05

334 25 39
                                    

"Bana silah doğrulturken bile güzelsin Tasha."
Cümle kadının kulaklarında yankılanırken dudaklarının titremesine izin verdi.

"Steve?"
Dedi emin olmak istercesine. Kadın için Bir çeşit rüya olmalıydı. Pardon kabus

"O elindekini bırakacak mısın?"

Sarışın adam sayesinde hâlâ üzerine silah doğrultuğunu fark etti. Silahını indirmeyerek adama bakındı.

"Kanun kaçağı olduğunuzu unutuyor olmalısınız yüzbaşı pardon Rogers"
Kadının düzeltmesi ile genç adamın gülümsemesi soldu. Ona 'yüzbaşı'olarak hitap edilmesine alışkındı. Tony'e olan nefreti büyüdü. Dolaylı olarak onun rütbesinin elinden alınmasına neden olmuştu.

"Tek kaçağın ben olduğunu sanıyordum. Ta ki Tony bana ulaşana dek"

Kızıl kadın kaşlarını çatarken genç adam yaslandığı duvardan güç alarak yakında bulunan koltuğa geçti. Genç kadın konuşmak için dudaklarını araladı

"Ne demek istiyorsun? Tony ayaklarına mı geldi?"
Dedi genç kadın alayla gülümserken. Böyle birşeyi yapmış olamazdı.

"İnanması güç ama öyle...Demek istediğim sadece sana ait olmayan birşey için kararlar alamazsın. Hemde o kararlardan biri benim olanı benden ayırmaksa."

Adamın sinirini ilk defa hisediyordu. Nefretini ve öfkesini cümlelerinde bastırdığı kelimelerde dahi anlaşılıyordu. Genç kadın yutkunmasına engel olamadı

"O şey çoktan ayrıldı Steve"
Dedi genç kadın silahını indirirken. Tekli koltuğa geçip başını önüne eğdi. Tepkisini merak etse de görmek istemiyordu. Bunu ilk duyan oydu.

"Ne demek istediğini anlamıyorum"
Hayır, gayet iyi anlamıştı genç adam. Sadece yanlış duyduğunu sanmak istedi.

"O şey artık yok. Onu kaldıracak bir kadın değilim. Sorumlulukları,zorunlukları,
tehlikeleri-"

"O bir tehlike olamazdı. O bir zorunluluk olamazdı. Onunla ilgilenen ben olurdum"

Dedi genç adam iç çekerken. Duyduğu şeyi kabullenmek istemiyordu. Her an artan sinirini hisedebiliyordu. Ve bunu daha ne kadar dizginleyebileceğini bilmiyordu.

"O..."
Devamını getirmekte zorluk çekiyordu.

"Tanrı onu sana bağışladı. Her gün birini öldüren bir kadına. İmkansız sanılsada anneliği sana vermişti. O daha doğmamışken onu öldüreceğini düşünmemiş olmalı. "

Genç kadın yanağından iki damla yaşın düşmesine izin verdi. Düşününce kadını yanlış tanıdığını düşünüyordu. Onun âşık olduğu Natasha ile karşısında duran Natasha aynı olamazdı. Olmamalıydı.

"Tanrı bu kadar aptal olmamalı. Ya da sen bu kadar cani olmamalısın"

Adam ayağa kalkmış kadının ne hisedeceğini düşünmeden konuşuyordu. İlk defa ölesiye sevdiği kadının ne hissetiğini düşünmüyordu.

"Senden nefret ediyorum nat. Senden tiksiniyorum. Sevdiğin adama bunu yapacak kadar kötü olamazsın"

"Ya da sevdiğini sanan birine"
Diye düzelti genç adam. Haklıydı. Sevdiği adama böyle bir şey yapılır mıydı? Aşık olduğu, ona ve vücuttuna taptığı  adama bu yapılır mıydı?

"Steve ben özür dilerim. Onu kabulenemedim ve yolarımızı ayırmanın en doğru karar olduğunu düşündüm-"

"O sadece  küçük bir bebekti Natasha. Sana zarar vermezdi. O bir tehlike  değildi."
Sarışın adamın gözleri kızardı, daha sonra ellerini saçlarına götürdü. Nefes alışverişleri hızlanırken kendine hakim olmaya çalışıyordu. İki elini duvara yaslamışken kadının sıcak nefesini hissetti.

-Romanogers- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin