7

21 1 2
                                    

-8 Yıl Önce

Giray, çardakta oturan büyük beye bakmayı bırakıp onun baktığı yere yani Yekta ve eğitmene doğru döndü. Normalde eğitimleri çoktan bitmiş herkes dinlenmeye çekilmişti fakat Yakta'nın eğitimleri varis olduğu için hep daha uzun sürerdi. Giray bugün büyük beyin onu neden beklettiğini anlamamıştı fakat sesini çıkartıp sormak ve ilgisini çekmek istemiyordu.

Onu düşünecelerinden sıyıran Yekta'nın yediği son yumrukla yerden kalkamayışı olmuştu. Endişeyle yanına gitmek istedi fakat, büyük bey bunu hoş karşılamazdı. Eğitmen gür sesiyle yerde kıvranan çocuğa bağırmıştı "dikkatini vermiyorsun Yekta! Ayağa kalk" halbuki iki saat olmuştu ve her insan gibi Yekta'da yorulmuştu.

Büyük bey, öfkeyle oturduğu yerden kalkıp onlara doğru ilerlemeye başladığında arkasındaki korumalar da hızla hareket edip büyük beyi güneşten korumak için açtıkları şemsiyeyle orta yaşlarındaki adamın yanına yetişmişlerdi. Yekta dedesini gördüğünde karnındaki acıya rağmen zor da olsa ayağa kalkıp yanında duran eğitmeni gibi saygıyla başını eğdi. Büyük bir bir süre karşısındaki çocuğa iğrenir gibi bakmıştı, Giray Yekta'nın kasılan çenesinden kendisini sıktığını fark ettiğinde derin bir nefes aldı.

"Demek dikkatini veremiyorsun?" Yekta herhangi bir cevap vermedi, büyük bey gülümsemiş ve sağ tarafında bekleyen korumasına doğru dönmüştü "Deniz'i getirin" Yekta hızla kafasını kaldırıp kendisiyle benzeyen adama ne olduğunu anlamak istercesine baktı. Uzun sürmemişti, Deniz demin içeri giren koruma tarafından zorla da olsa bahçeye çıkartılmıştı.

Şaşırdığı her halinden belli olan Deniz haline bakılırsa belli ki uyuyordu. Yekta'yı görünce ona doğru gitmek istemişti fakat kolunu tutan koruma buna engel oldu. Giray Deniz'in kolunu sıkan o elleri kırmamak için yumruklarını sıkmaya başlamıştı. Büyük bey göz ucuyla cılız çocuğa bakıp tekrar torununa doğru döndü, "Yekta'nın yediği her darbeden Deniz de nasibini alacak."

Giray onlara doğru yöneldiği sırada Yekta ona bakışlarıyla durmasını işaret edip hızla dedesine doğru dönmüştü "Nonno starò meglio, lavorerò di più non toccarlo" Dedesi alayla gür bir kahkaha atıp torununa doğru yaklaştı "mi stai rispondendo?" Yekta başını olumsuz anlamda sallayıp Deniz'e doğru bakmıştı. "Duydunuz başlayın." Büyük bey keyifle demin kalkmış olduğu çardağa doğru ilerlerken Giray öfkeli bir ifadeyle Yekta'yı izliyordu.

Bu sırada Büyük bey tam yanında durup göz ucuyla Giray'a bakmıştı "sizin gibilerin sevgisi zayıflıktır Giray, bu da hem sana hem ona ders." Giray o sırada yektanın yediği yumrukla gözlerini sıkıca kapatmıştı, büyük beyin sözleri beyninde yankılanıyordu.

-Günümüz

Giray karşısında dikilen Derin'e bakarken ilk kez ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırmıştı. Sadece o değil kimseden ses çıkmıyordu. Bulut oturduğu duvardan inip Derin'e dikkatle bakmaya devam etti. Mimiklerinden ne düşündüğünü anlayamıyordu fakat oldukça değişmişti. Boyalı siyah saçlarının ruhunu yansıttığını düşünmeden edememişti. Derin onların bu şaşkın haline göz devirip sıkıldığını belli eden bir tavırla cevap beklerken tırnaklarını incelemeye başlamıştı.

"Senin burada ne işin var?" Sonunda Giray'dan gelen soru üzerine kaşlarını kaldırarak Giray'a baktı "neden? Tekrar hayatımın başrolünü elime almaya gelmiş olamaz mıyım? Yedek oyuncumuz, ah pardon dublörüm yaralandı diye duydum." Giray öfkeyle gülümsedi "şimdi merak mı ettin?" Derin onu önemsemeden demin Bulut'un atladığı duvara yaslanıp altındaki siyah deri pantolonun cebinden tek sigarasını çıkartmış ve dudaklarının arasına yerleştirmişti. "Hadi bunlar neyse de senin Yekta'yı hâlâ çözememiş olmana inanamıyorum Giray" Giray duydukları üzerine kaşlarını çattı.

"Diyorum ki Deniz'in yaptığı kazaya kimin sebep olduğunu bulmuş, beni çağıran Yekta sadece beni çağırmadı herkesi bu yüzden topluyor. Herkese ders olsun diye belli ki yapanı herkesin gözleri önünde cezalandıracak." Bulut inanamayarak kaşlarını kaldırmıştı "yapan kişi bunu bildiği halde neden gelsin?" Derin ona ne kadar aptal olduğunu söyleyeceği sırada sonunda kerem araya girip konuşmuştu "gelmezse, doğrudan yaptığını kabul etmiş olacak her kimse. Yekta sence yapan kişiyi bildiği halde boş mu bırakmıştır? Bizde ölümün bile onuru var kimse kaçarken ölmek istemez."

Derin sigarasını dudaklarına sabitleyip Kerem'i alkışladı "Deniz'in seni görmemesi lazım" Giray'ın bu konuda Yekta'ya olan öfkesini geri plana atıp bunu söylemesi Derin'i öfkelendirmişti "niye? Sanki bilmiyor mu?" Giray öfkeyle onlardan bir adım uzaklaşıp saçlarını karıştırdı "Derin, varlığın da yokluğun da sadece can sıkıyor." Derin duydukları üzerine çok kısa bir süre hayal kırıklığı ile kendisine arkasını dönmüş olan Giray'a bakmıştı fakat Bulut uzun bir süre sonra Derin'in yüzünde gerçek bir ifade görmenin şokunu yaşıyordu.

"Gitmeyi ben tercih etmişim gibi davranıyorsun" Giray duydukları üzerine hayretle Derin'e doğru dönmüştü "ne dedin sen?" O sırada Derin hiç yapmaması gereken bir şeyi yaparak yıllardır sakladıkları gerçeği dile getirmişti "Eğer  bana karşı aptal hisler beslemeseydin-" sözlerini kendisi de idrak edebildiğine susup tek kelime etmeden sigarasının izmaritini Giray'a doğru fırlatıp yine arkasında ne bıraktığını önemsemeyerek geldiği gibi sessizce  geri dönmüştü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 07, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Saudade / GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin