4

13 2 1
                                    

2 ay sonra

Deniz bazı hatıralarını geri kazandığından beri bir çok şey değişmişti, Giray'ın ona kurduğu yalanlardan ibaret olan hayatı artık darmadağındı. Aslında  Deniz'de darmadağındı. Yaşadığı şeyler, atlattığı travmalarla tekrar yüzleşmek öyle sarsmıştı ki yanında duran Giray'a eskisi gibi güvenemiyor olması da tuzu biberi olmuştu.

Şimdi evlerinin salonunda konu tekrar açıldığı için karşılıklı bir şekilde oturmuşlardı, Giray öfkeliydi fakat Deniz'de öyleydi ve geri adım atmaya niyeti yoktu. "Beni benden mi koruyordun? Kendi ellerinle soktuğun cehennemden? Benim geçmişimden? Benim hayatımdan?" Deniz hesap sorduğu zaman Giray tüm bunları ona yeni bir hayat sunmak için bir fırsat gibi gördüğünden yaptığını  söylemişti. Dediğine göre Deniz'e güvenli yeni bir hayat istemişti. Deniz her ne kadar buna inansa bile kızgındı fakat derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı böyle cevap alamayacağını biliyordu.

"Yekta tedaviyi nasıl kabul etti?" Deniz'in uzun bir zaman sonra o depoda gördüğü Yekta'nın 4 yıl önceki Yekta olmadığı aşikardı fakat bunun nasıl olduğunu merak ediyordu. Giray sessiz kaldığında dolan gözlerine rağmen gülümsedi ve oturduğu koltukta bacaklarını iyice kendine doğru çekti "beni kullandın" Deniz'in sözleri üzerine Giray öfkeyle parlaşmıştı "kullanmadım! Deniz seni kullanmadım, kullanmam."

Giray sonlara doğru kısılan sesiyle ayaklanmış ve Deniz'e doğru yönelmişti. Koltuğun önünde diz çöküp ufak ellerini sıkıca tuttu "Sen benim biriciğimsin anlıyor musun Deniz? Her şeyimsin senden başka gidecek yerim yok, kimsem yok. Sen benim bu hayattaki son şansımsın." Giray kolay kolay içini dökmez, o duvarlarını indirmezdi bu yüzden Deniz onun bu halini görünce kendisini unutmuştu. Derin bir nefes alıp başını dizlerine yaslayarak Giray'a bakmaya devam etti Deniz.

"Ya Derin burda olsaydı Giray? O zaman ben burada olmayacaktım. O eğer yaşamaya devam etseydi sen beni bulmaya gelmeyecektin." Giray duydukları üzerine başını olumsuz anlamda sallayıp ellerini Deniz'in yanaklarına koyarak gözyaşlarını sildi. "Seni korumak içindi Deniz biliyorsun." Deniz ona inanmak istemişti, eğer aksine inanmaya devam etseydi her şey çok daha zor olacaktı biliyordu.

"Evime dönmek istiyorum." Giray Deniz'in ikna olduğunu anladığında derin bir nefes vermişti, onun kendisini böyle gölge hissetmesine dayanamıyordu. "Deniz, orası sana göre değil biliyorsun. Tehlikeli, acımasız ve sen oraya ait değilsin. Orada parlıyorsun, fark ediliyorsun ve seni korumak o kadar zor ki. Bunu tekrar yaşamayalım, Yekta mı zorluyor seni? Onu özlediğin için mi oraya gitmek istiyorsun?" Deniz başını iki yana sallayıp burnunu çekerek geriye yaslandı.

"Ben istiyorum çünkü ailem orada, arkadaşlarım ve sevdiğim adam da orada. Biz burada kalsak bile Yekta gelemez, diğerleri gelemez onları orada öylece bırakacak mıyız?"  Giray sinirle itiraz edeceği sırada çalan kapıyla kaşlarını çatıp ayaklanmıştı. Deniz'e bir şey demese de Deniz kendisine attığı bakışlardan burada kalmasını istediğini anlamıştı. Başını sallayıp merakla abisinin koridora yönelen bedeninin arkasından baktı.

Giray'ın kapıyı açması ve Bulut'un bir anda salonun ortasında belirmesi bir olmuştu. Dramatik bir şekilde kendisini Deniz'in kucağına bıraktı "benim ballı çöreğim demek sonunda beni hatırladın ha? Doğru söyle önce ben geldim demi aklına? Birlikte yediğimiz haltlar-" Deniz Giray'ın bezmiş bir şekilde odaya girmesiyle gözlerini kocaman açıp susması için Bulut'u göğüsüne bastırdı "evet önce seni hatırladım!"

Giray bu tuhaf , özlediği atmosfere alışık olduğu için ikili koltuğa rahat bir tavırla oturup karşısındaki ufak bedenleri gülümseyerek izlemeye başlamıştı. Bulut çevik bir hareketle Deniz'in kolları arasından ayrılıp kendini Giray'ın kucağına bıraktı. Ayık olmadığı her halinden belli olsa da Deniz kaşlarını çatıp kıskanç bir şekilde bakmadan edememişti, Bulut hiç ayık gezmezdi ki!

"Öncelikle beni çok özlediğinizi biliyorum, ama kötü haberlerim var hasretimizi sonra gideririz." Giray kollarını kucağındaki bedenin ince beline sarıp kendisine yastık fırlatan Deniz'e sadece omuz silkti "bi rahat dur Deniz! Şurada sevgilin tarafından delik deşik edilme ihtimalime rağmen bilgi vermeye çalışıyorum." Bulut dağılan turuncu saçlarını düzeltip oturduğu yerde hareket ederek dikleşti.

"Yekta, bütün aileyi Bataklığa topluyor. Hepsini çağırmış." Giray duydukları üzerine hızla Bulut'u kendine çevirdi "emin misin?" Bulut sadece başını olumlu anlamda sallamıştı. "Her şey yolunda, yardım isteyecek olsa onlardan istemez zaten, neden bunu yaptığını kimse bilmiyor." Giray hem gergin hem de düşünceli bir şekilde sinirle saçlarını dağıttı.

"Ailesini özlemiş olabilir mi?" Bulut ve Giray duydukları üzerine hayretle Deniz'e bakmıştı. "Yekta mı?" Bulut sorduğunda Deniz kendine gelip başını olumlu anlamda salladı. "Üvey annesini, üvey abilerini ya da kuzenlerini özlediğini sanmıyorum. Çağırıyorsa eğer bildiği vardır." Giray her ne kadar şu an nedenini bilmese de öğrenecekti tabii bunun için önce büyük bir yüzleşme yapmaları gerekiyordu.

Tam bu sırada sessizliği bıçak gibi kesen şey Deniz'in telefonuna gelen bildirim sesiydi. Herkes ona bakarken Deniz gereksiz bir şekilde gerilip titreyen elleriyle masanın üzerindeki telefonunu eline aldı. Farkında olmadan kelimeler dudaklarından dökülmüş ve açıklama yapma ihtiyacı duymuştu  "Yekta" bir süre duraksayıp mesajı tekrar okudu "kapının önündeymiş."

Saudade / GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin