"Kerim bey tüm ürünler hazır." Dedi başka bir görevli.
"Sağol Hamza sen geç kasaya bende geliyorum." Dedi Kerim.
"Nereye gideceğiz?" Dedim
"Şş sürpriz gidince görürsün." Dedi
Kasaya geldiğimizde Kerim elindeki kredi kartını uzattı. Poşetleri elimize aldık ve oyuncakçıdan çıktık.
"Şu dolmuş durağına ilerle 3 dakikaya gelir dolmuş." Dedi Kerim üç dakika sonra gerçekten bi dolmuş geldi beraber bindik.
Sonunda Kerim inmemizi söyledi. Beraber indiğimizde kocam bir yazı karşıladı bizi. 'YETİMHANE' Yazıyordu.
Kerim'e baktım, gülümsedi.
"Her ayın 14'ünde buraya gelirim. Buradaki çoğu çocuğu artık tanıyorum iki çocuk dışında. Yalın ve Yonca." Dedi Kerim ve yavaş adımlar ile yetimhaneye girdik.
Bahçede ilerlerken "Merhaba Kerim bey hoşgeldiniz." Dedi bi kadın müdür.
"Hoşbulduk Gülçin hanım. Bu Eliz benim kız arkadaşım." Dedi Kerim ve elindeki poşetleri yere bıraktı.
"İlk önce Erkek bölümüne mi kız bölümüne mi geçeceğiz?" Diye sordu Gülçin hanım. Daha benimle konuşmadan.
"Bu sefer hepsini ortada toplamak istiyorum." Dedi Kerim.
"O zaman dışarıya bir masa kuralım mı?" Diye sordu Gülçin anım.
"Olabilir hem okul saati." Dedi Kerim.
"O zaman Bülent bey size yardımcı olacak siz alt kata inebilirsiniz." Dedi Gülçin hanım.
"Sağolun." Dedi Kerim ve poşetleri tekrar eline aldı. Binaya girdiğimizde bir adamla konuştuk ve yere büyük bir masa kurduk.
Poşetleri açtığımda 100 barbie, 100 kumandalı araba ve 100 günlük ve günlüğe özel kalemler vardı.
"Onların hepsini şuraya koy sevgilim herkese verelim." Dedi Kerim.
"Tamamdır sevgilim" dedim ve tüm oyuncakları üst üste dizdim.
"Çocuklar ne zaman gelir?" Diye sordum.
"Birazdan gelirler." Dedi Kerim.
"Of heyecan bastı." Dedim.
Kerim ellerimi tuttu. "Merak etme onlarda bizim gibi içten. Yalın ve Yonca biraz sıkıntı onlara beraber bakarız." Dedi Kerim.
"Bakarız." Dedim o sıra yukardan bir uğultu duyuldu. Kapıya baktığımda genç bir kız koşarak yanımıza geliyordu Kerim kollarını iki yana açtı. Kız koşarak sarıldı Kerim'e.
"Fıstık naber?" Dedi Kerim.
"İyi Kerim abi sen nasılsın?" Diye sordu kız.
"Bende iyiyim bak seni kiminle tanıştıracağım." Dedi Kerim ve bana doğru döndü.
"Bak fıstık bu Eliz benim kız arkadaşım." Dedi Kerim.
"Oo abi ne zaman yaptın, sevgili?" Dedi kız.
"Eliz bu fıstık ise Ezgi lise bir öğrencisi ve çok başarılı bir öğrenci." Dedi Kerim.
"Öyle mi memnun oldum Ezgi." Dedim ve elimi Ezgiye doğru uzattım.
"Aa yenge bizde el sıkışmak yasak biz direkt sarılıyoruz." Dedi Ezgi.
"Gel o zaman." dedim kollarımı iki yana açarken Ezgi sımsıkı sarıldı bana.
"Yenge Kerim abim senden çok bahsetti, bu adam sana fena aşık." Dedi Ezgi fısıltı ile.
"Biliyorum Ezgi şu an çaktırma ama bende ona çok aşığım." Dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdalılar Mahallesi
أدب نسائي~Sevdalılar Mahallesi Babasız büyüyen ve ailesini yeni tanımaya çalışan çok çevreli kızımız aslında o çok yalnız. Hayat yüzüne gülmemiş. Peki hayatına girenler? Onlar bu kızın yüzünü güldürebilecek mi? Eliz Arslan'ın hikayesine hepiniz hoş geldiniz...