2.BÖLÜM (Mira'nın Küçüklüğü)

1.9K 160 55
                                    

Hayatım boyunca kendimi suçladım ablamın ölümünden,kapıyı kapatıp anahtarı avucunda saklamaya çalışmasının tek sebebi vardı,hayır mücevher altın yada para değil.Hayır antika eşyalarda değil.Evet tek sebebi vardı. BİNGO!..Ben..Benim için uğraş verirken canını feda etmişti. Tek uğraşı aşağı inip beni görmemesiydi başarmıştıda.Ölürken bile çabalamayı ihmal etmemişti,her zaman olduğu gibi.Çalınan eşya olsa yenilemek babamın bir telefonuna bakardı.Zengin bir aileydik.Babam Türkiye'nin sınırlı zenginlerinden biriydi.16 holding sahibi Kenan DEMİR.Ablam defnedilirken teyzeler arasında konuşurken duydum,''Pekte gençti vah vah.Kardeşini kurtarmak için kendi canından oldu zavallım,gencecik güpgüzelim kız toprağa karıştı''ve sadece bunlar değil bir ton zırvalık. Böylesine ünlü bir adamın yakınının kısacası kızının cenazesinede gelen çok oluyor diye söylememe gerek yok diye düşünüyorum.Kalabalığın arasından sıyrılıp babamın yanına gittim,Ölmek ne demek baba diye sormaya başladım cevap vermedikçe ısrarla tekrar tekrar soruyordum,ısrar edip üsteliyordum.Babam olgunlukla acınında verdiği etkiyle ''Mira şimdi sırası değil kızım'' diyerek başından savuşturdu beni.Daha çok aklıma takıldı gittim dedeme sordum babamın cevap vermediğine göre kötü bişeydi bu konu ve benim öğrenmem gerekiyordu.Dedemse ağlak bir suratla anlatmaya başladı; ''Çiçek kızım insanlar doğdukları gibi ölürler.Allahın takdiri.''Derken açıklamasına izin vermeden,dede yaşayan insanlardan yani bizden ne farkı varki deyince,konuşmazlar yemezler yaşamazlar uzun bi yola giderler ama geri gelmezler,bu yüzden insanlar onu toprağa gömerler, ama bu dünyada kalmazlar başka bi dünyaya giderler iyiyse cennete gider kötüyse cehenneme derken akan gözyaşlarını sildi.O zaman ablam cennete gidecek ''Ama o orda sıkılırki yapamaz bensiz,kalmazki o hiçbir zaman..Ben özlerim ayrıca onu, geri gelsin canlansın ölmesin'' diye ikna etmeye çalışıyordum. Sanki dedemin elindeydi çocuk aklı işte onu geri getirebileceğimi sanıyordum.En sonunda ''Ablam beni görmeye gelmiycekmi hiçmi''dedim dedemse hayır kızım gelemeyecek,ablansız bir hayata başlayacağız demesiyle hocanın ablam için okuduğu duaya durmaksızın amin diyen bir kalabalığın odaklandığı yere insanların bacaklarıdanın arasından tutarak koştum.Ablamı göndereceklermiş,ablam gidiyorsa bende giderim diye tabutun üzerine girip ablama sarıldım bırakmamak için.Herkes beni almak için çaba sarfediyordu toprak atacaklardı çünkü.Hem sözü var legodan ev yapacaktık diyerekte ısrarcılığımı koruyordum.Yine çekip aldılar beni sakinleştirici gömmüşlerdi geldiğimde geç kalmıştım mezardaki toprakları ellerimle kazmaya başladım olmadı. Minicik ellerimle ne kadar kazabilirdimki.Herkes acıyan gözlerle bakıyordu fakat aldırmıyordum.Sonunda iğneler falan derken yarım saat uyuyakalmışım.Ayılır ayılmaz hemen geri koştum ablama dedem koştu yine ondan başkasını duymuyordum zaten. Bana horozlu şeker alacağını söyledi ablamda gelsin dediğimdeyse belki oda gelir derken bitmişti .Ablamı son görüşümdü bu ama farkında değildim..8 sene bu yasla yaşadık,babam bu kayıptan sonra Amerika'ya gitti, bir dahada geri dönmedi.Annemse 16 holdingin müdürlüğünü üstlendi.Tabi bu olaylar zamanla oldu birden değil.Bir gece saat 2 civarında falandı. 13 yaşıma basacaktım.Doğum günüme 2 gün kalmıştı.Yatağa uzanmış yıldızları seyrediyordum ablamın bıraktığı birşeydi bu bana her gece düzenli olarak yıldızlara bakardım.Çünkü ablamla hep öyle yapardık.Ardından bir ağlama sesi duydum bu annemden başkası olamazdı, usulca kapının kolunu tutup araladım.annemi gizlice izlemeye başladım merdivenlerin başına oturmuş telefonda bişeyler konuşuyor bağırmak istiyor fakat kısık sesle bağırıyordu benim uyanmamam duymamam gereken bir konu olduğunu düşünüp iyice merakım arttı.Tüm dikkatimi toplayıp annemi izlemeye başladım,Ağlıyordu artık babam ne diyorsa., annem iyice hiddetlendi ve bağırmaya başladı bardağı taşıran son damla olduğu belliydi ,''Kenan yeter artık Mira adında bi kızımız var,evet Alara canımızdı kanımızdı ama senin kızın değildi sadece benimde kızımdı ben kaçmadım sahip olduklarımı bırakmadım sen gibi,Ben anneyim senin baba olduğun kadar anne .Bi kızımızı kaybetmiş olabiliriz ama Mira'nın suçu ne ! O daha çocuk doğum günü yaklaştı,umrunda bile değil hatırlamıyosundur eminim.babasız büyüyor farkında değilmisin?Neden cezalandırıyosun yapma lütfen?'' telefon elinden kaydı . sessizce ağladı ve sen bilirsin dedi. Merdiven başında oturan ağlayan annemin yanına gittim dayanamayarak.Anne duydum hepsini üzülme ben zaten alıştım artık,babam haklı ablam benim yüzümden öldü ,keşke ben ölseydimde ablam..Şşşt diyerek susturdu beni sarılarak o nasıl laf Duymayacağım bir daha böyle sözler diyerek bağrına bastı.Gözyaşları yüzüme damlıyordu. Üzülüyordu ve hepsi benim suçumdu mutsuzluktan başka hiç bir işe yaramıyordum ben.Neyse geç oldu diyerek yatağıma yatırdı beni üstümü örttü,alnımdan öptü ve ışığı kapatıp gitti tek kelime konuşmadık.Zaman hızla geçti.Babamı kaybetmem yetmezmiş gibi annemde yavaş yavaş uzaklaştı benden sebebi yoktu,sadece artık tek başına savaşmaktan yorulmuştu.4 katlı evimizin her metre karesinde yalnızlığım çoğaldıkça çoğalıyordu,Annemi bile görmüyordum karşılaşamıyorduk evde,Çoğunlukla gece yarıları geliyor sebebiniyse holdingin çalışmaya mesaiye ihtiyaç olduğu fikirleriyle kapatıyordu.Ceren hemen yan villada oturuyordu.Ve en çok zaman geçirdiğim kişiydi.Tek güvendiğim kişi haline gelmişti,yalnızlığımı soyutlayan tek isim tek kişi tek insandı Ceren.Liseden beri hep en yakınım oldu,Buğday tenli siyah küt saçları vardı.zayıf birazda kuru bi kızdı.Hani kara kuru kız diye tabir ettikleri deyim varya o kesinlikle Ceren için uydurulmuş bişeydi.Dünyalar tatlısıydı benim gözümde.Halada öyle.Oda olmasa katlanamazdım belkide bu hayata,katlanamazdım daha fazla bu acılara.Makbuş'uda unutmamak lazım,annemden babamdan çok makbuşun emeği var üzerimde.Makbuş annemin deyimiyle hizmetçimiz.Ama benim için hiç bir zaman öyle olmadı. Dahada fazlası kılına zarar gelse üzüleceğim nadir insanlardandır.52 yaşında tonton bakımlı dininde imanında kendi halinde iyilikte zirve yapmış bi kadındır kendisi.Onun elinde büyüdüm. Ablamın ölümünden sonra aldılar işe.O zamandır bu zamandır bizimle işte.Hastalanıp ateşlerde yattığım zamanlarda annemin zahmet edipte gelip bakma lütfunda bulunmadığı anlarda Makbuş bekledi başımı sabahlara kadar.Sirkeli sulu bezi alnıma koyup sabhlara kadar gözünü kırpmazdı.Koşardım koştuğum gibide düşerdim biraz haylaz bi çocukluk geçirdim ağaçlardan inmezdim. Ama bunların hepsi annemin bi nebzede olsa dikkatini çekebilmek içindi benimle hiç ilgilenmezdi benim istediğimse sadece birazcık ilgiydi.Neyse düşerdim işte dizlerim kanardı Makbuş temizler saradı yaralarımı.Enfes yemekler yapar döktürür bana kilo aldırırdı.Çoğunlukla evden çıkarken Sultanım Makbuş'um ben çıkıyorum diyip ayak üstü yaptığı o enfes kurabiyelerden atardım ağzıma.Arkamdan koştururdu,Mira yavrum ayak üstü bişeylerle olmaz kaahvaltını yap bak elden ayaktan düşersin mazallah diye endişelenirdi.Aslında adı Makbule ama ona beslediğim sevgi o kadar derinki ilk geldiği zamanlar adını söyleyemediğim için Makbuş demişim.O gündür bugündür Makbuş aşağı Makbuş yukarı.Mesafelerimi kimseye yıkmam çok zor bir kızımdır,ama Makbuş başka oldu her zaman bende.Anlattıklarımdanda anladığınız üzere insanın zengin olması hiç bir şey ifade etmiyor,zenginlik sevgiyi satın alamıyor.Bu koskaca evde kocaman bi yalnızım aslında koca bir yalnız.Kimsem yok hiç kimsem yok.Günden güne çürüyen bi cesedim ailem için,Hiç bir farkım yok cesetten.Ablamla çekildiğimiz bi fotoğraf var ,küçülttürüp kolye yaptırdım,gümüş açılır kapanır bi kalp açınca resmimiz çıkıyor kapatıncaysa sıradan bir kolye.Ama benim için öyle değil işte. Geceleri bakıyorumda dayanamayıp ağlıyorum bazen.O Geceler bitiremediğim bitemediğim anlar oluyor genelde.Asla çıkmıyor aklımdan ne yapsam çıkaramıyorum gözümü kapatıyorum ablamın gülen hali geliyor gözümün önüne yine. Saniye saniye işlemiş tüm hücrelerime ne yapsam olmuyor.Bunları yazarken bile canım yanıyor hançer yemişçesine.Aradan kaç yıl geçti diyorsunuz biliyorum,acın geçmiştir diyorsunuz hepiniz,Hayır geçmedi,tam aksine içim daha çok acıyor zaman geçtikçe..Unutamıyorsun ne yaparsan yap olmuyor gülüşü,sinirlenmesi,edası aklından çıkmıyor.Unutamıyorsun,sadece zaman giriyor araya ve alışıyorsun.Ben alışmak istemiyorum ablam geri gelsin istiyorum.Verebilirlermi ablamı bana?Geri getirebilirlermi?Hadi söyleyin..Tabiki hayır.Ben özlüyorum,sadece çok özlüyorum.Annemden babamdan utanıyorum nefret ediyorum kinim çok fazla büyük onlara ,annem doğurdu ama ablam büyüttü beni..Şimdi söyleyin,sizi doğuranmı annenizdir büyütenmi?Keşke diyorum keşke ablam yaşasaydıda annemde babamda olmasaydı,yanlış değil bu düşündüklerim yeri gelecek intikamımı alacağım teker teker.Akıttığım her göz yaşı için kanlarını damla damla akıtacağım.Kendime güvendiğim tek konu bu belkide,kinimi ilk günkü kadar sıcak tutabiliyorum.Kendinizi benden nefret ettirmeyin. Çünkü kin tutma konusunda mükemmelim...Bu konuda gereğinden fazlada idaalıyım.O gece her zamanki gibi annelik babalık yapıp gece başımızda durmadıkları için ablam öldü.Şu an alkolun dibine vuruyorum o bile unutturmuyor bana acımı,sigaradan olacak ölümüm,3 paket içiyorum bir günde uyku düzenim yok diyecek kadar az ağlayarak uyuyorum sürekli..Ağlamadığım gece yok..Ve her gece aynı şeyi söyleyerek başımı yastığa koyuyorum.Ve her sabah aynı kelimeleri tekrarlayarak uyanıyorum..Ve hepte öyle olacak..SENİ UNUTURSAM KALBİM KURUSUN ...

3 HARFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin