Kahvenin En Sıcak Tonu

89 14 6
                                    


Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Belki de arayıp bulamadığım şans bir yıldızın gölgesinde kaybolmuştur...

 Belki de arayıp bulamadığım şans bir yıldızın gölgesinde kaybolmuştur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hisler vardır. Değişik hisler vardır. Hatta zamana bağlı olarak değişir hepsi birer birer. Günün birinde üzüldüğünüz bir olaya aylar sonra gülersiniz. Ya da günün birinde delice sevdiğiniz birini gün gelir yüzünü dahi görmek istemezsiniz.
Burak şu an tam karşımda dururken ben hislerimin artık tamamen değiştiğini hissedebiliyordum. Belki nefret kusmuyordum ona karşı. Böyle bir şeye hakkım olduğu da söylenemezdi doğrusu. Sadece önceden heyecanla çarpan kalbim şimdi bir odaya kapanmış,penceresinden sakince bu anı izliyordu.

Burak yavaş adımlarla karanlıktan çıkıp tam önümüzde durdu. Bakışları önce Adar'ın üzerinde gezindi. Ardından bana sıcacık bir şekilde baktı.
''Merhaba Liya.''
Sakin sesine karşılık istemeden de olsa kaşlarım çatıldı.
''Merhaba.''dedim. Burak Adar'ı görmezden geliyor,direkt olarak benimle konuşuyordu. Bu yaptığına kabalıktan başka bir anlam veremedim.
''Ben şey için gelmiştim,dün gece için.'' Sağ kaşımı havaya kaldırıp konuşmasını bekledim. Ne olmuştu dün gece? Tam da istediği gibi nişanına gitmiş,sözümü tutmuştum.
''Öncelikle geldiğin için çok teşekkür ederim. Seni nişandan acele ile çıkarken gördüm ve bir daha geri gelmedin. Bir problem var gibiydi. İyi olup olmadığın merak ettim.'' Bakışlarını Adar'a çevirip ''Yanında da bu arkadaş vardı.''dedi. Yaptığı imayı anlayınca kaşlarım daha fazla çatıldı. Burak'ın amacı neydi aklım artık almıyordu. Bu saatte buraya gelmesinin tek amacının bu olduğunu düşünmüyordum.

''Onun bir adı var Burak. Adar Deniz.''
Ses tonum düşündüğümden daha sert çıkmıştı. Burak'ın bir an afalladığını gördüm. Göz ucuyla Adar'a bakarken hala gergindi. Bakışlarını Burak'a dikmişti . Birini sadece bakışlarla öldürebilmek mümkün olsaydı Adar bunu kolaylıkla başarabilirdi.

''Ayrıca bir problem yok. Sana verdiğim sözü tutum ve nişana geldim Burak. Ama ne zaman gideceğim hakkında konuşmadık. O an gitmek istedim ve gittim. Gördüğün gibi hiçbir problem yok ve gayet mutluyum.''
Burak'ın bakışları bir benim bir Adar Deniz üzerinde gezinirken parmağı ile bir beni bir Adar'ı işaret edip ''Siz berabersiniz ve bu herif dün gece seni üzdü değil mi?''dedi.
Ben şaşkınlıktan kaskatı kesilirken Adar Deniz bir adım attı ve öne çıktı. Direkt olarak Burak'ı hedef almıştı.
''Bak birader merak etmişsin iyi hoş. Geldin,gördün cevabını aldın. Şimdi saçma sapan şeyler konuşmayı kes ve geldiğin yere geri dön.'' Ardından Adar, bakışları ile Burak'ı tepeden tırnağa süzüp yeniden konuştu.
''Ayrıca emin ol Liya'yı üzecek en son insan bile değilim ,bazı insanların aksine. Şimdi sana son defa gitmeni söylüyorum ve mümkünse bir daha bu çevrelerde dolanma.''

Burak çatık kaşlarla sadece Adar'ı dinledi. Ardından bana dönüp ''Bu adamın dediklerini onaylıyor musun?''dedi.
Ben hala olayın şaşkınlığını atamamışken konuşmak için kendimi zorladım.
''Evet,Adar'ın dediklerini onaylıyorum. Hem sen artık nişanlı birisin Burak,aksi uygun olmaz.''
''Biz arkadaştık Liya. Ben sadece seni merak ettim.''
Derin bir nefes verdim.
''Biz arkadaş değildik Burak. Sadece okulda karşılaşan normal insanlardık. Kendini kandırma beni hiçbir zaman arkadaş olarak görmediğini biliyorum. Şimdi iyi akşamlar benim eve gitmem gerek.''
Burak'ı geride bırakıp apartmana yürümeye başladım. Bir süre sonra Adar'ın adımlarını yanımda hissettim. Sonra bir arabanın motoru çalıştı ve tekerlek sesleri arabanın uzaklaştığını haber verdi.
Arkamı dönüp boş sokağa baktım ardından apartmanın önündeki merdivenlere oturdum.
Adar'da hemen yanımdaki yerini alırken ona dönmekten kendimi alamadım.
''Nasıl hissediyorsun?'' Soruyu soran bu defa o oldu.
Omuz silkip bir müddet düşündüm.
''Aslına bakarsan hiçbir şey hissetmiyorum. Sadece şaşkınım. Ne oldu da sırf beni merak ettiği için buralara kadar geldi onu düşünüyorum.''
''Bu olay benim de aklımı kurcalıyor ama hiçbir şey gizli kalmaz. Er ya da geç kokusu çıkacaktır. Sen endişelenmemeye çalış. Seni rahatsız etmesine izin vermem.''
Bakışlarımı ona çevirdim. Boş sokağı incelerken kaşları hala çatıktı.
''Teşekkür ederim Adar.''
Yavaşça bana döndü. Dudağının kenarına bir buse yerleşti fakat kaşları hala çatıktı. Ellerimi alnının ortasındaki kırışıklığa uzattım ve parmağımla düzelttim. Ardından elimi çekip kucağımda birleştirdim. Adar bir müddet bana bakmaya devam etti. Ardından başını sağa sola sallayıp kendine gelmeye çalıştı.
''R-Rica ederim Liya. Hadi sen de eve geç artık. Yarın sabah burda olurum yine.''
İkimiz de ayaklandık. Hala ellerimi önünde birleştirmiş duruyordum. Adar'ın ise bir eli her zamanki gibi cebindeydi.
''Görüşürüz Adar,iyi akşamlar.''
''İyi akşamlar Liya.''
Yine sıcacık gülümsemesi yüzüne ışık gibi doğmuştu. Boşta kalan eli ile bana artık apartmana girmem gerektiğini belirtince ona el sallayıp apartmana girdim.

Sevmekten BaşkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin