BÖLÜM: ٣٩ | İNKİSÂR

855 120 304
                                    

بسم الله الرحمن الرحيم

Bismillahirrahmanirrahim
(Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla)

Eğer bir namaz vaktinde okumaya başlayacaksanız, lütfen önce Allah'ın davetine icabet ediniz :)) Bizi her zaman okuyup yorum yapabilirsiniz. Oylarınız için şimdiden teşekkürler ❤

(Çoook uzun ve duygudan duyguya geçiren bir bölüm oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Çoook uzun ve duygudan duyguya geçiren bir bölüm oldu. Yazarken okumanızı çok istediğim bir bölümdü umarım sizde bol bol yorumlarla emeğimizin hakkını vermiş olursunuz. )

BÖLÜM: ٣٩ | İNKİSÂR*
*Kırılmak, gücenmek

Ortalıkta göz gözü görmüyordu. Kara bir duman tüm evreni esir almıştı sanki. Göğe karışan alevler, onları tere boğan yoğun sıcaklık cehennemden farksız kılıyordu oldukları yeri. Oysa koca bir denizin yamacındalardı fakat ateşe çare bulamıyorlardı. Yoğun silah sesleri kulaklarını sağır etmişti. Tam o anda kız yerinden çıkıp koşmaya başladı. O adamların kaçmasına müsade edemezdi. Yerinden çıkması ile ardı ardına gerçekleşen patlamalardan bir yenisi gerçekleşti. Öyle şiddetli bir patlama oldu ki yer yerinden oynadı. Genç kız dengesini şaşırıp diz üstü düştü. Dönüp sesin geldiği yöne baktığında da ise koca bir ateş topu üzerine üzerine düşüyordu. Tek yapabildiği dirseğin yüzüne kapatmak olmuştu. Tam o anda bir sâye düştü üzerine. Öyle ki o cehennem sıcağında bile serinlik getirmişti ona. Herşey saliseler içinde gerçekleşmiş ve koca bir beden üzerine siper olmuştu. Ne olduğunu idrak etmesi için geçen kısa bir süreden sonra sımsıkı yumduğu gözlerini açtı ve onun için kendini feda eden kişiyi görmeye çalıştı. Zira kalın erkek sesi ile acı dolu bir figan yükselmişti göğe doğru. Derhal sindiği yerden çıktı ve onu kurtaran adama baktı.

Bu Araz'dı!

Araz canlı canlı yanıyordu!

Üzerine düşen Ateş topuna dönmüş demir parçasının alevleri elbiselerine tutuşmuş onu yakıyordu. Sırtında koca bir -yanan- demir parçası vardı. Bir an, tek bir saniye düşünemedi. Başka bir çare aramadı. Hızla çıplak elleri ile alev topuna dönmüş parçayı tutup kumların üzerine fırlattı. Ellerinin acısını hissetmeye fırsat vermeden kendi sırtında ki gömleği çıkardı ve seri hareketlerle Araz'ın sırtına vura vura onu söndürmeye çalıştı.

"Yardım edin! Araz yanıyor!"

Onu zaten gören Talha kendisi ile getirdiği yangın tüpünü açtı ve Araz'a tuttu. Adamlar botla kaçmış, gemide ki tüm Kuklalar'da patlayarak can vermişti. Tehlike ortadan kalkmıştı. Yanan koca bir gemi dışında...

HEMSÂYE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin