BÖLÜM: ١١ | ME'VÂ

1.2K 170 376
                                    

بسم الله الرحمن الرحيم

Bismillahirrahmanirrahim
(Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla)

Bismillahirrahmanirrahim(Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🗝️BÖLÜM: ١١ | ME'VÂ🗝️
"Sığınılacak yer."


Âmine kulakları sağır eden bir egzoz sesi ile gökyüzünü seyreden başını yola çevirdi. Ve bir arabanın son hızla ona doğru geldiğini gördü. Uzun farlarını açtıkları için Âmine yoğun bir ışıktan başka birşey göremiyordu. Son anda aklının başına gelmesiyle yolun kenarına kaçmaya çalıştı fakat araba daha hızlıydı. Bel boşluğuna aldığı darbe ile sertçe yere savruldu genç kız. Kafasını yere çarpmadan son anda kurtarmıştı. Nefes nefese başını yanında duran arabaya çevirdi. Kar maskeli bir adam kafasını camdan çıkardı ve şunları söyledi;

"İşimize taş koyarsan, kafanı o taşla ezmesini biliriz! Bu işin peşini bırak, bu sadece bir uyarıydı!"

Âmine peşpeşe yaşadığı şaşkınlıkla kalakalmıştı. Araba hızla yanından gazı kökleyip geçip gitti. Âmine arkasından baktığında ise alabileceği bir plaka yoktu.

Ne yaşamıştı az önce?

Açık açık tehdit edilmişti. 'Bu işin peşini bırak!' demişlerdi. Ama hangi işin? Bulaştığı tek birşey vardı. O da Fatıma'nın ona yarın anlatacaklarıydı.  E birde haşat ettiği karanlık adamlar vardı.

Demek ki Fatıma da kimsenin öğrenmesini istemeyecekleri kadar önemli bilgiler vardı. Tabi ki bu tehtid ona doğru yolda olduğunu göstermekten başka bir işe yaramamıştı. Elbette korkup yolundan dönmeyecekti.

Elini ağrıyan sağ bel boşluğuna bastırarak ayağa kalkmaya çalıştı. Gerçekten canı acıyordu. Maksatları onu öldürmek değildi bu yüzden son anda direksiyonu kırmışlardı. Ona çarpan ise arabanın kaputu değil, aynasıydı. Yine de çok sert çarpmıştı. Muhtemelen morarmıştı. Ah karnının bu gün aldığı ikinci darbesiydi. Sanırım gerçekten ciddi pisliğe bulaşmıştı!

Elini acıyan yerinden çekmeden küçük adımlarla evlerine yürüdü. Kapıyı annesi açmıştı. Âmine ise kapıyı çalmadan önce derin bir nefes alıp kendine güç toplamıştı. Ona birşey belli etmeyecekti ama mutlaka babasıyla konuşacaktı.

"Nerde kaldın kızım? Muhabbet koyu geldi herhalde." dedi gülerek Hatice hanım. Âmine tebessüm etmeye çalıştı annesine karşı. Beti benzi atmıştı.

"Evet, yengemle zaman geçirmeyi seviyorum biliyorsun." dedi içeri yürürken. Ona, ne Rukiye yengesinin hamilelik şüphesini ve sonrasında yaşadığı hayal kırıklığını, Ne Fatıma için karanlık adamlarla dövüştüğünü, Ne de az önce geçirdiği ölüm tehlikesinden bahsetmeyecekti.

HEMSÂYE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin