Beakyeol evi 10 saniye içerisinde boşaltı. Tek bir cümlesi yurdu boşaltmasına yetti.
"Arkadaşlar, Sehun ve Luhan'ın işleri (!) varmış hadi dışarı çıkalım"
Chen bütün üyeler adına konuştu:"Oooo!!! Vayyyyy! Heheytttt! Hohoyyyy!!! Vayyy Sehun hadi kolay gelsin. Neşeniz ve enerjiniz bol olsun. Hadi koçum yaparsın senn."
Dedikten sonra Beakyeol'le beraber yurttan ayrıldılar.
SMUT İÇERİR!!!!!"Luhan, aşkım, bi tanem, hayatım, Neredesin seninle bir şey kon-"
Daha cümlesini bitiremeden tadını kendi isminden bile daha iyi bildiği dudakları hisseti.
"Neredeydin seni çok aradım"
"Buradayım işte yaaaa!! şu anı çok hayal ettim bölmesene."
"Tamam"
Dedikten sonra Luhan Sehun'u kucağına aldı ve odalarına doğru götürmeye başladı. Luhan bir yandan Sehun'u öperken bir yandan üzerindekilerin çıkarıyordu. Nefes almak için ayrıldıklarında sadece üstlerindekileri çıkardılar ve üstündekileri çıkarır çıkarmaz Luhan Suhun'u yattağa itti, üzrerine atladı. Sehun'un boynuna sadece ona ait olduğunu kanıtlamak için boynunu öpmeye ve ısırmaya başladı...AADiğer üyeler ise $uho'nun ısmarladığı yemekten sonra oteldeki odalarına çekildi. Bütün üyeler birbirlerine cinsel ilişkiye girmeyeceklerine dair söz verdiler iki üye hariç. Beakyeol. Bu iki üye asla birbirlerini öpmeden duramaz hadi neyse de birbirleribe dokunmamak bile onlara göre en büyük işkenceydi. Diğer üyeler onlara bu konu ile ilgili soru bile sormadılar.
Çünkü dinlemeyeceklerini biliyorlardı.Herkes odalarına çekilip uyurken 4 üye ayaktaydı. Bu iki üye hiç şüphesiz BEAKYEOL'du. Diğer iki üye ise CHENMİN'di. Beakyeol birbirlerini yerken Chenmin sadece konuşuyorlar ve arada birbirlerine küçük öpücükler veriyorlardı. Chen ve Xiumin birbirlerini çok seviyorlardı. Hatta çok büyük hatalar yapabilecek kadar. Ama Chen bu sevgiden pek haberi yoktu. Xiumin'e büyük zararlar verebilecek kadar. Xiumin'in bu sevgiden ise haberi vardı. Onun bazı hatalar yapıp Chen'in sevgisini kaybedecek kadar.Ama Xiumin ondan pek vaz geçeceğe benzemiyor çünkü onu çok seviyor. Bu sevgi ikisininde gözlerini karartmıştı. Bu gözlerinde kararma yüzünden önündeki engelleri göremez olmuşlardı. Chen bu engellerden çok çabuk korkup bu sevgiden vaz geçebilirdi ama Xiumin hayatında en çok değer veren kişi Chen olduğu için ve onu çok sevdiği için 'o benim olacak' lafını sürekli söylüyordu. Chen'de aynı cümleyi milyonlarca kez söylemesine rağmen korkuyordu. Xiumin'in onu terk etmesinden korkuyordu....
CHEN'İN AĞZINDAN:
Korkuyorum hem de çok. Seviyorum hem de çok. Ne yapıcam hiç bilmiyorum. 'O benim olacak' lafını onu gördüğümden beri söylesemde korkuyorum. Onu kaybetmek istemiyorum onu çok seviyorum ama bu sevgi gözümü kör etmiş durumda. Onu sonsuza kadar sevicem. Başka biriyle olsamda. Ama bu başka birinden korkuyorum. Eğer ben o başka biriyle beraber olursam Xiumin'in bizi beraber bırakacağını zannetmiyorum. O başka birinde ben istemiyorum. Korkuyorum. Korkuyorum. Korkuyorum. Sanırım bu hayattaki en korkak insan benim. Çünkü ben korkmaktanda korkuyorum.
XİUMİN'İN AĞZIDAN:
Onu çok seviyorum. Bu benim hayat felsefem. Onu sevmek gözlerimi kör ediyor. Eğer o başka biriyle olursa birlikte olduğu kişinin hayatını mafederim. Birlikte olduğu kişiyi yaşatmam. Benim hayatımı zehir etmesine izin veremem. Onu istiyorum sadece onu istiyorum. Ben onun için o benim için yaratılmış. Kısaca biz birbirimiz için yaratılmışız.
YAZARIN AĞZINDAN:
Chen ve Xiumin yurttaki en masum çiftti. Birbirlerine küçük öpücükler vermekten başka bir şey yapmıyorlardı. Taoris'te öyle ama onlar henüz arkadaştan öteye gidememişti.
Chen uyuyordu Xiumin ise onu izliyordu. Chen rüyasında Xiumin'i görüyordu ve sayıklamaya başladı.
"Korkuyorum. Bırakma beni Xiumin korkuyorum."Xiumin çok Endişelendiğim için Chen'i uyandırmaya çalıştı. Ama uyanmıyordu çünkü Chen tamamen rüyanın esiri olmuş durumdaydı, sayıklıyor ve soğuk yerler döküyordu. Xiumin bu sefer sarsarak uyandırmaya çalıştı ama hala Chen'den bir tepki yoktu en sonunda eline biraz su alarak Chen'in suratına döktü ve Chen büyük bir çıglıkla yerinden fırladı. Uyandında Chen hala rüyanın etkisinde olduğu için Xiumin'i öpmeye ve satılmaya başladı. Xiumin ise gözlerini kocaman açmış bir şekilde Chen'i seyrediyordu. Yaklaşık 5-10 dakika bu böyle devam etti ve Chen ne yaptığını anlayınca Ximin'den özür dilemeye başladı
"B-ben öz-özür di-dilerim. B-ben ç-çok kor-korktum."
"Şşşşş tamam ben senin yanındayım korkmana gerek yok."
"B-ben herşeyden korkarım hatta bazen kendimden bile k-korkuyorum."
"Tamam tamam geçti."
"Beni bırakma Xiumin beni bırakma bana yardım et seni çok seviyorum bu sevgiden yolumu kaybettim bana yolumu göster. Seninle sonsuza kadar birlikte olalım beni bırakma n'olur beni bırakma."
"Buna emin ol seni bırakmayacağım sen bana yalvarsanda seninle sonzuza kadar birlikte olcağım."
"Seni seviyorum"
"Bende seni seviyorum."
"Xiumin"
"Efendim bebeğim"
"Beni öper misin?"
"Neden?"
"Seni hissetmek istiyo-"İşte Ximin'in beklediği teklif sonunda gelmişti ve hemen onu öpmeye başladı. Diğer üyeler Chen'in bağrışından dolayı uyanmış ve Chenmin'in odalarının önüne gelmişlerdi. En önde Kris ve Tao odanın kapısını aralamış onları seyrediyordu. Kısa bir konuşmadan sonra Tao Kris'in elini tuttu ve odalarına doğru hızla çekti. Odalarına gelir gelmez Tao odanın kapısını kilitlendi ve Kris'i yatağa doğru itti. Tao üzerini çıkartırken Kris Tao'yh seyrediyordu. Tao üzerinde boxerı kalana kadar herşeyi çıkarttı ve Kris'in üzerine atladı. Hem Kris'i oluyor hem de üzerindekilerin çıkartıyordu....AA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
call me baby...
Fanfictionhadi ama bir insan sevdiğine hiç bir zaman kolayca ulaşamaz. işte bu da o aşıklardan biri. iki beden birbirleri için yanıp tutuşurken tanrının onlara hazırladığı özel süprizleri göz ardı etmişlerdi. tanrının onlara acımasız yoktu.