Ummadığım Hayat (Düzenleniyor)

5~Şeyy... Benim uykum kaçtı...

Merhabalaar..:) Ben aslında bölümü yarın yüklemeliydim ama büyük ihtimal yarın internetim yok.. Bu yüzden şimdiden yüklemek istedim. Bölüm şarkısı bulamadım. Siz güzel birşey biliyorsunuzdur.. Multi'de az sonra Aliya'nın kombini.. :) İyi okumalaar

.......

Yarım saat sonra stüdyo gibi bir yere geldik. Kocaman bir yerdi. İnmeden önce gözlerime baktım. Biraz kızarıklık vardı ama umarım çok belli olmazdı. İçeri girdik ve ben sadece Denizi takip ettim. Deniz.. Ona güvenmekle yanlış mı yaptım?  Yapmışmıydım? Yapmamışmıydım? Güven çok önemliydi.. O  dizdiğin güven taşları bir kere yıkılırsa nasıl tekrar dizeceksin? Onca taşlar yıkılıyor. Güvendiğin kişi seni bırakıp gidiyor... Güven çok önemli.. Kıymeti bilinmelidir. Hele benim gibi kendi babasından terk edilen bir kız için güven sadece bir kelime değildi. Sadece beş harf değildi. Güven benim için birçok şeydi. Güvendiysem güvenimin yıkılmasını istemem.. Neyse.Sekreter gibi bir kız geldi ve oda falan bir şey anlattı. Zaten sadece Denizi  takip ettiğim için dinlemedim. Sonra bir kapıdan geçince herkezi sandalyelere oturmuş gördük. Emre ve Gamze iki kişilik yer ayırtmışlar ve Emre mal mal bize el sallıyordu. Yanlarına gidip oturduk.

 Emre ''Nerede kaldınız abi yaa,''deyince Denizle birbirimze baktık. Hala bana bakarak. ''Kaza olmuş,''dedi. Rahatladım. Çok korkuyordum. Güvenimin yerle bir edilmesinden.. Aslında Emre ve Gmaze'ye de anlatmak isterim.. Her şeyi.. Ama şimdilik biri yeterdi..Başımı  salladım ve 'cadı' kürsüye çıktı. 

''Mankenlerim.. Yeni mankenler. Hepiniz hoşgeldiniz. Bu gün  sadece tek tek fotoğraflar çekilecek. Başlangıç için size grup numaraları verilecek ve öyle sıra sıra her gün bir  grup çekilecek. Kağıtlar dağıtılıyorlar  şu an. Numaranızı alınca hangi gün çekileceğinizde yazacak. İyi günler,''deyip indi.

 Rüzgar grubuyla bize geldi. O, Toprak ve iki kız gelmişlerdi. Yüzleri pek benzemiyordu ama kardeş olabilirlerdi. Kardeşlermi acaba? Bana çok samimi bir gülümsemeyle bakıyorlardı. En azından Toprak gibi cırtlak bir şey değiller.

''Merhabaa,''dediler aynı anda.

''Selam,''dedim bende.

''Tanıştığımıza memnun olduk. Ben Mina buda ikiz kardeşim Mira,''dedi kahverengi saçlı olanı. Diğeri sarışın.

Şaşırmıştım. İkiz?!

''İkiz? Şey, ben sadece kardeş sandım.''

''Evet, çok duyarız. Ama ikizler illa benzemeli diye bir şey yok, değil mi?''dedi  Mira.

Başımla onayladım. Aslında ikizler hep birbirilerine   çok benzerler diye duymuştum... Ama cidden çok samimi kızlardı. Birde Toprak'ın grubunda.

''Kaçıncı grupsunuz?''diye sordu Rüzgar.

''Bir, siz?''

''Sekiz,''deyip  burun kıvırdı. Güldük.

Bir kız yanımıza gelip bizi aldı ve fotoğrafçı'ya götürdü.

''Merhaba. Bugün sadece tek fotoğraf çekilecek. Başlayalım isterseniz?''dedi ve birkaç asistan gibi birilerini çağırdı. Benim asistanım 23 yaşlarında bir kadındı. Ela gözlüydü ve siyah saçlı. Güzeldi.

''Gel otur canım. İsteklerini duydum ve bu beni cidden şaşırttı. İlk defa senin gibi bir mankenim oldu,''dedi ve gülümsedi.

''Teşekkür ederim.''

''Alya'dı, değil mi?''

''Aliya.''

''Hmm. Güzel isim.  Bende Merve.''