15. phone lights up my nightstand in the black

1.8K 160 4
                                    




"Taehyung ne yapıyorsun, çıkar Bam'ın kulağını ağzından!"

Jeongguk odasına girmesiyle karşılaştığı görüntüye hayretler içerisinde bakakalmıştı. Bam'ın Taehyung'la anlaşabileceğini düşünmemişti, fakat ikili karşı karşıya geldikleri ilk andan beri oyun oynuyorlardı. Bam, Taehyung ilgisini ondan ayırdığı an Taehyung'un dizine sürtünüyor, dikkatini çekmeye çalışıyordu. Taehyung da Bam'ın sevimliliğine dayanamıyor, onunla ilgilenmeye devam ediyordu. Geldiğinden beri Jeongguk'la çok ilgilenmemiş olsa da Jeongguk bunu sorun etmedi, çünkü karşısındaki ikilinin manzarası içine uzun zamandır eksik kalmış bir sıcaklık hissi yayıyordu.

Taehyung ağzından Bam'ın kulağını çıkarmış, Bam'la birlikte kafaları aynı anda Jeongguk'a dönmüştü. Jeongguk kıkırdamadan edemedi.

"Ama çok tatlı baksana, hiçbir şey yapmadan izin veriyor onunla oynamama. Sevdi beni galiba." demiş ve gülümsemişti Taehyung.

Jeongguk derin bir iç çekmiş ve elindeki kurabiye tabağını çalışma masasına bırakarak kendi kendine söylenmişti. "Seni sevmemek mümkün değil ki."

"Bir şey mi dedin?"

Jeongguk söylediği şeyin farkındalığıyla panikleyip masasındaki kalemliği devirmiş, kalemleri toplarken söylediği şeyin duyulmadığını umarak cevaplamıştı Taehyung'u. "Hiç, hiçbir şey demedim. Yani sevdi seni evet, onu dedim."

"Eee, o da dayanamıyor cazibeme. Ha bir de biliyor musun, hiç ceket parçalayacak bir köpüşe benzemiyor"

Jeongguk, Taehyung'un açmaya çalıştığı konuyla bu sefer de yerdeki kalemlerini toplarken kafasını masasına çarpmıştı. Acıyla inlemiş ve olduğu yere çöküp oturarak Taehyung'a dönmüştü acıyan kafasını ovarak.

"Başka kimler dayanamıyormuş senin cazibene?" diyerek konunun tekrar değişmesini ummuştu.

"Sen, ama konuyu değiştiremezsin." en azından denedim, diye düşündü Jeongguk. "Ceketim nerde Jeongguk?"

Jeongguk kaşlarını çatmış ve oturduğu yerden kalkıp masaya koyduğu kurabiyelerden birini eline alarak Taehyung'un ağzına tıkıştırmıştı.

"Sus biraz artık, yeter bi sus! Bam, gel yatma vakti." demiş ve Bam'ı yönlendirerek yuvasına girmesi için odadan çıkmışlardı.

Taehyung ise oturduğu yerde ağzına tıkılan kurabiyeyi yemeye çalışarak gülümsemiş ve mırıldanmıştı kendi kendine.

"Çok seviyor beni."

-

"Misafirinim ben senin, telefonunla mı ilgileneceksin yanımda?" Taehyung, yattığı Jeongguk'un yatağında yan dönmüş, Jeongguk'a bakmaya başlamıştı. Birisiyle mesajlaştığı belliydi, bu yüzden kötü hissetmişti Taehyung.

"Misafirim değilsin, hyungumsun. Seokjin hyung antrenman saatini değiştirmiş, onunla konuşuyorum."

"Gecenin 11'inde?"

Jeongguk'un gözleri başını telefonundan kaldırmadan Taehyung'u bulmuş, anlamazca bakmıştı. "Evet?"

"Normal mi gecenin 11'inde mesaj atması?"

"Sen gecenin 3'ünde atıyorsun?"

"Ben atarım."

"Seokjin hyung da atabilir."

Taehyung sinirlerinin gerilmeye başlamasıyla yattığı yerde dikleşmişti. Seokjin Jeongguk'a gece gece mesaj atacak kadar yakın biri miydi? Kendisiyle Seokjin'in konumu aynı mıydı Jeongguk'un gözünde? Aklından geçenlerle kırıldığını hissetti Taehyung.

Bu gece Jeongguk'la beraber uyumak istiyordu, sonuçta barışmışlardı ve aralarında mesafeli davranmasını gerektirecek bir gerginlik de kalmamıştı. Üstelik Bam'la da birlikte üçünün çok eğlendiği bir akşam geçirmişlerdi, fakat gitmeye karar verdi Taehyung. Bu yüzden yataktan kalkmış, Jeongguk'un oturduğu sandalyenin arkasında duran ceketini almış, giymeye başlamıştı bile.

"Hyung, ne yapıyorsun?"

"Gidiyorum."

"Ama neden, kalırsın diye düşünmüştüm." Jeongguk Taehyung'un gidecek olması fikriyle o akşamki üçüncü paniğine kapılmıştı.

"Sen Seokjin hyungunla konuşuyorsun zaten, gitsem de bir şey fark etmez."

Jeongguk Taehyung'un asılmış suratı ve kıskançlık kokan cümlesiyle gülümsemeden edememişti. Taehyung tam odasının kapısını açacakken telefonunu kapatıp masasına koymuş ve "Hyung!" diyerek Taehyung'un beline sarılmıştı.

Taehyung sırtına yapışan Jeongguk'la donup kalmıştı olduğu yerde. Sırtında Jeongguk'un kalp ritimlerini hissediyor, hissettiği her ritimde yanaklarına hücum eden sıcaklığın belli olmamasını diliyordu.

"Gitme lütfen, tüm ilgimi sana vereceğim tamam mı? Birlikte uyuyalım bu gece olmaz mı?"

"Tamam. Olur uyuyalım, tamam."

Taehyung'un yumuşaması bu kadar kolaydı işte, Jeongguk'un bir sarılışı ya da bir sözü yeterdi bunun için.

only when i look into your eyesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin