11

250 21 87
                                    

Elindeki kahvenin sıcaklığı vücunda hissettiği soğukluğu örtüyordu. Soğuk hava yüzüne vururken genç kadın bakışlarını kapının ardındaki adamdaydı. Giydiği kazakla üşüyüp üşümediğini merak etmiyor değildi. Üstüne geçirdiği kalın kazağa rağmen üşüyordu. Ve Rus olan kendisiydi.

Elindeki iki adet kahvenin sıcaklığı azalırken adımlarını bahçeye açılan kapıya doğru attı. Bir tutam saçını geriye doğru atarken kapıdan içeri girdi. Sarışın adam tam da önündeydi. Sevdiği adam tam karşısındaydı. Lacivert kazağı gözlerini açığa çıkarıyordu. Adamdan çıkan soğuk buharlar kesilince varlığını fark etmiş olduğunu anladı. Ürkek ve bir o kadar da hızlı adımlarla adamın yanındaki bankta yer aldı.

"Steve-"
Sözünü kesen adamın ani ayaklanmasıydı. Hızlı bir refleksle kolundan tutup ona bakmasını sağladı. Tabii adam gözlerini devirmekle meşgul du.

"Beni dinlemelisin. Dinlemek zorundasın Steven. Bu konuşmayı yapmasam hayatıma  nasıl devam edeceğimi bilmiyorum.  Devam edecek miyim onu bile bilmiyorum. Lütfen... Sadece birkaç dakika istiyorum. Sonrasında yine benden kaçabilirsin.."
Genç kadının parlayan yeşilikleri ona yalvaran nitelikte parlıyordu. Ve sarışın adam buna dayanabilecek kadar güçlü değildi.

"Sadece birkaç dakika"
Diye mırılandı genç adam ve eski yerine oturdu. Genç kadın başarıyla gülümsedi. Genç adamın yanında yer aldı.

"Değişmişsin. Seni en son gördüğümde--"

"Natasha. Burada seninle olmanın beni ne kadar kahrettiğini bilemezsin"
Genç kadın gülümsedi. Demek ki adam hâlâ birşeyler hisettiyordu. Anladığı ikinci şeyde kısa kesmesi gerektiğiydı.

"Sen yoktun. Clint tutsak, Tony ise o fazlasıyla öfkeliydi. Ve içimde büyüyen bir canlı vardı Steve. Tutunduğu bedenin kime ait olduğunu bilmeden büyüyordu. Tutunduğu bedenin nasıl bir ruha sahip olduğunu bilmiyordu. Nasıl iğrenç bir ruha..Boşalan odan, garaja kaldırılan kalkanın... Senden bana kalan tek şey içimde büyüyen masum bebekti. Ve bu.."

Avucunda bulunan kutuyu adama uzattı. Adam bakışlarını ona uzatılan lacivert kutuya dikti. Yüzündeki şaşkınlığı gizleyemeden genç kadının elinden aldığı kutuyu inceledi. İçinden çıkan yüzüğe bakınıp yüzüne en acı verici gülümsemesini yerleştirdi. Parlayan yüzüğü eline alıp evirip çevirdi. Bunu en son eline aldığında beslediği duyguları ve şimdi hisettiklerini karşılaştırdı. Duyguları hâlâ aynıydı.

"Bunu çok sonradan buldum. Tabii vermek istediğin kişi ben miydim bilmiyordum. Sonuçta o zaman böyle ciddi bir adım atmak için oldukça yeniydik. Ve ben bunu gerçek sahibine vermen gerektiğini--"

"Bu senindi Natasha. Sende kalması daha doğru"
Genç kadın gülümsemeni söndürdü. İstediği son şey yüzüğün sahibi olmaktı. Her gün kendine gelmesini yüzüğün başkasına ait olduğunu düşünüyordu. Ya da öyle düşünmek istiyordu. Steve onu gerçekten sevmişti.

Ona uzatılan yüzüğü tereddütle alırken genç kadın gözüne biriken yaşları eliyle bir çırpıda sildi. Genç adam yanında bulunan bataniyeyi genç kadının omuzlarına bıraktı. Soğuktan titrediğini sanıyordu. Yanılıyordu. Genç adam kadının daha fazla konuşamayacağını anladığında sözü o aldı.

"James ile beraberdim. Senden o haberi alınca...Beni nasıl mahvettiğinin farkında bile olamazsın Natasha. Hayır tabi ki de düşüncene saygı duyuyorum. Ama bu ikinci defa oluyordu ve--"

"İkinci defa?"
Genç kadın kaşlarını çatarak adama bakındı.

