ona anlatabilmiştim. Beni anlamıştı ve her zaman arkamda durup her canım yandığında bana sarılmış ve yaralarımı hafifletmişti.
"Bir kere durduk yerde saçma bir an geldi gözümün önüne, Barlasa hiçbir şey anlatamadım ama o anladı sanıyorum. Zorlamadı anlatmam için, bu yüzden galiba çok aşığım ona. Alınmadı, gücenmedi ama yanımda olduğunu hissettirdi."
Gözlerim hafif dolmuştu bunu fark eden Leman eline bir peçete alıp gözlerimi sildi ve yanaklarıma kocaman bir öpücük bıraktı.
Bundan önce yaşadığım üç ilişki olmuştu ve hepsinde paramparça olmuştum. Anlatamadığım anılarım yüzünden terk edilmiş, sürekli geçmişi kurcalamışlardı. Zordu bunları birine anlatmak, belki yaşamak kadar bile zordu. Sürekli kafamda olan sahneleri bir köşeye atmak isterken birileri gün yüzüne çıkarıyor ve sonra haklarıymış gibi anlatmaya zorluyorlardı.
"Hadi yatalım kuzum, sabah erken kalkarız." diyerek Leman ayaklandı ve beni de hafifçe kaldırdı.
"Güzel bir uyku çekmemiz şart, kamp yapacağımız adamlar asker sonuçta. Ağzımıza sıçmasalar bari!"
Onun bu söylediklerine gülüştükten sonra ona misafir odasını ayarladım ve odama çekildim. Elime telefonu aldıktan sonra Barlasa mesaj atmak için biraz düşündüm ve ardından sadece iyi geceler yazıp uyumaya karar verdim. Zaten yarın bolca vakit geçirebilcektik.
***
Sabah altıda kaldırılmış ve yola çıkarılmıştık. Aslan arabayı kullanıyor, Barlas ise sürekli hakaret ederek yol tarif ediyordu. Her defasında "Neyse kızlar var ağzımı bozmayacağım." diyerek bütün küfürlerin içinden geçiyordu.Leman elinde tuttuğu poğaçadan büyük bir ısırık aldı ve ağzı doluyken bir şeyler homurdandı. Kimsenin anlamadığını gördüğünde ise yine daha öfkeli bir şekilde homurdandı.
"Yarım saatten az kaldı." diye cevap verdi Aslan. Barlasla ben birbirimize aval aval bakarken, Aslan'ın nasıl anladığına aklımız ermemişti.
"Yarım saattir sana yol anlatıyorum hiçbir bok anlamadın, bunu anladın ya helal olsun kardeşim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutan|Texting
Non-FictionBilinmeyen Numara: Yatakta benim komutanım olur musun? Bilinmeyen Numara: Askerlerini çok kıskanıyorum bu yüzden. *** Cover by; Another Graphic / @eseven8