I fear you
But you're mine to find
Tonight
But you don't listen we just fight
Fighting me, myself, and I
We can't try and hide this anymore
You don't listen can be told
That I'm fighting" myself tonight
Can't tray and fight the life
That's mine, no one's gonna love you more than I
Tonight, do or die
Fight or flight
No one's gonna love you more than I tonight
Tonight
Tonight
No one's gonna love you more than I
I love you
But it feels soo wrong
So wrong
Try to remember, but you forgot our song
But you don't listen we just fight
Fighting me, myself, and I
I can't try and hide this anymore
You don't listen can be told
That I'm fighting myself tonight
Can't tray and fight the life
That's mine, no one's gonna love you more than I
Tonight, do or die
Fight or flight
No one's gonna love you more than I tonight
Tonight
(Tonight)
Tonight
(No one's gonna love you)
No one's gonna love you more than I***
"Drake... sen iyi misin?"
Elimi çenesinden yanağına kaydırdım. Yüzünün rengi yavaş yavaş yerine gelmeye başlıyordu. Endişe dolu gözlerle ona bakıyordum.
"Evet, merak etme Daniella, ben iyiyim."
Sesi deminkinden daha canlı çıkıyordu şimdi. Sevinçle yanağını okşadım.
"İyisin değil mi? Drake etrafına bak, buranın hali ne böyle? Sanırım deliriyorum-"
Elini aniden yanağındaki elimin üzerine koydu.
"Hayır, delirmiyorsun. Yalnızca uyanıyorsun Daniella.."
İşte şimdi hiçbir şey anlamamıştım. Uyanıyor muydum? Asıl soru, zaten uykuda mıydım?
"Neyden uyanıyorum Drake, lütfen bilmece gibi konuşma.. Ben, hiçbir şey anlamıyorum.."
"Seni biriyle tanıştırmama izin ver."
Doğruldu ve yanağındaki elimi indirdi ve elimi tuttu.
"Benimle gel."
Beni odadan dışarı çekiştirmeye başladı. Kapıyı açtı ve eşikten geçtik. Şimdi yine o koridordaydık. Bu sefer koridorun sonuna doğru hızlı adımlarla yürümeye başladık.
"Drake, beni kimle-"
"Şşş.."
Koridorun sonundaki kapıya gelmiştik. Durdu ve bana dönerek işaret parmağını dudaklarına yaklaştırdı.
"Soru sormaya vakit yok küçük hanım. Sadece.. bana güven.."
Gözlerini onay beklermişçesine gözlerime dikti. Bir süre hiçbir şey söylemedim.
"Sana güveniyorum.."
Kararlıydım.
Bir süre sevinçle gözlerime baktı, gözleri sevgiyle ışıldadı ve tüm yüzümde dolandı. Onu ilk defa böyle görüyordum doğrusu. Bu kadar... sıcak.
Tahta kapı gıcırtılarla açıldı. İçeriden biri kapıyı açıyordu. İrkildim ve kapının ötesindeki kişiye başımı çevirdim. Bu oydu... O gece gördüğüm kadın. Kukuletalı adamlara istedikleri şeyi vermeyen kadındı bu, evet. Onu çok net hatırlıyordum. Ela gözleri, esmer teni ve koyu kahve dalgalı uzun saçları vardı. Saçlarını beyaz bir peçeyle toplamıştı. Hemen hemen 40'larında olmalıydı.
Elini içeri davet edercesine odaya doğru uzattı ve derinden gelen sevecen bir sesle konuştu.
"Hoşgeldiniz, ben de sizi bekliyordum. Drake, Daniella..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buz Alevi Ruhu (TAMAMLANDI)
FantasyAramızdaki görünmez duvarları hep hissetmiş, ancak onları yıkmak için çaba da sarf etmemiştim. Belki de böylesi işime geliyordu. Belki de onun bilinmezliği sıradan hayatıma bir heyecan katıyor, bu sırrı çözersem her şeyin normalleşeceğinden korkarak...