7.Bölüm

1.6K 78 41
                                    

Multiye bam güm patlıyorum aahhashahxhahs

Neyse iyi okumalar 🤍

"Kızım ne bu halin Allah aşkına kendine gel artık."

Annemin yemeğin ortasında bana seslenmesi ile dünyaya dönmüştüm. Tabağımdaki makarnayı yemekten çok çatalla bastıra bastıra ezmiştim.

"En sevdiğin makarnayı yaptım kızım. 3 gündür ağızına yemek koymadın."

Usulca kafamı sallayıp zorla çatalımı tabağa kaldırıp bir tane makarna attım ağızıma. Masadaki çaydan da bir yudum içtim. Boğazım kuruluktan acımaya başlamıştı artık.

Üç gün önce lunaparkta hayatımın en güzel akşamını yaşamıştım. Arabadan çıkarken beratın yanağına bir buse bırakıp evime gitmiştim. İstemsizce şimdi de elimi dudağıma götürdüm. Tabi ertesi sabah alacağım mesajdan haberim yoktu.

Sabah uyandığımda gördüğüm ilk şey Berat'ın "bir süre görüşmeyelim maçlara odaklanamıyorum" mesajıydı. Herhangi bir cevap verme gereksinimi duymadan mesajı görüldüde bırakmıştım. Üzüldüğüm nokta ise bir anlığına gerçekten mutluluğu ucundan da olsa yakalamış olabileceğim yalanına inanmamdı. Olmamıştı.

İstemsizce dolan gözlerimi elimde geriye doğru ittirip ayağa kalktım. Evdeki rahatsız edici sessizliği bölmek için televizyondan saçma sapan sabah kuşağı programlarından birini bulup sesini neredeyse sonuna kadar açtım. İçimdeki sesi bastırırdı belki. Mutlu olmayı hiç haketmediğimi bas bas bağıran sesi.

"Evet Berat bey stüdyomuza hoş geldiniz. Karınızdan boşanmak için onu arıyorsunuz. Karınız latife hanım da muhabbet kuşunuz kralı alıp kaçmış doğru mu anladım ben?"

Başta duyduğum isimden sonra gerisine pek konsantre olamamıştım. İster istemez yüzüm düşünce anneme seslendim.

"Bi çay koy da içelim be anne."

Annem, günler sonra ondan bir şey istemiş olmamın verdiği şaşkınlık ile kalkıp ikimizin de çaylarını tazeledi.

"Yavrum,kuzum,annesinin kara sevdası ne üzdü seni böyle guzum. Yüzün cenaze evi gibi. Bide o saçlarına ne yaptın güzel kızım? Simsiyah mis gibi saçlarını kesip kumral olmuşsun. Yakışmış tamam ama çok seviyorsun sen saçlarını?"

"Annem yok benim bir şeyim. Hastayım biraz sadece. Kırgınlık var üzerimde."

Kırgınlık vardı ama o anlamda değildi..

Önümdeki çayı da bitirdikten sonra oturduğum masadan kalkıp kendi odama geçiş yaptım. Odamdaki sandalyenin üzerinde hala o gece ondan aldığım sweat duruyordu. İstemsizce gülümsedim. Günlerdir tek düşüncem neden benimle konuşmayı kestiğiydi. Tek bir yanıt bile bulamamıştım

Berattan

"Ya abdüş bak çok az kaldı Allah'ına kavuşturucam bak seni. Yemin ederim yaparım. Elimde kalırsın oğlum öldürürüm seni."

Ona bağırdığımda boğazım acımıştı.

"Regl misin nesin Berat? N'oluyo sana kaç gündür? Altı üstü yastığını aldım bacağının altından."

"Alma kardesim alma. Demekki kıymetli benim yastığım."

"Ne halin varsa gör Berat."

Abdüş sinirle evden çıkıp kapıyı vururken tek başıma kalmıştım. Hakettiğim de buydu diye söylendim kendi kendime. Telefonum çaldığında hızla oturduğum yerden kalktım. İçimde sürekli ya Sevda ararsa diye dolaşan korkunç bir panik hali vardı. Çünkü onun sesini bir kere bile duysam kendi kendime aldığım kararların hepsini çöpe atar ve kendimi affettirirdim.

ölümün kıyısında/ Berat Ayberk ÖzdemirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin