Bir hikayemin daha sonuna geldik dostlar ☹️
Her hikaye gibi bu da birgün bitecekti ve o gün bugün oldu.Herşeyi tadında bırakmak en iyisidir. Tadı kaçmadan final yapıp bu hikayemi de bitiriyorum.
Ahueda bitti şimdi aşka esir de bitiyor ve ne yazık ki sırada narin'im var .
Ve size bomba haber ile geldim 😍😍😍😍
Yeni kitabım TABURUMUN KIVIRCIĞI aslında adı binbaşı olacaktı ama sade ve kısa geldi bende böyle yakışan bir isim ürettim.
Diğer kitaplarımda görüşmek dileğiyle. Hoşçakalın sağlıcakla kalın ♥️♥️♥️
****
Gözlerimi açıp gerinerek yüzümü pencereye çevirdim. Kar yağmaya başlamış ve hatta tutmuştu. Bu güzel bir haberdi çünkü çocuklarım ve ben bugünü bekliyorduk ne zamandır.
Evin için sıcacık olduğu için üstümde sadece saten şort ve askılı takımım vardı. Söylememe gerek yok diye düşünüyorum barbaros tabiki baksır ile uyuyordu.
Onu defalarca uyarmama rağmen " ne yapayım hazırda bekliyorum hatun zorluk olmasın" diyerek beni iyice çileden çıkarıyordu. Bende artık konusunu açmıyordum.
Kapı tıklama sesi ile yüzümü elimle sıvazladım .
- Annecim ben geldim.
Seslenen tabiki Ayşe idi. Ayşe bana çok düşkün bir çocuktu ve her sabah yüzünü yıkamadan " Annecim " diyerek odaya koşardı.
Üstüme sabahlığı geçirip geceleri basılma tehlikesi yaşamamak için kilitlediğim kapıyı açtım.
Annesinin kızı tabiri ile anılan Ayşe üstünde saten bedenine göre diktirdiğimiz geceliği ile karşımdaydı.
İçeri adeta uçarak babasının yanına gitti ve suratına hafif tokat atarak bana doğru koştu. Gülerek boyuna eğildim ve kucağıma aldım.
- Ayy Annecim baba beni yiyecek şimdi.
Aslında babası hala uyuyordu ama o oyun oynuyordu işte.
- Yahu ne bu tantana!
Odaya adeta dalan Ayşin çatık kaşları ile sinirli durmaya çalışıyordu ama kendince bana göre baya komik bir durumdu.
Üstünde siyah Nike model eşofman takımı vardı. "Babasının kızı " olmuştu onun lakabı.
Bize bakarak yüzünü buruşturdu ve az öncekine nazaran yüzünde güller açarak babasının yanına atladı. Başını boynuna gömerek sırtına uzandı ve ellerini beline sardı.
- Annecim biz gidelim hadi.
Ayşe mızmızlanarak sabahlığımı çekiyordu ve babasının üstündeki ikizine bakıyordu. Aslında o da çok seviyordu babasını ama barbaros huysuz şirin olduğu için pek yaklaşmayı tercih etmiyordu.
Biz odadan çıkarken karşı odadan gelen bağırış sesleri ile adımlarım o yöne döndü.
Kulağımı kapıya dayayıp sesleri dinlemeye başladım. Ayşe de bana bakarak aynı hareketi yapınca gülerek ona elimi uzatıp vurmasını bekledim. Beşlik çakıp gülerek pozisyon aldı ve dinlenmeye başladık.
- Bana bak o kız sana bakmaz uzak dur ondan.
Hayda bu çocuklar daha 6 yaşındaydı ve şimdiden kız peşinde mi koşuyorlardı?
- Annecim abime niye bakmasın ki çirkin değil benim abim !
Parmağımı dudağıma koyarak sessiz olmasını işaret ettim ve başarılı olmuştum.
- Sana mı bakacak ha ? Sen benden daha mı yakışıklısın yoksa !
Doruk sinirlenmeye başlamıştı ve acilen olaya müdahale etmem gerekiyordu. Ben adım atacakken Barbaros odamızdan çıkıp bize doğru geliyordu. Üstünde kızı gibi siyah Nike takım vardı. El ele tutuşup geliyorlardı yahu !
- Siz mutfağa inin ben hallederim yavrum.
Ayşin babasına dönüp elini elinden ayırdı.
- Bana dediğin gibi diyorsun ona da baba !
Ona dediği kişi bendim yani annesi dokuz ay karnında taşıdığı annesi bendim !!
- Hey ufaklık beni kızdırma in mutfağa hayde !
Elimi belime koyup ona doğru eğildim ve sinirli gibi kaşlarımı çattım. O ise ellerini göğsünde kavuşturmuş ayağı ile ritim tutuyordu.
- Bana emir veremezsin hanım efendi .
Diyerek noktayı koymuş ve ilerlemeye başlamıştı giderken de devam ediyordu.
- Ben istersem giderim ve gidiyorum da .
Onun arkasından gülerken odanın kapısı açılmış ve oğullarımız çıkmıştı.
Allah var baya yakışıklı çocuklar doğurmuştum.
- Anne baba hayırdır noluyo ?
İkisinin de aynı anda sorduğu soruya cevap vermeyip pakizenin peşine takıldım.
Adımlarım bir anda durdu ve aklıma dank eden gerçekle kala kaldım.
- Barbaros bu sessizlik hayra alamet değil haziran nerede ?
Barbaros da yeni aklına gelmiş gibi kaşlarını çatıp hızlı adımlar ile yürümeye başladı.
O sırada etrafa bakarak bende peşinden gidiyordum.
Alt kata inince durdum ve haziran'ın tek başına aşağı inemeyeceği gerçeğiyle yüzleştim. Henüz bir yaşında bir bebekti ve üst katta yoksa eve biz uyurken biri gelmişti ve bu kişi kesinlikle kayınvalidemdi.
İçim bir anda rahatlarken gülme sesleri ile hepimiz mutfağa girdik.
Haziran bebek masasında oturmuş önündeki kasaye kaşıkla vuruyor ve gülüyordu.
- Günaydın kuzularım .
Ah hiç yaşlanmayan kayın validem vardı.
Hepimiz günaydın derken kahvaltı masasına oturduk.
Masada sekiz sandalye vardı şu an yedisi doluydu ve bulanan midem bana sanki oranın kısa zamanda dolacağını söylüyordu.
♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'a ESİR / Tamamlandı
Literatura FemininaKitabımda reklam yapmayın!!! Duyar kasmayın!!! +18 bir hikayedir rahatsız olacaklar okumasın:)