Bomba gibi geri döndük demeyi çok isterdim ama pek bomba gibi olmasa da bir şekilde geri döndük🥴 umarım önümüzdeki günlerde bölüm yoğunluğu artacak. Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim.
"Gerçekten bunu yapmak istediğine emin misin?"
Berat bana doğru dönüp tedirginlikle sorduğunda ağız dolusu bir kahkaha atıp doğrudan gözlerinin içine baktım."Ne o yoksa korkuyor musun?"
Başını iki yana salladığında elinden çekiştirip kırmızı büyük hız trenine doğru koşturmaya başlamıştım. Tamam ilk denenecek şey için doğru seçim olmadığının ben de farkındaydım ama pekala başa çıkabilirdik.
Çıkmamız gereken az sayıdaki merdiveni de tırmandıktan sonra nihayet koltuklara oturup görevlilerin gelip bizi kilitlemesini beklemeye başlamıştık.
"Korkarsan elimi tutabilirsin"
Ona dönüp alayla kurduğum cümleye karşın seri bir hareketle parmaklarımı ellerine hapsetmişti.
"Böyle bir şansı asla kaçırmam" cümlesinin ardından bir de göz kırpmıştı. Ben tam bir şeyler söylemek için ağızımı açmıştım ki tiz bir ses ile tren hareketlenmeye başlamıştı. İlk başlarda düz gitsekte tepelere yaklaştıkça dönmeye ve hızlanmaya başlamıştık. 1 dakikaya yakın süren yolculuktan sonra başladığımız noktaya nihayet varmıştık.
İndiğimizde elimi beratın elinden çekmiştim ki avucunun içindeki tırnak izlerini gördüm. Bunları az önce ben istemeden yapmıştım. Ondan özür dilemek istesem de önemli olmadığını söyleyip beni hızla geçiştirdi.
"Rengin bembeyaz olmuş. Birde korkan bendim sözde."
Benimle alay ederken ona bakıp göz devirdim. Eğer bunu yapmasaydım gülünce ne kadar tatlı olduğu hakkında uzun bir konuşma yapabilirdim.
"Sıradaki ne olsun o zaman?"
Bana yönelttiği soruyla kısa bir an düşünüp cevap verdim.
"Şu yükseğe kadar çıkan salıncaklara binsek olur mu?"
"Olur mu ne demek güzelim, istersen kusana kadar ona bineriz."
Benim yanaklarım usulca yana kıvrılırken o da basını eğip saçını kaşımıştı.
"Hoca bizi küme düşür yaa"
Ne dediğini anlamasam da usulca tebessüm ettim. Sonra ise birlikte salıncaklara adımladık. Yan yana iki kişilik olan salıncağa oturup makinenin çalışmasıyla usulca havaya doğru yükseldik. Ellerimi iki yana açıp rüzgarın parmaklarımın arasında uçup gitmesine izin veriyordum. Aynı anda gözlerimi de kapatmıştım. Sanki kendimi özgür bir kuş gibi hissediyordum. Öyle bir kuştum ki canım istediğinde kaçıp gidebiliyordum. Babam gelince evde olmuyordum. Kanatlarım ile annemi taşıyabiliyordum.
Gözümü açıp Berat'a baktığımda o ise pür dikkat bana bakıyordu.
"Seni mutlu görmek bana çok iyi hissettiriyor. O geceki halin aklıma geldikçe tekrar seni kaybetmekten korkuyorum. O karanlığa düşmeni engellemek için elimden gelen her şeyi yapacağım Sevda. Bundan emin olabilirsin."
Söylediği şeyin güzelliği karşısında gözlerim dolmuştu. Usulca ona doğru sokulup boynuna sarıldım. Kendimi oradaki bölüme iyice yapıştırıp dakikalarca havada süzülmemizin keyfini çıkardım.
Maalesef ki salıncak durduğunda ise oturuşumu düzeltip yanından kalktım.
"Sen burada iki dakika bekle ben hemen geliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölümün kıyısında/ Berat Ayberk Özdemir
Fanfiction"Bak başına her ne geldiyse bu hayat inan bana yaşamaya değer. Lütfen kendine zarar verme. Bir sorunun olursa da lütfen ulaş bana. Zaten tanıyorsundur." "Birincisi kim olduğun hakkında hiç bir fikrim yok. İkincisi de inan bana yaşadığım hayatı görse...