Sevgi Yok ( Dramione )

Bölüm 4

Griffindorla ortak Karanlık sanatlara karşı savunma dersindeydik ve delirmek üzereyim. Ciddiyim? Pasny ile Hufflepuff'lı çocuk çıkmaya başladı.

Kimin yüzünden?

Granger.

Granger'in bunu yapmasına kim sebep oldu?

BEN.

En iyisi size baştan anlatayım.

SABAH ORTAK SALONDA

Blaise'ın Granger bulanığında ne bulduğunu anlamıyordum. Ne demişti Blaise "Onun ne kadar güzel olduğunu görmüyor musun ha? Ne kadar dikkat çektiğini? ". BU yüzden Gryffindor masasında oturmuş Elindeki kitabı göstererek Potter'ı azarlayan Granger'a baktım. Güzel değildi be. Yani ortalama bir güzel sayılabilirdi. Aslında sağ kaşının üstendeki ve çenesindeki sivilceyi sıksa güzel kızdı ama bir Pans değil di elbet. Blaise baktım. Hermione'ye baktım. Blaise baktım. Hermione'nın sivilcesine baktım. Pansy'e baktım tanrım çok güzeldi. Pansy'ın gözlerinin daldığı yere baktım Hufflepuff'lı çocuğu gördüm. Iyyyy yine iğrenç vıcık vıcık bakışmalar. Tamam, Draco sakin. Buraya nasıl gelmiştim. En başa döndüm Blaise baktım dayanamayıp

" Granger da ne buluyorsun?" diye sordum

İlk önce afallasada sonra " Konuşmak istemiyorum " dedi

" Hadi ama Blaise merak ediyorum sadece."

Blaise gözlerini devirerek "Güçlü duruşu ve Gülüşü " dedi ve ekledi "Çok güzel gülüyor."

"Gülüşünü bilmiyorum Blaise ama bulanık olmasaydı sivilcesini sıkmak için can atardım. Sivilceyi görüyor musun? Kaşının üstünde! Kocaman! MErlin o sivilceyi neden sıkmıyor! İnsanın başında ağırlık yapar" Her geçen saniye sivilce gözümde daha çok büyüyordu sanki

Cidden mi Malfoy. Beni HErmione den soğutmak için sivilcesini mi kullanıyorsun. Merlin aşkına" dedi Blaise gülerek.

" Hayır, Blaise dikkatli bakarsan sivilcenın gelin beni sıkın diye yalvardığını görebilirsin "

Blaise içten bir kahkaha atarak " İyi sana da benim sayemde eğlence çıktı" dedi.

Garanger'a bakarken sivilcileri dolmaya ay pardon Gözleri dolmaya başlamıştı. Sırtını dikleştirdi. Gözlerini havaya dikerek gözyaşı kalıntılarını yok etmeye çalıştı. Kaçamakça Öne bakıyordu hep. O zaman anladım karşısında Wealey ile levander öpüşüp duruyordu. Granger ın sa onlara baktıkça hafiften gözü doluyordu. Kahkaha attım. Uzun süredir bu kadar komik bir şey görmemiştim. Grangerla gözlerimiz kesişti. Üzgündü. Bu her hailden belli oluyordu ve bunu arttırmak benim görevimdi. Granger bana bakarken Blaise döndüm ve Ron 'un kötü bir taklidini yaparak Blaise öpmeye çalıştım tabii yanağından. Blaise ise şaşırarak beni itemeye çalışıyordu " Draco manyak mısın? Kendine gel ?"

Kahkaha atarak Blaise'den ayrıldım " Hadi ama Blaise neden utangaç davranıyorsun " dememle. Güldü ve koluma hafifçe vurdu. Tekrar yemeğimize döndük. Yani o döndü ben Granger'a döndüm. Kızarmıştı bulanık yanakları pempiş pempiş olmuştu. Ellerini yumruk yapıp önünde birleştirmişti. Kahverengi saçları önüne düşmüştü ama kız onları arkaya atmak için hiç bir şey yapmıyordu. Sadece bana bakıyordu. Beni deliyordu. Sonra yanımdaki Pansy'e baktı. Gözlerini kapatıp kafasını geriye yasladı ve yüzden yamuk bir gülümseme belirdi.

MErlin bu gülüşü biliyordum. Granger az sonra yine bir şeyler yapacaktı. Öyle bir kaç saniye durdu ve aniden ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Kafası iyidi herhalde yanıma gelip ortak salonda bana bulaşacak hali yoktu ya. Hızlı bir şekilde gelip çaprazımda durdu. Sırtını döndü ve HufflepuffLu bir çocuğun sırtına dokundu. Yanımda Pansy sinirli bir nefes aldı