Suikasti yapacağı yer üst kıdemde bir askeri karargahtı ve orası en iyi eğitilmiş askerleri barındırıyordu. Ve araştırdıklarına göre General'in kızı Âmine'yi parmak izi almadan içeri alıyorlardı. Çarşaf ve maskeyle kendini kamufle edebilirdi genç ka...
Bismillahirrahmanirrahim (Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla)
Eğer bir namaz vaktinde okumaya başlayacaksanız, lütfen önce Allah'ın davetine icabet ediniz :)) Bizi her zaman okuyup yorum yapabilirsiniz. Oylarınız için şimdiden teşekkürler ❤️
Selamünaleyküm uzun zaman sonra iki bölümle birden geldim :)) Öyle güzel sahneler yazdım ki kendimi tutamadım her detayına kadar yazınca bir baktım iki bölümlük kelime sayısına ulaşmış :)) Bende ikiye böldüm ve peşpeşe paylaşıyorum umarım telafi etmiş olurum böylece geç kalışımızı ｡◕‿◕｡
UYARI: BU KİTAPTA GEÇEN BÜTÜN ERKEK KARAKTERLER HAYAL ÜRÜNÜDÜR. (😂)
BÖLÜM: ٤٧ | İNFİSÂL* *AYRILMA
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayat...
Hayat; dönüm noktaları dolu bir yolculuktur. Genç olmak; çocukluk yolculuğunun sonudur. Üniversiteye geçmek; lise yolculuğunun sonu ve evlenmek...
Evlenmek diğer bütün dönüm noktalarının en keskin olanıdır. Tüm hayatın değişir. Yaşadığın ev, alıştığın düzen, tek kişilik yatağın, hatta ve hatta soyadın...
Bekar olan herkesin evlilik dönüm noktası bir ömür huzura çıksın, evli olanlarında varsa huzursuzluğu huzura bıraksın yerini, yuvasında...
İşte şimdi tam o keskin dönüm noktasının ortasındaydı Mus'ab ve Âmine. Zaman akmış vakit gelmişti. Bugün Âmine ve Mus'ab'ın kına gecesiydi.
Adetlerde makbul olan düğün yemeğini ilk gün vermekti. Onlarda öyle yapmıştı. Öğle namazından çıkan erkekler köy yemekhanesinde kazan kazan pişen yemeklerden yemeye davet edilmiş. Kapıda bekleyenler Hamid paşa ve Yasin beyin yanında Mus'ab da karşılayıp tokalaşıyordu gelenlerle. Öyle parayla servis elamanı tutmanın haceti yoktu. Onlar birbirine yeterdi. Dört abisi vardı başta Âmine'nin, onun yanında Mus'ab'ın arkadaşları da eklenince bir tek aşcı tutulmuş, bütün davetlilere bol bol yetmişti ikramlar da.
Hanımlarda Aladağ konağında ağırlanmıştı. Şimdi ise gün batmış, kına vakti gelmişti. Bahçe ve salon doluydu. Hiç kimse eli boş gelmemişti, Âmine çok seviliyordu. Kimisi 'Ben Kur'an'ı senden öğrendim, hakkını ödeyemem.' diyor, kimisi hastayken yaptığı ziyareti unutamıyor, kimisi hiç beklemediği anda koştuğu yardımını. Böyleydi işte Âmine. Her birinde bir iz bırakmıştı.
