Ummadığım Hayat (Düzenleniyor)

6~1 hafta 7 gün ise, 2 hafta Fanta'dır...

Selam arkadaşlar! Biraz geciktim ama nedenim var. Yani aslında perşembe günü yükleyecektim ama oda olmamıştı.. Cuma günü okuldan eve gelmişitm ama tekrar çıkmak zorunda kaldım ve ondan sonra hafta sonum boyunca eve bile gelememiştim. İşteeee. Neyse işte yeni bölüm. Buyruun! Ha unutmadan! Bilgisayarla birkaç sorun var ve yayınladıktan sonra düzenlemeliyim.... Multimedia'da Emre ve Egemen

......................

Yarın? Okul? Yarın?! Offf!!

''Okulun forması var mı?''diye sordum.

''Hayır ama yapmayı düşünüyorlar,''diye cevapladı Emre.

''Hmm.. Tamam. Ben yukarı çıkıyorum. Murat kaptanı aramam lazım,''dememle Sabriye sultanın yüzü düştü.

''Murat kaptan dediğin adam, kim?''diye sordu Sabriye sultan.

''Borçlu olduğum kahramanım. Türkiyeden bir sebep yüzünden ayrılmış ve almanyada yaşamaya karar vermiş. He, birde önceden kaptanmış,''dedim.

''Sabriye sultan? İyimisin? Bembeyaz olmuşsun?''dedi Emre.

''A-a? Ne beyazı? Turp gibiyim ben!''dedi Sabriye sultan ve Emre'ye sarıldı. Bende haber verip, yukarı çıktım.

Odama girip, dizüstü bilgisayarımı alıp, webcam'i açtım. Jake, Jenny ve kaptan bu saatlerde hep kafe'de olurlardı. Sanırım...

Birkaç kere çaldırdıktan sonra açtılar.

,,Wir wussten es einfach, dass du uns vergessen wirst!''(Bizi unutacağını biliyorduk!)diye açan bir Jake...

,,Wieso ruft ihr mich nicht an?''(Siz beni neden aramıyorsunuz?)diye sordum bende.

,,Wie denn?''(Nasıl?)dediğinde gözlerimi devirdim.

,,Es gibt sowas wie Handys?''(Telefon diye bir şey var?)dediğimde sustu.

,,Wie geht's, meine süsse?''(Nasılsın tatlım?) Jenny! Ay nasılda özlemişim o tipi!

,,Jennyy!!!! Gut, dir?''(Jennyy!!!! İyi, sen?)

,,Auch. Wie war dein erster Arbeitstag?''(Bende. İlk iş günün nasıldı?)

,,Gut.''(İyi)

,,Gibt es geilheiten?''(Taş varmı?)

,,Hmm hmm.. Sehr viele. Die denken auch gar nicht nur an sich selbst(!).''(Hmm hmm.. Çok. Hiç birtanesi sadece kendini düşünmüyor(!))

,,Ohh.. Und Schule?''(Ohh..Ve okul?)

,,Morgen ist mein erster Tag.''(Yarın ilk günüm.)

,,Habt ihr Uniformen?''(Üniformanız var mı?)

,,Für jetzt einmal nicht.''(Şimdilik yok.)

,,Und du willst die ganze Zeit nur mit einem Koffer Kleidung rumlaufen?!(Ve sen sadece bir bavul giysiyle mi dolaşacaksın?!)

,,Was? Nein. Bevor ich gekommen bin, wurde mir ein Schrank voller Kleidung gekauft.''(Ne? Hayır. Ben gelmeden önce bana bir dolap giysi alınmış.)

,,Ohh ok.''

,,Wo ist Murat kaptan?''(Murat kaptan nerede?)Ben hep kaptan desem de anlarlardı. Anlamaları normal. Almancası da buna benzer bir şeydi..

,,Er ist sehr beschäftigt. Das Café ist sehr voll.''(O çok meşgul. Kafe çok dolu.) dedi ve arka plandaki insanları gösterdi. Cidden çok doluydu. Birden Murat kaptan'ın sesini duydum.

,,Jake, Jenny! Könntet ihr mir bitte helfen?''(Jake, Jenny! Bana yardım edermisiniz, lütfen?)dedi. Ah, kaptanım benim. Ne kadarda özlemişim seni... Gözlerim istemsizce doldu.