"Peggy. Ben taşla beraber buzlara gömülünce... O gün Bebeği olacağını ve aynı günde onu kaybettiğini öğrenmiş."

Genç kadın bu sefer gözlerine dolan yaşları silme gereksimi duymadı. Bu daha be kadar sürdürebilirdi bilmiyordu. Adamı bu kadar üzmeye hakkı yoktu.

"Herneyse, bunu bir daha yaşamak beni sandığımdan daha fazla etkiledi. İstediğim sadece bir ailedi. O kadar çok birşey istemedim. Sadece bir aile. Clint içinde olduğu tehlikelere karşı çocuklarını eşini nasıl koruyorsa bende sizi öyle korurdum."

Uzun bir süre soluk aldı. Ve devam etti.

" Meğersem onu sadece senden korumam gerekliymiş"
Dedi ve ekledi

" Korkup onu bizden, benden koparmana anlam veremedim. Veremiyorum. Vermek istiyorum Natasha. Sana karşı hâlâ olan duygularımın farkındasındır. Seni sevmek,seninle yeniden olmak istedim. Ama ne yazık ki onu bizden koparışına kayıtsız kalamıyorum. Affet beni Natasha. Onca yıldan sonra konuşmak istemenin tek nedeni yeniden birlikte  olmak istemen. Bunu biliyorum. Ama bu--"

Sözünü kesen kadının ona doğru yaklaşıp dudaklarına bıraktığı kısa bir öpücüktü. Adamın öylece kalakaldığını görünce gözlerini kapadı. Adama bakarak bunu söylemezdı.

"Üzgünüm sevgilim. Sana yaptıklarım için. Bunu hak edecek son kişisin. Seni hak edecek son kişi de benim. Özür dilerim sana danışmadan yaptıklarım yüzünden. Korktum Steven. İlk defa korkuyu iliklerime kadar hissetim. Annem gibı anne olmaktan, onu yanlız bırakmaktan korktum. Birgün ölünce arkamda kalan tek kişi dostlarım,sevgilim olabilirdi. Ama bir çocuk bırakamazdım. Onun da benim gibi olmasını istemedim. O daha çok küçüktü özür--"

Sözünü kesen şey bu sefer adamın dudaklarına bıraktığı kısa bir öpücüktü. Adamın koca elleri kadının yüzünü kaplarken kadın titremesi son bulmuyordu. Genç kadının nefes almakta inatçı olduğunu fark ettiğinde yüzünü onun yüzüne yerleştirdi.

"Asıl ben özür dilerim Natasha. Seni yanlız bırakmamlıydım. Her ne kadar Jamesi korumak zorunda olsamda seni göz ardı etmemeliydim. Böyle hisedeceğini düşünememiştim. Özür dilerim Tasha. Seni bensiz bıraktığım için. Özür dilerim çocuğumuzu bensiz bıraktığım için. Tasha yılarca tek bir suçlu aradım. Suçlu benim. Seni bırakmamalıydım. "

Kadının yavaşlaması ile acı içinde gülümsedi.

"Parçaladığım tek şey Tonyin kalbi değildi Natasha. Seni de--"

Sözünü kendi kesti. Nas devam edeceğini bilmiyordu. Bildiği tek şey şu an kadını öpmek istemesiydi. Boğazını temizledi ve konuşmak için dudaklarını araladı.

"Seni seviyorum Natasha. Ama aramızda yıkılmaz bir duvar var. Olamayacağımızı sende biliyorsun. Bu ona saygısızlık olur--"

"Onlar yaşıyor Steve. Yapamadım.Diana ve James yaşıyor."

Genç adam bunu okuyanlarla beraber kaşlarını çattı


"Steve Rogers sadece Tonyın kalbini - ark reaktörünü - parçalamamıştı. Parçaladığının farkında bile olmadığı bir şey daha vardı. İmkansız olan bir duvarı yıkmış. Kızıl kadını kendine aşık etmişti"

Selamlar!!

Evet yaptım yine yapacağımı...Steve'in sözde ölümü olduğu gibi bunu da çarpıttım :)))

Ve bir wattpd yazar klasiği...
Okuma Sayısı idare eder fakat oy oranı çok az. Lütfen oylayın 🤗

Hoşçakalın!!

-Romanogers- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin