BÖLÜM: ٢٥ | VEFRA'

1K 155 242
                                    

بسم الله الرحمن الرحيم

Bismillahirrahmanirrahim
(Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla)

Bismillahirrahmanirrahim(Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM: ٢٥ | VEFRA'
Eksilmeyip değişmeyen 🖤

Çiçekler her zaman insanı mutlu eder mi?

Peki ya rengarenk çiçekleri siyah beyaz görebilecek şeyler yaşıyorsa insan?

Bazen baktığı yerden çok, hissettiği şey yönlendirir zihin mekanizmasını. Ve rengarenk çiçekler bile içinde ki karamsarlığı yok etmeye yetmez. Âmine sonbaharın ılık esintisinde bile üşüyecek bir ruh halindeydi. Kollarını bedenine sarmış ahşap oturakta oturmuş ve yönünü annesinin çiçekli bahçesine döndürmüştü.

Bu bahçede o kuryeyi aldıktan sonra ilk defa dışarı çıkacaktı. Dışarda onu kana susamış katillerin beklediğini düşündükçe daha çok kayboluyordu etrafında ki renkler. Daha çok siyaha bürünüyordu. Kana susamış değil tam olarak Âmine'nin kanına susamış katillerdi onlar!

Kendine cesaret vermeye çalıştı iç sesi. Teker teker karşısına çıksalar hepsini haklardı kendisinde o gücü buluyordu lakin bunların kumaşı âdiydi. Bunlar mertçe düşmanlık edeceğine arkadan vurmayı seçen karaktersizlerdi. İşte Âmine'nin yüreğine korku veren buydu.

Daha sonra aklına gelen şeyle bütün renkler geri geldi. Büzüşmüş oturuşunu düzeltip dikleştirdi omurgasını; eğer onların kurşunuyla ölürse bu Âmine'yi şehadet makamına erdirirdi! Bu Âmine'nin zaten sürekli dualarında dilediği bir duaydı!

O halde inananlara ebediyen korku yoktu!

Duyduğu korna sesiyle ayağa kalktı. Çiçekli yolun sonuna doğru geldiğinde eğilip renklerine tekrar kavuştuğu çiçeklerden birini kokladı ve pencereden Ayet-el Kürsi'yi okuyarak kızına bakan annesine el salladı. Annesinin de yanıtını gördükten sonra o da besmele çekti ve Ayet-el Kürsi'yi okumaya başlarken kapıyı açıp dışarı çıktı.

Asya turkuaz mavisi arabasıyla onu bekliyordu. Ayeti bitirdi ve hem arabaya hem kendisine üfledikten sonra arabaya bindi.

"Selamün aleyküm."

Asya gülümsedi. "Aleyküm selam Âmine'cim."

Âmine emniyet kemerini göğsünden geçirip ucunda ki soketi yerine takarken çekingen bakışlarını Asya'ya yönlendirdi. "Bu duruma alışmam zor olacak. Her seferinde sana zahmet veriyormuşum gibi hissedeceğim."

Asya arabanın anahtarını çevirirken üç kere 'cık cık'ladı. "Âmine yapma böyle lütfen. Dedim ya biz artık iki kız arkadaşız. Ve arkadaşlar arasında çekince olmaz."

Âmine güldü. Dün akşam söylediği ingilizce kelimeler aklına gelmişti. "Ne demiştin dün akşam bizim için. Heh, Power Freind!"

Asya da yüzünü buruşturdu ve ardından güldü. "Ayy çok iticiymiş gerçekten."

HEMSÂYE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin