~SEVGİLİM~
"Ay hadi dağılalım artık. Hava karardı." Dedi Umay ve sevgilisinin koluna girip çıktılar çardaktan herkes çıkarken ben hâlâ oturuyordum. Kerim karşımda donmuş vaziyetteydi.
Herkes çıkmıştı şu Umay'ın dediği şeyi yapmak zorundayım.
Kerim "Bende kalkayım." Diyerek kalkıyordu ki.
"Biraz otururmusun?" Dedim ve ona yaklaştım.
Kerim halsizce bana bakarken yüzünü yere çevirdi bi anda. Yüzünü ellerimin arasına aldım. Bana şaşkınlık ile bakarken dudaklarımızı birleştirdim. Kaç dakika öyleydik bilmiyorum sonunda nefesimin kesildiğini hissettim ve geri çekildim.
"Seni çok seviyorum." Dedim ve hızlıca ayağa kalktım tam çardaktan çıkacaktım. Kolumdan tutarak beni kendine çekti.
O hızla göğsüne çarpmıştım.Bi anda bana sarılınca bende ona sarıldım. Kerim benden ayrılınca kalbimin tüm vücudumu titrettiğini fark ettim.
"Yanımda kalsan hep yanımda olsan. Gitmesen dursan öylece baksan bana." Dedi. Cem Özkan'ın şarkı sözünü söylemişti. Az önce oturduğumuz bölüme geri geçtik ve oturduk. Benim kafam Kerim'in omzundaydı. Kerim hem saçlarım ile oynuyor hemde sürekli saçlarımı kokluyordu.
Söyleyecek söz bulamıyordum. Beni o kadar çok sevmiştiki Yamanlara anlatmıştı ama ismimi söylememişti. Sırf beni kenara sıkıştırmasınlar diye. Sevmişti ama kalbinde. Kimseye bahsetmeden kendi içinde.
"Kerim..."diyebildim. Devam ettiremedim kalbim hâlâ yerinden fırlayacak gibi atıyordu.
"Söyle Eliz'im" dedi.
"Benim gitmem gerekiyor." Dedim.
"Ben bırakayım mı seni?" Diye sordu.
"Y-yok ben kendim gidebilirim zaten hemen aşağıdaki sokakta ev." Dedim ve ayağa kalktım.
Hızlıca koşa koşa alt sokağa inmek için kullanılan merdivenlere yöneldim. Merdivenlerin tam orta basamağa oturdum. Kalbim fırlayacak gibiydi hâlâ. Üzerine elimi koydum ritmini düzenlemek için derin nefesler alıp veriyordum. Kerim'i düşünmemeliydim onu düşündükçe artıyordu ritmi. Boynumdaki kolyemi aradım kolyem yoktu. Böyle zamanlarda kolyeme dokunarak ritmi düzenlerdim yada heyecanımı onunla atardım.
"Eliz?" Diye bi ses duyduğumda arkama döndüm. Erdemdi arkamdaki.
"Ne yapıyorsun bu saatte burada?" Diye sordu.
Ayağa kalktım ve konuştum. "Şey ya bizimkilerle parkın çardağında oyun oynuyorduk bende eve gidiyordum." Dedim.
"Ben eşlik edeyim mi sana?" Diye sordu.
"Yok Erdem sen evine git ben zaten Aryalara geçicem. Tamam görüşürüz." Dedim ve merdivenlerden inmeye devam ettim.
Aryalara geldiğimde kapıyı tıklattım kapıyı Arya açmıştı. Hızlıca içeri girdim Arya'da içeri girip kapıyı kilitledi.
"Siz ne yaptınız orada baş başa?" Diye sordu.
"Arya her şeyi anlatıcam ama Gülcan teyze evde mi?" Diye sordum.
"Yok onu sizin eve yolladım annem sizin evde, sen bizim evde uyuyacaksın. Rahat rahat konuşuruz dedim." Dedi Arya.
"Arya gel oturma odasına geçelim." Dedim ve odaya girdim. Arya tam karşıma oturdu. "Ne oldu anlat." Dedi.
"Arya Umaya cesaret dediğimde bana Kerimi öpmemi ve Kerimi öptükten sonra onu çok sevdiğimi söylememi istedi ama bunu oyun için yaptığımı söylememem gerekiyormuş." Dedim. Arya heyecanla. "Kerim eniştem oldu!" Diye bağırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdalılar Mahallesi
ChickLit~Sevdalılar Mahallesi Babasız büyüyen ve ailesini yeni tanımaya çalışan çok çevreli kızımız aslında o çok yalnız. Hayat yüzüne gülmemiş. Peki hayatına girenler? Onlar bu kızın yüzünü güldürebilecek mi? Eliz Arslan'ın hikayesine hepiniz hoş geldiniz...