kekeme ve işitme kaybı olan felix'in jisung'dan başka arkadaşı yoktur ve okulda sık sık zorbalığa uğrar.
chan bir akşam evine kestirme yoldan gitmek için ara sokakları kullandığında çöp konteynerinin kenarında felix'i kötü bir halde bulur.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
felix fırlatıldığı duvarla zaten çürüklerle dolu olan sırtı yüzünden acıyla inlemişti. gece onu döven çocuklar şimdide tuvalette sıkıştırmışlardı. jisung acil eve gitmesi gerektiği için yanında yoktu. "ulan baban ve annen bile ibneliğine dayanamayıp öldü sen niye yaşıyorsun ki?" felix ne dediklerini duyamadığı için şükrediyordu bazen. çünkü kalbi o kadar zayıftı ki fiziksel acılara her şekilde dayanabilse de, kalbine saldıran kelimelerin şiddetine dayanamazdı.
çocuk felix'in karnına bir yumruk daha geçirecekti ki kapının açılma sesiyle oflayıp arkasını dönmeden konuşmaya başladı. "ben size içeriye girme-" konuşurken kafasınıda çevirdiğinde gördüğü bedenle susmak zorunda kalmıştı.
yüzüne samimi olduğunu düşündüğü iğrenç gülümsemesini yayıp konuştu. "hyunjin uzun zaman oldu dostum nasılsın?"
"bir daha bana dostum dersen ağzını düğümlerim senin, çıkın içeriden." çatık kaşlarıyla konuşan hyunjin'e karşın çocuk hızla kafasını aşağı yukarı sallayıp arkadaşlarını yönlendirerek kapıya doğru ilerlemişti. bu sefer karşısına chan çıkmıştı.
chan çatılmış kaşlarıyla ilk arkada neredeyse duvara yapışmış felix'e bir bakış attı daha sonra ise önündeki çocuğa psikopatça sırıtıp boynuna götürdü elini. çocuk nefessizlikle öksürmeye başlarken chan hyunjin'e dönüp konuştu. "böyle hemen gönderirsek hiç eğlenceli olmaz biraz eğlenelim ha?" söylediğiyle boynunda olan elini biraz gevşeterek pisuvara doğru ilerleyip çocuğun kafasını içine soktu.
çocuğun kafasını çıkarttığında kulağına eğilip fısıldadı. "eğer bu çocuğa bir daha sataştığını görürsem bu sefer seni klozete sokup üstüne sifonu çekerim." çocuk hızla kafasını salladığında chan "anladın mı lan?" diye bağırdı. çocuk kekeleyerek "a-anladım." dediğinde elini çocuktan ayırıp tuvaletten çıkmasına izin verdi.
hyunjin çoktan felix'in yanına ilerlemiş iyi olup olmadığına bakıyordu tabii iletişim kurmaları imkansız olduğu için ne yapacağını bilememişti. chan yanlarına ilerleyip felix'in karşısında duran hyunjin'i itekleyerek çocuğu kucağına aldı. "n-ne y-yapı-pıyorsu-sun?" felix kocaman olmuş gözleriyle konuştuğunda chan rahatlatmak istermiş gibi sadece gözlerini kapatıp açtı ve tuvaletin kapısında onu izleyen insanları görmezden gelerek revire doğru ilerledi.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
felix twitter hesabında sadece çizdiği resimleri paylaşıyor hiç günlük twt falan atmıyor sadece jisung'un onun hakkında attıklarına falan cevap veriyor bir de ayrı privi var o kadar
UMARIM IYI GIDIYORDUR OKURKEN ZEVK FALAN ALIYORSUNUZDUR🙏
