Hayatta Kal

153 6 5
                                    

Merdivenlerden indiğimde annemin yüzündeki dehşet ifadesi görmeye değerdi doğrusu. 

"Dan! Bu nasıl bir özensizlik? İlk randevuna kot ve tişörtle gitmene izin vereceğimi mi sandın?"

"Anne abartıyorsun. Ne zaman giydiklerime karışmamayı öğreneceksin?"

"Ukalalıklara da başlamışız bakıyorum. Saçlarını değiştirdiğin yetmezmiş gibi üslubunu da mı değiştirdin? Şu hale bak. Pandaya benziyorsun bir de buna tarz mı diyorsun sen?"

"Yine aynı konulara dönmeyelim anne."

"Ama ben biliyorum. Hepsi o eve birlikte geldiğin çocuk yüzünden oldu. Kesin o söyledi saçlarını bembeyaz yapmanı. Eve geldiğinizde içten içe gülüyordu anladım ben. Seninle dalga geçiyorlar aptal kızım."

Anneme bağırmak istedim. Ama böyle sanması işime geliyordu. Uyandığımda saçlarımın bu halde olduğunu söylesem muhtemelen bana deli diyecekti, ya da hastaneye götürmeye çalışacaktı.

"Ama.. artık herkes saçlarını beyaza boyatıyor. Yani, yeni moda bu. Okuldaki birkaç kişi bile boyatmış."

"Sizin işlerinize akıl sır erdiremem ben zaten. Neyse yukarı çık da önceki doğum günün için aldığım menekşe moru elbiseyi giy. Altına da benim lame topuklu-"

"Abartmasak?"

"Tamam, topuklu biraz zorlama olmuş olabilir. Ama o saçlara maşa yapılacak, ve parlatıcı sürülecek. Sen giyin, ben erkek arkadaşını oyalarım."

"O benim erkek arkadaşım değil."

Gözlerini devirdi. "Hep öyle dersiniz zaten."

Sinirden gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Sonunda boyun eğdim ve dediklerini yaptım. Giyinirken aşağıdan hiç de iç açıcı olmayan sesler geliyordu.

"A merhaba tatlım ben Mathilda. Daniella'nın annesiyim." Fısıldayarak konuştu ama sesini rahatlıkla duyabiliyordum. "Biliyor musun, söylememem için ısrar etti ama çok heyecanlı. Şu an hazırlanıyor, biraz beklersen seviniriz."

"Tabi efendim."

***

Sonunda evden çıkabildik. Kapının önünde Roger'ın olduğunu tahmin ettiğim kamyonet tarzı gri bir araba duruyordu.

"Bu senin araban mı?"

Roger başını kaşıyarak yere baktı. "Biliyorum, randevuya getirilebilecek kadar estetik değil. Arabam olmasına rağmen okula neden okul otobüsüyle gittiğimi de merak ediyorsundur ki nedeni sanırım bu. Ayrıca baya da yaşlı çünkü babam bunu yaklaşık dört yıl önce teslimatlar için ek yardım olsun diye aldırmıştı. Ama yol biraz uzun olduğundan düşündüm ki-"

"Dalga mı geçiyorsun? Bu.. Muhteşem. Yani en azından bir arabanın olması bile muhteşem çünkü bir buçuk yıldır anneme yalvarıyorum ve dediği tek şey 'Bakarız.'"

Roger gülümsedi. "Böyle düşünmene sevindim. Bir an için eve koşarak gireceğini ve kapıyı suratıma kapatacağını sandım. Aslına bakarsan sen içini görmeden önce fazla umutlanmasam iyi olur."

Okulun birkaç sokak ötesindeki şehir sinemasına gidecektik. Şehri pek bilmediğimden Roger ikide bir geçtiğimiz sokakların ve binaların isimlerini söylüyordu. Aslında bu hoşuma gidiyordu, hiç bilmediğim bir yerde bana yardım eden birinin olması yalnız olmadığımı hissettiriyordu. Roger filmi benim seçmemde ısrar etti. Doğal olarak normal bir genç kızın ilk buluşmada yapacağı gibi romantik bir film seçmem gerekiyordu. Ama normal değildim. Beyaz saçlarıma bakılacak olursa doğal bir yanım da yoktu bu nedenle afişinde insan gözlerine sahip bir köpeğin ve çilli bir çocuğun olduğu bir film seçtim.

Buz Alevi Ruhu (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin