Y/N: Eveet smutçuklarımız yavaş yavaş başlıyo genşler, hadi bakalım. =D Oylarınızı yorumlarınızı eksik etmeyin^^
"Kai... Ben, yanıyorum."
Küçük olan göz kapakları düşerken söylediğinde Kai yutkundu. Yani, bu ufaklık Kai'den onun ateşini almasını mı istiyordu, hem de böyle bir durumda? Buna ne tepki vermeliydi? Kai, ne yapacağını kestiremez halde Luhan'a bakmaya devam etti. Luhan'ın siyah pantolonu ıslaktı ve iyice bacaklarına yapışmıştı. Dudakları şiş olduğundan, zaten alttakine göre biraz önde olan üst dudağı daha da ön plana çıkmıştı. Üzeri de çıplaktı ve- ve...... üşüdüğünden dolayı iyice belirginleşen göğüs uçları beyaz teninin üzerinden parlıyordu. Kai Luhan'ın üzerinden çıkarttığı gömleğini hala elinde tutarken onu buruşturana kadar sıktı.
'Lanet olsun, neler düşünüyorum ben!'
Luhan'ın Kai'ye bakış şekli ona hiç yardımcı olmuyordu. Bu Luhan'ı daha çok arzulamasına neden oldu. Ama onu bu kadar istemesi normal miydi? Kai kendine itiraf etmek istemese de bir süredir böyle hissettiğini biliyordu. Başta inkar etmek istemişti ama şimdi Luhan'a bakınca onun gerçekten karşı konulamayacak bir güzelliğinin olduğunu kabul ediyordu. Bu yüzden Sehun'a hak verdi. Ama tabi ki de bunu Luhan'a söylemeye niyeti yoktu. Katır inadı hala devam ediyordu.
Bir adım yaklaştı Kai. Gözlerini Luhan'ın ıslak dudaklarına kilitledi. Luhan Kai'yi harekete geçirecek sinyaller verdiğini bilmeden dudaklarını yalıyordu. Boğazının kuruduğunu hissediyordu çünkü.
"Yanıyorum Kai...midem..." hala mırıldanıyordu Luhan. Sona doğru azalan sesinden dolayı son kelimesini duyamamıştı Kai. Kesik kesik çıkan sesinden zor nefes aldığı belli oluyordu Luhan'ın. Yüzü sanki biraz solmuş gibiydi.
Kai, Luhan'ın yüzüne doğru eğilip dudaklarına yaklaştı. Luhan'ın bunu isteyip istemediğinden emin değildi. Küçük olanın başı bir iki kez öne arkaya sallandı ve-
"Ööğğğğ......"
"..."
Kai deyim yerindeyse mal gibi kalmıştı. Luhan'ın kustuğu halıya doğru bakarken hayal kırıklığıyla konuştu.
"Tabi ya, ne bekliyordum ki! Sonuçta bu Luhan değil mi? Nasıl böyle yanlış bir düşünceye kapıldım ki?! Beynimi sikeyim!"
"Ahh, neden orada konuşup duruyorsun, yardım et bana!" Luhan başı hala yerdeyken o tarafa bakmadan havaya kaldırdığı eliyle Kai'yi yokluyordu. Kai yüzünü buruşturarak masadan aldığı peçeteyi onun eline sıkıştırdı.
Luhan şuan utanması gerektiğini biliyordu ama bu gece o kadar rezil bir geceydi ki daha fazla utanabilme ve aşağılanabilme kapasitesini çoktan doldurmuş hissediyordu. Aslında bu geceden sonra görmek istediği ve onu rahatlatabilecek tek kişi Baek'ti.
Kai, Luhan temizlendikten ve üzerini giyindikten sonra bir çırpıda onu bacaklarından kavrayıp omzuna aldı.
"Yahh, ne yapıyorsun indir beni yere çabuk!"
"Bu gece bu kadar rezillik yeter ufaklık, eve gidiyoruz!"
"Kendim de yürüyebilirim, gerizekalı!"
"Bana artık geri zekalı demeyi keser misin? Kalbimi kırıyorsun."
"Olmayan kalbini mi? Böyle bir yeteneğe sahip olduğumu bilmiyordum, fark ettirdiğin için teşekkürler 'Kim Kendini Beğenmiş'!"
Ah, her zamanki Luhan geri dönmüştü. Dili yine beş karıştı. Kai'nin kulağının dibinde cırlayıp duruyordu. Ama nedense bu Kai'nin hoşuna gidiyordu. Kai Luhan görmediğinden onun bu haline rahatça gülümseyebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Poles Apart *
FanfictionTANITIM Üniversiteyi yeni kazanan Luhan okuluna yakın bir ev aramaktadır. Babası patronuyla bir anlaşma yaparak bu sorunu ortadan kaldırmıştır. Luhan artık babasının patronunun oğluyla aynı evde kalacaktır. Luhan çalışkan, neşeli ve arkadaş canlısı...