Okul danışmanının yaptığım hareketin altında anlam arayan sorgulayıcı bakışları yüzümde gezindi ve bir nefes bıraktı.
"Okul sınırları içerisinde sigara içmenin yasak olduğunu bildiğini düşünmüştüm."
"Sensörün bozuk olduğunu umuyordum. Sanırım yanlış bir duyum aldım." Sesimin tınısına sinir bozucu bir mimik de eklemiştim çünkü sıklıkla sorun çıkaran bir öğrenci olmadığım için sorgulama kısmı biraz uzun sürecek gibi hissediyordum.
Giydiği açık pembe ceketin alt kısmını çekiştirerek düzeltip üzerinde toz varmış gibi silkeledi ve kollarını birbirine geçirdi.
''Daha önce sorun çıkardığını görmedim. Son zamanlarda uyuklamanın ve bunun bir nedeni var mı?"
Düşünür gibi dudağımı büzüp sonrasında kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Yaptığın şey yüzünden bir ceza alman gerekecek. Biliyorsun değil mi?"
Masasının üzerinde düz şekilde durmayan tek kalemi basit bir hamleyle düzeltirken dikkatinin bir saniyeliğine bozulduğunu hissettim. Düzen takıntısı gibi bir şey olmalıydı çünkü odada her şey belirli bir oranla yerleştirilmiş gibiydi. Yapacağım şeyin işe yaramasını umarak yem attım.
"Lütfen kütüphane temizliği gibi bir şey vermeyin. Kütüphane berbat halde."
Söylediğim şey kafasına yatmış gibi bir tepki verdiğinde yemi yutmasını umuyordum.
"Kütüphane temizliğinde düşünmek için bolca zamanın olur. "
Basit bir hamle olmasına rağmen işe yaramıştı. Ceza kağıdını alıp ıslak saçım ve tişörtümle odadan çıktığımda çantamı göğsüme bastırdım. Beyaz tişört giymek için yanlış günü seçmiştim ama ıslak olduğum için kütüphane çalışanlarının odasına kıyafet değiştirme bahanesiyle girebilirdim. Çantayı göğsümden ayırmadan kütüphaneye yürüdüm. Odanın yakınındaki çalışanın bakışları beni bulduğunda görmesi için elimdeki ceza kağıdını kaldırdım " Üzerimi değiştireceğim. "
Başıyla onayladığında odaya girip göğsüme bastırdığım çantayı kenara koydum ve içindeki dosyayı çıkardım. Kapı açıldığında öncesinde ayak sesi duymadığım için panikle dosyayı arkama saklayıp kapıya döndüm.
Daniel'in kaşları beni gördüğünde çatıldı ve bakışları kısa bir süre ıslak tişörtüme kayınca beyaz giymek için bugünü seçmeme bir kez daha pişman oldum. Göğüslerimi kapamak için yaptığım hamle elimde dosya olduğu için yarıda kalmıştı. Durumu anlayınca bakışlarını yüzüme kaldırdı. Kapıyı kapatıp birkaç adım yaklaştı.
"Sanırım olmaman gereken bir yerdesin," dedi biraz daha yaklaşırken.
Uzaklaşmak için bir adım geriye gittiğimde kalçam dosyayı koymam gereken dolaba çarptı. Kehribar rengi gözleri mimiklerimi ezberler gibi yüzümü inceledi. Kuruyan dudaklarımı saniyelik bir hareketle ıslatıp konuştum. "Ceza aldım. Kütüphane temizliği."
"Neden ceza aldığını sormamda bir sakınca var mı?"
Söyleyip söylememek arasında gidip gelmiştim ama kenardaki ceza kağıdımdan öğrenebileceği için saklamaya çalışmak gereksiz bir çaba olacaktı.
"Okulda sigara içtim," dedim hızlıca. Kulağa aptalca geldiği için söyler söylemez pişman olmuştum.
Çatık kaşlarının altına alaycı bir gülümseme yerleştirdi. "Özellikle ceza almak isteyen birinin yapacağı bir şey gibi geldi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK: Şeytan Çiçeği
Fantasyİhanetinin bedelini canıyla ödeyecek avcının yasak elmaya aşık oluşu. Peki yasaklar çiğnenecek, cehennemin kapıları aralanacak mı? Mary'nin her sabah uyandığı kabuslar ya onun geçmişi ve geleceği ise?