~HALSİZ~
Şarkılar;
Olmayacak bir hayal - Cem Özkan
Aşk yeniden dizi müziği
Doğal afetim - Kahraman DenizRadyoyu açtığımda Cem Özkan'ın Olmayacak bir hayal şarkısı çıkmıştı. Kerim'e baktığımda "Durabilir." Dedi.
Olmayacak bi' hayale, kaptırdım kendimi
Sonra kuşkular, sardı bedenimi
Kocaman bir aşkın, içinde kayboldum
Bulamam yolumu, sen olmayınca
Yanımda kalsan, hep yanımda olsan
Gitmesen dursan, öylece baksan bana
Söz versen, sözünden hiç dönmesen
Ömrüm boyunca, hep beni sevsenDiye eşlik etti Kerim, Cem Özkan'a.
Her kelimeyi içten söylüyordu sözsüz bölümde gözleri gözlerimi buldu.
Sonunda hem şarkı bitmişti hemde yol.
Arabadan indik ve koşu yoluna girdik. İlk önce yavaş yavaş yürüdük sonra yürüyüşümüz hızlandı. Ardından yürüyüşümüz yerini koşuya bıraktı.En az yarım saattir koşuyorduk. Burası gayet güzel bir yerdi denizi sevdiğimi daha önce söylemiştim. Kerim durduğunda bende durdum.
"Biraz şurada oturmaya ne dersin?" Diye sordu. Kafamla onayladım ve gösterdiği bank'a oturdum.
"Eliz biraz özel olacak ama sormadan duramayacağım." Dedi ve bana döndü bende ona dönünce konuşmasına devam etti. "Sen neden sevgili istemiyorsun?" Diye sordu.
"Ben üniversite öğrencisiyim ve bu sevgili işleri şu an bana erken geliyor. Ayrıca okuluma odaklanmalıyım." Dedim.
"Peki bu süreçleri geçtin diyelim. Erdem sana çıkma teklifi etse kabul eder miydin?" Diye sordu bu sefer.
"Hayır kabul etmezdim. İlk önce teste sokardım onu ki geçemeyeceği uğraşamayacağı testlerim var. Erdem bişeyi istediğinde yapar sonra bırakır. Hevesini elde edip gerisini boşverir ona güvenmiyorum. O öyle bir insan öyle bir insanla zaten sevgili olmam ayrıca bu işler şurdan gelicek." Dedim kalbimi göstererek.
"O zaman sana bişey söyleyeceğim." Dedi Kerim.
"Seni dinliyorum." Dedim. Yapma. Yapma Kerim seni reddetmek istemiyorum yapma!
Elimi tuttu tam kalbinin üzerine koydu kalbi fırlayacak gibi atıyordu. "Şu deniz, gökyüzü kadar sonsuz benim sana olan sevgim. Şu denizin sonunu görüyor musun? Ya gökyüzünün sonunu? Hayır göremiyoruz benim sevgimde sana öyle o kadar sonsuz o kadar güzel ki. Eliz beni yanlış anlama seni zorlamam. İllada benimle sevgili ol demem diyemem. Ama sana şunu söyleyebilirim bu sevgim bir, iki günlük değil. Kendime seninle ilgili bir çok test yaptım. Kan grubundan, en sevdiği yiyeceğe kadar biliyorum. Senin bittere aşık olduğunu. Pepsisiz bir haftasının geçmediğini. Ufukları izlemeye bayıldığı için her gün saat 16.35 de balkonda bir saat dışarıyı izlediğini. Pizzaya bayıldığı için her hafta pazartesi günü ortaboy karışık ama mantarsız pizza yediğini. Mantar yememenin sebebi alerjisi olduğunu. Ev işlerini beceremediğini ama mükemmel yemek yaptığını. Tam 6 senedir tatlıcı olmayı hayal ettiğini. Siyah renge bayıldığını bu yüzden dolabındaki çoğu şeyin koyu renk olduğunu, bunları biliyorum çünkü ben sana bittim. Ben seni gerçekten çok sevdim incitmeden gizlice sevdim. Ama oyun bile diyordu ki açılmalısın bende bu gün sana söylüyorum Eliz Arslan. Sana aşığım. Seni çok seviyorum. Ama gerçekten çok seviyorum seni." Dedi Kerim.
Elimi bıraktı elimi geri çektim sanki benden bir cevap bekliyordu sanki ona evet bende sana aşığım dememi bekliyordu. Kalbim başladı bu sefer. Benimkide başladı hızlı atmaya çok hızlı attı. Fırlayacaktı yerinden ne istiyordu kalbim benden? Daha önce hiç böyle atmamıştı. Kerimin elini tuttum ve yumruk yapıp kendi kalbimin üzerine koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdalılar Mahallesi
ChickLit~Sevdalılar Mahallesi Babasız büyüyen ve ailesini yeni tanımaya çalışan çok çevreli kızımız aslında o çok yalnız. Hayat yüzüne gülmemiş. Peki hayatına girenler? Onlar bu kızın yüzünü güldürebilecek mi? Eliz Arslan'ın hikayesine hepiniz hoş geldiniz...