Şu an hastanedeyiz Zananın hastanesinde kapının önünde bekliyoruz. Taksi ile bu hastaneye gelmiştik.
"Eliz." Dedi Kerim.
"Ne istiyorsun." Dedim.
"Az otur." Dedi yanını göstererek, oturduğumda fısıltıyla. "Kaçalım." Dedi.
"Ne kaçması? Sen sıyırdın iyice." Dedim.
"Evet, evet sensizlikten sıyırdım." Dedi.
"Kerim beni söylettirme sus ve usluca otur şurada." Dedim ve ayağa kalktım.
Bir sağa, bir sola yürüyordum.
"Eliz sende perişan oldun hastane köşelerinde Kerim'i al ve eve geç." Dedi Ediz.
"Yok ben iyiyim." Dedim.
"Ama Kerim'in yanında biri olmalı." Dedi Ediz.
"Seninde iyi olduğun söylenemez, kafanda 7 tane dikiş var." Dedim.
"O zaman nasıl yapalım?" Diye sordu Ediz.
"Bence sen Kerim'i al ve eve geç bende Yaman ve Berkay ile burda nöbetleşe durayım." Dedim.
"Güzel plan o zaman ilk sıra Yamanda sende bizimle geliyorsun." Dedi Kerim.
"Abi niye ben? Geceden beri uyuyamadım." Dedi Yaman.
"Benimde aklıma nöbetleşmek gelmedi bu yüzden bende uyumadım." Dedi Berkay.
"İyi halt ettiniz." Dedi Kerim sinirle.
"Tamam ilk sıra bende." Dedim.
"Ama Eliz..." diyordu Kerim onu susturan benim cümlem oldu.
"Aması maması yok ilk sıra benim sonra Berkay sonrada Yaman." dedim
"İyi biz hepimiz geçiyoruz." Dedi Ediz.
"Ben gelmiyorum." Dedi Kerim.
"Abi yürü ya." Dedi Ediz.
"Pardon sen niye gitmiyorsun?" Diye sordum.
"Kadın başına seni burda bırakamam." Dedi.
"Ne?!" Dedim ve devam ettim. "Kadınlık ile ne alakası var bunun?" Diye sordum.
"Kalamazsın Eliz." Dedi Kerim.
"Kusura bakmada bu gece ikinize kim baktı?" Diye sordum.
"Sen bize baktın ama bende sana baktım bundan haberin var mı?" Diye sordu.
"Nasıl yani?" Diye sordum.
"Akşam uyuduğunda odaya seni kim aldı?" Diye sordu.
"Sen bana güvenmiyor musun?" Diye sordum.
"Eliz sana güveniyorum bu güven ile ilgili değil. Sadece korkuyorum sana bişey olacak diye. Ben sana dokunmaya kıyamazken başkalarının zarar vermesinden. Belliki bize kin tutan biri var. Ben yaralandım, Zana, Ediz sende yaralan istemiyorum anla beni." Dediğinde Berkay'a baktım.
"Berkay sana bişey diyeceğim biraz eğil." Dedim Berkay eğilince kulağına "Eğer buradan ayrılmadan Yaman gelene kadar nöbet tutarsan, seninle Pırılı yaparım." Dedim.
"Gerçekten mi?!" Diye bağırdı Berkay.
"Evet!" Dedim onun gibi.
"Defolun kovuyorum sizi yürüyün." Dedi Berkay. Aa harbi bizi kovdu ya.
"Eliz ona ne dedin?" Diye sordu Ediz.
"Pırıl ile seni yaparım dedim."
"Hayatta uyumaz." Dedi Kerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdalılar Mahallesi
ChickLit~Sevdalılar Mahallesi Babasız büyüyen ve ailesini yeni tanımaya çalışan çok çevreli kızımız aslında o çok yalnız. Hayat yüzüne gülmemiş. Peki hayatına girenler? Onlar bu kızın yüzünü güldürebilecek mi? Eliz Arslan'ın hikayesine hepiniz hoş geldiniz...