TEKRAR MERHABAAAA.
Geciktiği için milyonmilyarbeşyüzmilyonpara kadar özür diliyorum. Yazılı haftası başladı ve hiç zamanım olmadı ve bu bölümü de gece yarısında, oreo yiyip chasing cars dinlerken yazdım. Biraz depresif ve bok gibi olduysa özür dilerim. Ancak kurgu sonunda bir yerlere varmaya başlıyor ve bundan mutlu oluyorum. Bu arada ÖNEMLİ BİR NOT: Mia Ashton'a aşık değil. Ashton zaten Mia'ya aşık değil. Aralarında bir şey var. Ashton için bu arkadaşlık, Mia içinse bundan biraz ötesi ama daha aşk yok. Just Saying. Her neyse sıkmışımdır ben yine. İyi okumalar diliyorum ve sizi seviyorum xxxxoooo
Nemli gözlerine ve elimi sıkan ellerine baktıkça kalbimdeki ağırlık beni aşağıya doğru çekiyordu. Acının içine batmış olduğunu görmek o kadar ağır geliyordu ki başımın döndüğünü fiziksel olarak hissedebiliyordum.
"Seni bunlarla rahatsız etmek istemezdim Mia, ama sadece..." tereddütle başladığı cümle beni sarsmıştı. Bir şey söylemeden cevap vermek istiyordum ancak ne diyeceğimi de toparlamalıydım. Onu güvende hissettirmek istiyordum. Çünkü beni rahatsız etmiyordu.
"Ben buradayım, Ashton." Dedim en sonunda. Ne dediğimin tam olarak farkında değildim ve aslında derin anlamlı bir şekilde kastetmemiştim. Ancak ağzımdan çıktığı anda, aslında söylemek istediklerimin de bunlar olduğunu fark ettim. Ashton için buradaydım. Bana döndü ve buruk bir şekilde gülümsedi. Hala ona bakmakta zorlandığım için bir saniyeliğine ben de gülümsedim ve bakışlarımı öne indirdim. Ellerimi tutuşu sıkılaştığında midemdeki kasların kasılmasını hissettim. Ayrıca birazdan bana içini dökecek olması da beni heyecanlandırmıyor, ayrıca korkutmuyor değildi. Bu sadece bir içini dökme de olamayabilirdi. Kırık insanlar için geçerli olan bir başka kural şudur ki; sizi kıran kişilerden ve olaylardan bahsetmek çiziklerinizi sızlatır. Her kelime ve aklınıza gelen her anı o çizikleri derinleştirir ve en sonunda kanamaya başlar. Asla düzelemeyeceğimizi bilsek bile damarlarımızdan bütün kanın boşalacağı anı geciktirmek insani güdülerimizden biridir. Bu yüzden kimse yara bantlarını açmak istemez.
"Sen sadece... Bana onu hatırlatıyorsun Mia." Dedi. Tam anlamıyla bana döndüğünde ben de ona baktım. Hala zor geliyordu ama ne demek istediğini anlamamıştım. Yüzünden bir şey çıkarmaya çalıştım ancak sadece acı görebiliyordum. Bu kadar güzel bir varlığı bu hale kim, nasıl getirebilmişti? Ashton'ın sadece fiziksel bir güzelliği yoktu, gerçekten güzeldi. Yüzümdeki soru işaretlerini görünce tekrar önüne döndü ve derin bir nefes aldı. Konuşmaya hazırlandığını görüyordum.
"Ben 15yaşındayken, liseye ilk başladığımda çok fazla arkadaşım yoktu. Babam annemi terk etmişti ve ben de etrafa çok uyum sağlayamamıştım. Sinirliydim ve nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Kötü çocuklar gibi olmak istiyordum ancak bana uygun olmadığını biliyordum. Popüler insanlarla takılıp havalı çocuklardan biri olmak istiyordum ama daha önce de söylediğim gibi, onlar için de fazla sinirliydim. Bu ikilemde kalmışken bana çok yardımcı olan bir arkadaşım oldu, Tanrı'ya şükür. O olmasaydı büyük ihtimalle kokaine başlamış olurdum ve olduğumun iki kat yaşlısı görünürdüm." Kıkırdadı. " Her neyse, bu arkadaşımın adı Matthew'du. O gerçekten edindiğim en iyi arkadaşlardan biriydi, ve hep öyle olacak. Beni şu an olduğum kişi yapan kişilerden biri o ve bilirsin. Diğeri de... Amy'ydi." Bunu söylerken canının nasıl yandığını görmek, adını her andığında kaşlarını çatması ve dudaklarının titremesini fark etmek kalbime bir tokmak inmiş gibi hissettirmişti.
"Bu çok zor... Gerçekten çok zor. Anlıyor musun Mia?" Bana döndü.
"Özür dilerim, ben... Ben o anlamda kimseyi kaybetmedim." Ve söylediğim anda kendimden nefret ettim. Ne demiştim ben? Lanet olsun gerçekten işin içine sıçmıştım. Yüzündeki ifadenin değişmesi ve elimi sıkışının hafiflemesi beni o kadar korkutmuştu ki sözlerimi geri almaya çalışırken sözcükler birbirine dolanmıştı. "Özür dilerim- ben öyle demek istemedim gerçekten. Sadece-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
∞ broken ones ∞ || a.i. ||
Fanfiction"kimse yaralarını kaşımayı sevmez, ama bazen yapman gereken tek şey yara bandını çekmektir."