Korku sarmıştı her zerremi. Karşımda tanımadığım iri yarı bir adam bana beni istediğini söylüyordu.
Gözlerimi kaçırıp odaya bakındım. Her tarafı duvarla kaplı siyah boyalı bir odaydı. Annem şuan eve giderse beni bulamazsa beni öldürürdü. Kim bilir belki merak ederdi beni.
'Iyice dinlen '
Kalın ve sert sesiyle düşüncemden kurtulup irkilerek yüzüne baktım. Şu anda burda kalmak benim için çok tehlikeliydi.
'Gitmek istiyorum'
Kendi sesimi ben bile zır duymuşken onun duyması zordu. Ama duymuştu.
'Sana benden başka gidecek yer yok!'
Barbaros yalçın
Benden başka gidecek yeri yoktu. Nereye gidebilirdi ki? Onu bana satan annesine ki yoksa alkolik her gece dayak atan babasına mı? Bu lanet olası güzel kızın böyle bir hayatı olması içimde bir yeri acıtmıştı. Belki de bana sığınması onun için de iyi olurdu. Tıpkı bana iyi geleceği gibi...
'Evime gitmek istiyorum lütfen'
O eve nasıl evim diyebilirdi ki insan. Evin içinde bir gram sevgi görmemiş olmasına rağmen hala o eve gitmek istiyordu.
'Buraya daha doğrusu bana alış'
Yanına yaklaşıp elimi yüzüne yaklaştırmaya başlayınca geri geri giderek başlığa dayandı. Tekrar başlayan ağlaması ile sinirim bozulmuş ve geri çekilip odadan çıkıp gittim.
Merva
O adamın bana dokunacak olması bile tüylerimi ürpertmişti. Bu yaşıma kadar babamdan başka hiçbir erkek dokunmadı tabi Babam da sevgiyle ...
Odanın kapısı tekrar açılınca içeri topuk sesleri geldi. Içeri alımlı güzel bir kadın girdi. Sanırım çalışan olmalıydı.
'Barbaros bey sizi bekliyor Efendim dolapta kıyafetler bulunuyor'
Cevap vermeyip gitmesini bekledim. Bu yabancı evde ne kadar kalacaktım ki dolapta eşyalar vardı. Yavaşça yerimden kalkıp çekinerek dolaba ilerledim. Dolabı açtığımda yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. Hayatımda görüp göreceğim en güzel kıyafetler buradaydı. Elimi hepsinin üstünde gezdirip sevinçle bir çiçekli elbiseyi elime aldım. Çok güzeldi ...
Elbiseyi siyah çarşaflı yatağın üstüne bırakıp dolabı kapattım. Elbiseye yaklaşıp üstümdeki tişörtü çıkarıp yatağın üzerine katlayıp koydum. O sırada açılan kapı ile çığlık atarak ellerimi üstüme kapadım. O adam gelmişti yine ...
Barbaros yalçın
Ilk defa çıplak bir kadın görmüyordum ama onu karşımda sütyen ile görmek içimdeki ateşi harlamıştı. Ne kadar kapatmaya çalışsa da ben görmem gerekenleri görmüştüm.
'Git lütfen '
Yine ağlıyordu . Bu kız gülmek nedir bilmezmiydi? Yavaş bir kaç adım atıp araya mesafe bırakarak yaklaştım. Ben yaklaştıkça onun ağlaması şiddetle devam etti ve duvara yasladı kendini.
'Ağlama'
Sesim çıkmıyor ve sanki içimdeki merhameti dışarı vuruyordu. Nefret ettiğim yıllar önce gömdüğüm merhameti gün yüzüne çıkarıyordu.
'Dokunma'
Buraya ona dokunmak için gelmemiştim ama öyle zannetmişti. Attığım adımları geri alıp kapıya yöneldim.
'Korkma gidiyorum yarım saate aşağı in'
Sesim sonunda eski haline gelmişti.
Merva
Odadan çıkıp gidince yüzümü silip tekrar elbiseye odaklandım. Gülümsedim. Eşofmanı çıkarıp elbiseyi giyindim. Aynanın karşısında gülümserken etrafımda döndüm. Annem ve babam bana hiç elbise almamıştı. Komşular çocukların eskilerini verir acırdılar hep. Bu adam bana niye böyle bir iyilik yapmıştı ki ?
Boyumun kısa olması ile elbise dizimin az üstünde duruyordu ama çok rahat ve tatlı gözüküyordu. Bir an neden burda olduğumu unutmuştum ama hatırlayınca tekrar tedirgin olup kapıya yöneldim. Burda ne kadar kalacağımı ve bu adamın kim olduğunu bilmiyordum .
Kapıyı açınca aşağı inen merdivenleri dikkatle ve yavaşça indim. Ev çok büyük ve göz alıcıydı. Etrafa büyülenmiş gibi bakarken kalk üç basamakta takılan ayağım ile sendeledim ve çığlık atarken kendimi o adamın kucağında buldum. Düşme korkusu ile kollarımı boynuna dolayıp sarıldım.
Barbaros yalçın.
Bir elimi sırtına bir elimi bacağının altına doladım. Korkmuş olacak ki kollarını boynuma dolabı. Burnuma gelen papatya kokusu ile büyülendim sanki. Burnumu boynuna yaklaştırınca irkilerek inmeye çalıştı. Ağlamaması için hemen indirip kendime geldim. Elbisenin açık bıraktığı göğsü benim kucağıma almamla açılan sol omzundaki askı yutkunmama sebep oldu. Eliyle düzeltip geri çekilip yüzünü eğdi. Utanmıştı... Şu zamana kadar hiçbir kadının utandığını görmemiştim ve ona sanki büyülenmiş gibi bakıyordum. Yanakları kızarmış dudağının sağ kenarını dişleriyle eziyordu. Dikkatimi dudağına verip oyalandım. Nasıl bu kadar güzelsin ?
Yavaş adımlarla yaklaşıp ürkütmeden koluna dokundum. Dokunmaya korkuyordum... Gözleri gözlerimi bulunca kalbimdeki atış hızı artmıştı. Diğer elimi yanağına yavaşça koyup dudaklarını baktım. Kiraz rengi dudakları dikkatimi fazla çekiyordu.
'Korkma Benden'
Hızlanan kalbini burdan duyuyordum. Korkudan yada heyecandan bilemezdim ama bana etkisi çoktu. Gözlerini kaçırıp geri gitmeye çalıştı ama bu sefer izin vermedim.
'Korkuyorum'
Belki de korkmalısın çünkü ben bile benden korkmaya başladım ay yüzlü...
Yavaş bir şekilde dudağına yaklaşıp üstüne konuştum. Korkuyordu bunu akan gözyaşından anlıyordum.
'Sığınacak tek liman benim senin için'
Kiraz dudakları ile buluştum hiç ayrılmak istemezcesine...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'a ESİR / Tamamlandı
Chick-LitKitabımda reklam yapmayın!!! Duyar kasmayın!!! +18 bir hikayedir rahatsız olacaklar okumasın:)