street | chanlix

11 [en çok sen]

hyunmin'i zorbalıyoruz

seungmin:

chan'ı milli olurkene yakaladım😉

chan:

sen niye söylemeden bize geliyorsun orospu kaşar

hyunjin:

sevgilimle düzgün konuş lütfen chris.

gerçekten oropu kaşar olabilir ama onun da bir kalbi var.

üzülebilir.

chan:

sizi kim bir araya getirdi lan

götünü sikicem her kimse

seungmin:

hyunjin

hyunjin:

efendim sevgilim

seungmin:

bir insan kendi götünü sikebilir mi?

chan:

sen çocuğun o kulaklarımı siken çığlığını duymadığına dua et seungmin

yoksa seni kimse alamazdı elimden

seungmin:

chan sen bu aralar cidden çok gerginsin

bir papatya çayı iç istersen

chan:

ruh hastası manyak

***

chan büyük bir sabır çekerek kafasını yanında mışıl mışıl uyuyan çocuğa çevirdi. bakışları saniyesinde yumuşamıştı. şirindi, çok fazla şirin. istemsizce çocuğun sarı saçlarına çıkardı ellerini, parmaklarını yumuşak tutamlarda gezdirirken gözlerini güzel çocuğun yüzünden bir saniye bile ayırmıyordu. rahatsızlıkla kırpırdayan beden kollarını chan'ın bedenine sarıp kafasını göğsüne yasladığında chan bir süre öyle kalmasına izin verdi. daha sonra kendisine sarılmış bedenden sessiz olmaya ve uyandırmamaya özen göstererek ayrıldı.

elini yüzünü yıkayıp, mutfağa girdiğinde babalarının masanın üstüne bıraktığı notu okuyup, byeonghee babasının hazırladığından emin olduğu kahvaltıda dolaştırdı gözlerini ve hemen sağında bulunan saate baktı. ilk derslerine daha 3 saat kadar vardı. ona kalsa bugünü es geçerdi fakat felix'in bunu istemeyeceğini biliyordu.

chan felix'i uyandırmak için saatin erken olduğuna karar verip duş almaya banyoya ilerledi.

***

hyunmin'i zorbalıyoruz

seungmin:

oooo chancın almışsın manitayı kolunun altına şekilli şukullu okula giriyorsun😉😉

kedi gibi resmen çocuğun yanında

agucuk bugucuk

chan:

siktir git yavşak

seungmin:

çok terbiyesizsin

chan: