kekeme ve işitme kaybı olan felix'in jisung'dan başka arkadaşı yoktur ve okulda sık sık zorbalığa uğrar.
chan bir akşam evine kestirme yoldan gitmek için ara sokakları kullandığında çöp konteynerinin kenarında felix'i kötü bir halde bulur.
DÖVDÜĞÜN ÇOCUKLA PİSUVAR ÇOCUK DİYE DALGA GEÇİYORLAR PUHAHAHABHAHAHAHAH
chan:
çok mu komik mal ya
seungmin:
evet çok komik ????
hyunjin:
chancım bugün bir ayrı sinirlisin😉
chan:
ya bir şey sorucam siz nasıl bir araya geldiniz
hani hiç yakışmıyorsunuz da
lütfen ayrılın ya ben daha fazla sizi birlikte görmek istemiyorum
kavga falan edin
seungmin:
bizi sadece tanrı ayırabilir
chan:
tanrı yok
hyunjin:
dinsiz imansız
töbe et hemen
chan:
inanmıyorum abicim zorla mı
hyunjin:
gençlik nereye gidiyor görüyor musun manit vah vah
seungmin:
aynen öyle sevgili bitmiş bunlar
chan:
yazı yazarak bile başımı ağrıtmayı başardınız amına susun yazmayın daha fazla
(14:23, görüldü) -5-
jeongin:
chan hyung felix denen çocuk bizim katta ve şu an kriz geçiriyor sanırım
(15:36, görüldü) -1-
***
chan okuduğu mesajla sesli bir şekilde oturduğu sıradan kalkıp jeongin'in sınıfının bulunduğu kata indi. duvarın kenarına çökmüş titreye titreye ağlayan bedeni gördüğünde çatılan kaşları hemen önünde duran çocuğa baktığında bunun sabah patakladığından farklı biri olduğunu farketti. "numara yapma lan kalk ayağa." felix'in yakasına asılan ele yaptığı hamleyle felix'i arkasına alıp çocuğun suratına bir yumruk geçirdi.
"bu ne siki-" chan eliyle çocuğun iki yanağını sertçe sıkıştırarak geriye doğru itip uzaklaştırdı. çocuğun gözleri korkuyla açılmıştı. chan gözlerini merakla onları izleyen kalabalıkta gezdirdi. "illa hepinize tek tek mi söyleyeceğim lan!" gözlerini tekrar hala yanaklarına baskı uyguladığı çocuğa döndürdü. "bulaşmayacaksınız oğlum bu çocuğa!" sesi her seferinde daha sert çıkıyordu ve elini daha çok sıkıyordu.
"ne oluyor burda?!" öğretmenin sert sesi koridorda yankılandığında onları izleyen topluluk dağılmaya başlamıştı bile. sonunda ellerini gevşetip çocuğu geriye doğru itti ve tekrar felix'e döndü. bakışları yumuşamıştı. "chan ve jinseok doğru müdürün odasına."
chan öğretmeni görmezden gelip hala yerde titreyen çocuğun yanına eğildi. iki eliyle kafasının iki yanından tutup kendisine bakmasını sağladı. ellerini kafasından ayırıp "merak etme iyisin." diyecekti ki boynuna dolanan kollarla, dudaklarını dişleyip bir kolunu felix'in ince beline diğerini ise saçlarına atmıştı.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
