18~MERT

118 4 2
                                    

"Gözlerimi kapatıp açıyorum ve ne göreyim? Kalbimi çalmışlar!"

......

"Sabriye Sultaaan, çoraplarımı gördünmü?"

"Aşağıda, Aliya."

"Sabriye Sultan, kolyemin nerede olduğunu biliyormusun?"

"Askılığın oradaki sepette, Gamze."

"Sultanım pantolonumu bulamadım."

"Ütülüklerin orada, Deniz. Ben ütülerim şimdi."

"Güneş gözlüğüm nerede?"

"Ee kıro gibi kafana takmışsın, Emre, bulamaman normal."

"He, tamam. Donum yok ya!"

"Odanda, koltuğun üzerine güzelce koymuştum."

"Sağol papatya-Sultanım."

"Hadi hadi, hazırlan! Geç kalacaksınız yoksa."

İnanılır gibi olmasa da dünya turuna başlayacaktık. Tabi sadece keyif yok, güzelce çalışacağız. Çekimler, imza günleri.. zor olacak ama eğlenecek vakit 'de buluruz biz..

Hepimiz bavullarımızı hazırlayıp evden çıkmayı başarabilmiştik. İlk olarak Amerika'yı dolaşacaktık. Pek çok yerlere gitmiyorduk, sadece New York, Miami ve Curitiba (Brezilya) ya gidecektik. Zor olmayacaktır galiba.
Tekrar iki araba ile gidiyorduk. Tabi Rüzgarlarda geliyorlardı. Ah, ne güzel! İlk dünya turum ve bunu da Toprak ile geçireceğim!

"Deniz."

"Hm."

"Toprak, gelmelimi?"

Gülmeye başladı. Mavi gözleri yola kilitlenmiş ve kısılmıştı.

"Bilmem, cadı'ya soralım."

Onu hatırlamam ile kasılmıştım. Bu aralar cadı'yı görmek iyi hissettirmiyordu bana.

"Y-yok, gerek yok."

"Affedersin."

Arabadan bir ses yükseldi. Telefonuma baktığımda bu yazıyı görmek, kaderin benimle alay ettiğini gösterirdi. Hadi ama, cadı arıyor!

"E-efendim."

"Aliya, Deniz yanında mı? Yanında ise hemen hoparlöre al telefonu."

"Tamam. Aldım."

"Şimdi, iyi dinleyin. İlk olarak geleceğiniz yer New York, ben sizi bekliyor olacağım. Jet'i erkene aldım ve.. 20 dakika içinde kalkıyor olacak,"dedi. Deniz ile birbirimize şok olmuş bakışlarla bakıyorduk. 20 dakika?
"Çok önemli bir olayımız var, Aliya, seninle ilgili. Çabuk burada olun," dedi ve yüzümüze kapattı.

Deniz resmen 100lük yolda 200 ile sürmeye başlamıştı. Bende alel acele Emreleri arayıp, olayı anlattım. Onlarda bizim kadar şaşırmışlardı. Bakalım yetişecekmiyiz.

*

"Az kalsın kaçırıyorduk lan.."

"İyi hadi, geldik işte."

O anda kafama dank etti.
"Bu bizim jet'imiz değilmi? Nasıl bizsiz kalksın ki?"
Herkes bi' düşündükten sonra herşeyi çaktılar. Cadı bizimle oynamıştı. Bu uçak bizi beklemek zorundaydı ki!

"Kadın bizimle fena oynuyor ya!"diye sızlandı Emre.

"Ne yapalım, olan oldu."

Bu arada size oturduğumuz yerleri anlatayım. Hep iki, iki koltuklar, karşılıklı duruyorlardı. Gamze ve ben, karşımızda Mina ve Mira vardı. Diğer tarafta ise Rüzgar ve Emre, karşılarında Deniz ve.. hadi, siz söyleyin, zor değil!

Ummadığım Hayat (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin