Başlamadan önce oy vermeyi ve bölüm boyunca bol bol yorum yapmayı unutmayınnn 💞💞
Alev: Kolyem nasıl?(03.27) Alev:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alev:Yeni aldım. Alev:Senin tasarımın. 05**:Siktir 05**:Sence şuan kolyeye mi bakıyorum?!? 05**:Kimsin sen? 05**:Bu saatte niye attın böyle bir şey? Alev:Keyfim ve kahyası atmak istedi. Alev:Neyse soruma cevap ver. Alev:Kolyem nasıl? 05**:Kolye nerede amk?!?! Alev:Göremediysen gel bize göstereyim ;) 05**:Kızım gece gece ne yapıyorsun sen yaa? Alev:Ne yapıyormuşum daddy? 05**:Hassiktirr 05**:Bence sen ne yaptığını çok iyi biliyorsun. Alev:Dur ben sana biraz daha destek çıkayım:) Alev:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alev:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alev:Rica ederim. 05**:Senin kim olduğunu öğreneyeceğim 05**:Ama önce bir işim var. Onu halletmem lazım. Alev:Aynen bulursun. Alev:Neyse hadi git senn :) ****************
Son mesaji attıktan hemen sonra hemen yatağıma geçip düşündüm. Uzun zamandır atmak istediğim mesajı sonunda attım. Ünlü kolye, takı tasarımcısı Uraz Arslan'ın kişisel telefon numarasını bulmuştum. Aslında bulalı uzun zaman oldu ama bir türlü mesaj atamamıştım. Çünkü cevap vermeyeceğini düşünüp yazmamıştım. Şimdi de anlık gaza gelmeyle yazdım hatta fotoğraf attım. Bundan sonrasında ne olacak hiç bilmiyorum. Gece aldığım kararlar sonucunda hep pişman oluyorum. Bakalım bu yaptığımın sonucu ne olacak?
Kafamda ki düşünceler yüzünden bir türlü uyuyamıyordum. Daha fazla yatakta uzanmanın anlamı yoktu. Uykum da kaçmıştı zaten. Yavaş bir şekilde üstümdeki yorganı kaldırdım. Duş alıp kendime gelmem lazım.
Kıyafetlerimi alıp duşakabine girdim. Suyu ayarladım. Sıcak suyla duş almayı çok seviyorum. Soğuk ve ya ılık değil sıcak suyla duş alıyorum. Bu küçüklüğümden beri böyle. Sadece yaz aylarında ılık suyla duş alıyorum.
Yaklaşık bir saatlik duş keyfinden sonra duştan çıktım. Sürekli banyoda hazırladığım için hemen karşımda duran boydan aynama baktım. Kendime geldiğimi hissediyordum.
Çamaşır makinesinin üzerinde duran kıyafetlerimi alıp giyinmeye başladım. Gri dizlerimin neredeyse iki karış üstünde olan şort ve salaş siyah tişört giydim.
Üstümü giydikten sonra banyonun kapısını açtım. Odam serindi. Odamı sevmemin bir nedeni de hava ne kadar sıcak olursa olsun odam hep serin oluyor. Sadece kışın sorun oluyordu kışın odamda ki klimayı açıyorum. Zaten öyle çok üşüyen biri değilim. Çok nadir doğalgazı açarım.
Ağır adımlarla mutfağa doğru yürüdüm. Saat 05.17 idi. Hava aydınlanmaya başlıyordu. Kahvaltı niyetine üç beş bir şey hazırlayacaktım ama öncelikle müzik açmalıyım. Asla müziksiz iş yapamam. Müzik benim için her şey demek. Sürekli her anımda müzik dinliyordum. Müstakil iki katlı ufak bir evde oturuyorum. Normalde evde uzun yıllardır arkadaşım olan Maral ile kalıyordum ama kısa bir süreliğine ailesinin yanına gitmişti. O yüzden bu saatte müzik açıp şarkı söylemem kimseyi rahatsız etmeyecektir.
Telefonumu Bluetoothlu hoparlörüme bağladım. Enerjik şarkılar dinleyecektim. Moodum yükselmeliydi. İstediğim şarkıyı açıp tezgahın başına geçtim. Patates kızartması yapacağımdan iki üç tane patates çıkartıp aynı anda şarkıya eşlik ediyordum.
"Kabul etmek gerek, bu farklı bir yetenek aslında Aşk doktoru sanki, çözer hemen o işi anında Dokunuşu, bakışı, duruşu çok özel işini yaptığında Acaba koşacak mı benim yardım çağrılarıma?"
Şarkıya bağıra bağıra eşlik ederken soyduğum patatesleri ince şekilde doğruyorum. Patates en sevdiğim yemektir her halini severim.
" Bile bile mi yapıyor? Beni ona savunuyor Sağa sola bakınıyor. Kulağına gömülüyor Sana beni soruyor mu? Bana seni soruyor Ve beni ona övüyor ve onu bana övüyor"
Bu şarki enerjimi çok yükseltiyordu. Normalde sabahın bu saatinde kahvaltı hazırlamak benlik bir hareket değil ama ne yapayım uyuyamıyorum. Bir şeylerle uğraşmam lazım.
"Beni ona övüyor ve onu bana övüyor hep O bir çöpçatan! Onu bana övüyor ve beni ona övüyor hep Aşk doktoru! Beni ona övüyor ve onu bana övüyor hep Ara buluculuk! Onu bana övüyor ve beni ona övüyor hep"
Ben sesli bir şekilde nakaratı tekrar ederken tavaya bol yağ döküp ocağa koydum. Altını açıp yağın kızmasın beklerken doğradığım patatesleri yıkayıp tuzladım. O sırada yağ kızmıştı. İçine patatesleri atıp pişirdim. Pişenleri tabağa alıp kalan patatesleri kızarttım.
Patatesler hallolduktan sonra salatalık doğrayıp kahvaltılıkları çıkarıp masaya koydum. Müziği kapattım. Sofra hazırdı. Çay içen bir insan değildim. Küçüklüğümden beri çay sevmezdim. Annem küçükken beni misafirlikte sürekli çay içmek isteyip sonra da çayı döken çocuklardan olmayayım diye çaya alıştırmamiştı. Zaten ben de çayın tadını sevmiyordum.
Masaya oturduğumda saate baktım saat 06.20 idi. Şarkı söyleyerek iş yaptığımdan ve arada kendimi şarkıya kaptırdığımdan normalde kısa sürecek işleri daha uzun sürede hallederim.
Hazırladığım şeyleri yedikten sonra mutfağı toplayıp salona geçtim. Televizyonda hiç bir şey yoktu. Üstüme ağırlık çökmüştü. Biraz uyusam iyi olurdu. Odama geçtim. Zaten yatağımı toplamadiğım için direkt yatağın içine girdim. Tam uykuya dalarken gelen bildirim sesini duydum. Ancak gözlerimi açamadım.
Fotoğrafları temsili olarak düşünebilirsiniz çünkü aynı kişinin fotoğraflarını bulmam neredeyse imkansız. Kitabı anlık kararla yayınlamaya başladım neler olur hiç bilmiyorum. Eğer gözümden kaçan yazım hataları varsa satır içi yorumlarla söyleyebilirsiniz. Düzenlerim.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn💗