11.BÖLÜM

1.6K 80 61
                                    

Bir önceki bölümün sınırı geçilmemiş ama yine de bölümü atmak istedim. Satır aralarında yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz💖 şimdiden teşekkür ederim iyi okumalar.

Bölüm şarkısı :


"Chubby oğlum bir dur ya koşup durma kızın üzerine."

Berat, bahçesinde oynayan köpeğine beni yürütmemesi için seslenirken, köpeği ise benden asla vazgeçmiyordu. Sandalyeye oturduğumda ise zorla üzerime atlamak istediğinde mecburen Berat onu kucaklayıp karşıma oturmuştu.

"Sevda ne yemek söylesek ya? Kurt gibi açım vallahi. Ne seversin bilmiyorum da. Sahi bak bir ara sadece sevdiğin şeylerden konuşmak istiyorum. Bilmediğim bir şey kalmamalı."

Ben söylediğine utanıp başımı öne eğerken o ise bana gülen gözlerle bakıyordu.

"Ben sana yemek yapsam olmaz mı Bero?"

"Bero?"

"Söylememi istemezsen söylemem. Yani ben hoşuna gider diye söyledim."

Telaşıma gülmüş ve kucağında chubby'ye rağmen dudağıma bir öpücük bırakmıştı.

"Sen bana ne istersen onu söyle sevgilim. Hem ne yemek yapacakmışsın söyle bakalım."

Bir süre aklımda tartıp seçimi ona bırakmaya karar verdim.

"Şimdi anladığım kadarıyla çok ev yemeği yiyen biri değilsiniz sevgili Berat Ayberk Özdemir. O yüzden size pizza yapmak istiyorum. Uygun mudur?"

"Uygundur tabiki Sevda hanım."

"Ama şöyle minik bir problemimiz var."

Kırık olan bileğimi havaya kaldırıp ona gösterdim. Pizzanın hamurunu ben yoğuramazdım.

"Eee bu kasları ben boşuna mı yaptım? Tabiki de yoğururum yani."

Ben ona genişçe gülümseyip beni tutup kaldırmasını bekledim. Hala kolayca ayağa kalkamıyordum. Hayatımdaki her şeyi değiştiren o kazadan sonra..

Beni belimden tutup kendine çektiğinde içimde oluşan kelebekleri susturup kısa bir süre ona sarıldım. Biz böyle gidersek pizza yapamayacaktık.

Elimi tutup birlikte mutfağa giderken chubby üzerime atlamak için hala deliriyordu.

"Yok bu böyle olmayacak bacağını sakatlayacak bu deli köpek."

Ben chubby'yi uzaklaştıracağını sanarken onun yerine çareyi beni kucağına almakta bulmuştu. Birkaç saniye sonra da mutfağa geldiğimizde keyifli gezim sona ermişti.

Ben, ortada duran geniş masadaki bar sandalyesine oturup etrafı incelerken Berat ise nereden çıktığını anlamadığım bir tas ile tarif için beni bekler olmuştu. Ben ise mutfağın güzelliği ile etrafıma bakıyordum.

"Ben dedim sana iyileşene kadar burada kal diye ama dinletemedim hanımefendi."

Yine aynı konuya geldiğinde elimle onu geçiştirip kaba koyması gereken malzemeleri bir bir söyleyip hamur yapmayı tarif etmiştim.

Bense oturduğum sandalyeden inip buzdolabının kapağını açıp sosis,sucuk,salam,mısır,domates,kaşar gibi temel malzemeleri alıp tezgahın başına geçtim. Ayakta durmak biraz canımı yaksa da çok problem değildi. Bileğim ise fazla güç uygulamadığım için acısını azaltmıştı.

ölümün kıyısında/ Berat Ayberk ÖzdemirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin