~HASTANE~

135 11 1
                                    

~HASTANE~


*Manuş Baba- Bu Havada Gidilmez;

Adamın eli kana bulanmıştı. Kendi vücuduma baktığımda karnımın biraz aşağısında bıçaklanmıştım. Adamlar kaçmaya başladığında dengemi kuramadım. Başım bir anda dönmeye başladı bir anda saçlarımın uçuştuğunu ve birkaç uğultu duyuyordum. Onun haricinde her taraf kapkaranlıktı. Bir süre sonra hislerimi kaybettim...

(Kerim'in anlatımı ile)

Adamlar kaçmaya başladığında ne olduğunu yeni anlıyordum. "Ediz ve Berkay adamları yakalayın!" Diye bağırdım Eliz bir anda dengesini kaybedince onu kucağıma aldım. Onu bu halde görünce bir an duraksadım. Kan kaybediyordu hemde fazlasıyla, yarım açık olan gözleri bir anda kapandı.

Ben arabaya doğru koşmaya başladım. Arabayı açtım ve Eliz'i arkaya yatırdım. O anda yanıma Arya ve Zana geldi. Arya arkaya Eliz'in yanına bindi, Zana ise benim yanımdaki yolcu koltuğunda oturuyordu.

"Arya yarasına bi bezle baskı uygula." Dedi Zana ben arabayı sürmeye yeni başlarken.

"Ben çantamı piknik alanında bıraktım." Dedi Arya titreyen sesiyle.

Hızlıca dirsek koyma bölümünü açtım ordaki fuları Arya'ya uzattım.

"En yakın hastane 47 km uzaklıkta." Dedi Zana.

"Kahretsin." Dedim ve gaza yüklendim. Hızlı hızlı arabaları sollarken daha 21 km gidebilmiştim.

"Hastane, Zana hastaneyi ara ve yaralı bir hasta getirdiğimizi, hızlı kan kaybettiğini ve kan grubunun AB Rh negatif olduğunu söyle!" Dedim sertçe.

"tamam" dedi ve telefon ile konuşmaya başladı.

Sonunda hastaneye geldiğimizde arka koltuğu açtım ve Eliz'i içerden çıkarttım. Kapının önündeki sedyeye Eliz'i yatırdığımda gidişini izledim. Arya ve Zana onunla gitmişlerdi ama ben gidemiyordum ayaklarım gitmiyordu. Ona ne olacaktı? Geri yanımıza gelebilecek miydi? Bu sorular gözlerimi dolduruyordu.

Arabaya geri döndüm ve otoparka çektim. Arka koltuğa baktığımda fular hep onun kanı ile dolmuştu. Eliz'in fuları, Eliz'in kanı ile kırmızıya boyanmıştı. Gözümde bekleyen o yaş fuların üzerine damladı.

Kokusu hâlâ burnumdaydı. Şu radyodan şarkıları açışı bağıra bağıra söylemeleri.

Kahretsin hızlı gelemedim, gelemedim işte. Ben onu neden koruyamadım? Önüne nasıl atlamadım? Annesi, annesine ne diyeceğim ben? O iyi olacak mı? Keşke onun yerinde ben olsaydım...

Sakin olamıyordum. Gözümdeki yaşlar durmuyordu. Yinede durumunu öğrenmeliyim. Hastaneye girdim ve Zana'yı aradım. Ameliyathane odasının önünde olduğunu söylediğinde hızlıca oraya ilerledim.

Arya ağlarken ben ne yapacağımı bilemiyordum. Bi anda ameliyathaneden hemşire çıktı ve o ismi söyledi

"Eliz Arslan?"

"Biz arkadaşlarıyız." Dedi Zana.

"Hastaya acil AB Rh negatif kan bulmalısınız." Dedi hemşire.

Sevdalılar MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin