Bölümü bekleyen okurlardan özür dilerim bölüm geç geldi. Normalde bölümü yetiştirip Pazar günü atacaktım. Ama ne yazık ki şehir dışındaydım. Oradan geldim. Tam yarısını yazdım klavyem sizlere ömür. Bozuldu. 😔 El mecbur bölümü telefondan yazdım.
Telefondan yazmak çok zor sürekli yazdıklarımı kafasına göre çeviriyor çıldırdım. Bölümü gecenin yarısı anca toparlaya bildim.😫
Bir dahaki bölüm aksiyonlu olacak iki bölümdür sakin geçti biraz aksiyon katalım.😉
5395 kelime
İyi Okumalar ♥️♥️♥️
İmhotep, ellerini incinen bileğimden usulca çekip kaşları çatık bir şekilde Seth’in yanına doğru ilerledi. Seth’in elindeki siyah papirüsü eline alıp incelemeye başladı. Haritada ne yazıyordu bilmiyordum ama kötü bir şey yazdığı veya gösterdiğini adım kadar emindim çünkü İmhotep’in çatık kaşları saniyeler geçtikçe mümkünmüş gibi daha da çatılmıştı. İmhotep “Siktir! Siktir! Siktir!” diye bağırdı. Bağırmasıyla birlikte irkilmeden edemedim. İmhotep, sinirle ellerini gür koyu kahve saçlarından geçirip yolarcasına geriye doğru çekiştirdi. “Tabi. Biliyorlar Mısır’da benim açamayacağım boyut olmadığını. Bu yüzden kaponiklerimi diğer eski medeniyetlerinin tapınaklarında gizlemişler!” diğer öfkeyle konuştu. Seth’in de kaşları çatılmıştı. “Thot işimize çomak sokmasa olmazdı. Ne yapacağız şimdi gücün yerinde değil. Diğer antik medeniyetlerinin geçitlerini açabilecek misin? En önemlisi karşımıza çıkacak yaratıklarla nasıl başa çıkabileceğiz? Mısır’da olsak bir şekilde hallederdik. Şimdi başka bir medeniyetlerde ne yapacağız?” diye İmhotep’e soru yöneltti. İmhotep sıkkın nefesi koyverdi. “Bilmiyorum. Başa çıkmaktan başka çaremiz yok eğer kaponiklerimi bulup tamamen insan olamazsam... ne ben var olurum ne de kehanet.” Dediğinde kaşlarımı çatmadan edemedim.
Bu da ne demekti şimdi? ‘ne ben olurum ne de kehanet’ derken neyi kast etmişti?
“En yakın güneş tutulması 6 ay sonra eğer güneş tutulmasından önce kendimi tamamlayamazsam...” derin bir nefes alıp bana baktı. Çatık kaşlarının yerine hüzünlü bakışlar aldı. Neden hüzünlendi ki hiçbir şey anlamıyordum. Saniyeler içerisinde ifadesini düzeltip kaşlarını çatıp Seth’e döndü. “Önümüzde kısa bir zaman var. Elimizi çabuk tutmamız lazım. Ama Ra’nın da bu kısa zamanda boş duracağını zannetmiyorum. Engel olmaya çalışacağına eminim.” Dedi. Seth kasılı çenesiyle beni işaret ederek konuştu. “Sen Ra’’yi bir kenara bırak. Sen asıl bu kıza dikkat et. Gözünü ondan ayırma. Hele ki haritayı ondan uzak tut. Ona zerre kadar güvenmiyorum. Ben şimdi gidip tanrılar diyarında neler olup bittiğini öğrenip geri döneceğim.” Dedi. İmhotep, cevap vermeden başını tamam anlamında sallayıp elindeki haritayla tekli koltuğa oturup haritayı incelemeye başladı.Sıkıntı ile Emma ile Jack’e döndüm. İkisinin yüz ifadesinde korku vardı. Ben ise onların aksine sakindim. Şaşırtıcı şekilde sakindim. Yaşadıklarımdan dolayı olsa gerek. Ağır adımlarla onlara doğru ilerleyip kendimi dolu bir çuval gibi üçlü koltuğa Jack’in yanına attım. Emma şaşkın bakışlarla beni incelemeye başlamıştı ki dayanamamış olmalı ki “Nasıl bu kadar sakinsin? Farkında mısın orada oturan adam yüzyıllar önce yaşayan bir insan. Pardon Bir mumya!” diye sert bir şekilde fısıldadı. Ben cevap dahi veremeden Jack konuşmaya başladı. “Ne kehaneti? Ne yaratığı? Ne haritası? Neler oluyor burada? Emma’nın dediği gibi Nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun?” diye hayretler içerisinde konuşuyordu. Kafamı onlara doğru eğip “Tahmin dahi edemeyeceğiniz şeyler yaşadım bu olaylar artık beni şaşırtmıyor.” Diye fısıldadım. Jack kaşlarını çatık sorgulayıcı bir şekilde bana bakmaya başladı. Bir şey söyleyecek gibiydi ama söyleyemiyor gibiydi. “Ne...Ne gibi şeyler?” diye fısıltı ile sordu. “Hey! Sen! çocuk ondan uzak dur. Hemen arana mesafe koy.” Diye uyardığında herkesin başı İmhotep’e döndü. Kaşları çatık dik dik Jack’e bakıyordu. “Kime diyorum?! Duymuyor musun?! Oysaki kulağına yumruklamamıştım.” Dedi alayla.
![](https://img.wattpad.com/cover/247432531-288-k48080.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUMYA'NIN AŞKI ~İMHOTEP ~ (KASIM AYINDAN İTİBAREN DEVAM EDİLECEKTİR!)
FantasíaMısır Tanrıları ile Yarı Tanrı olan İmhotep'in savaşı ve bu savaşın ortasında kalan masum bir kız...