BEKLENMEYEN HABER

906 67 22
                                    

*Derman'ın Ağzından*

Üzerimdeki gömleğin kollarını da düğmeledikten sonra hazır olduğuma kanaat getirerek elimdeki valizi sürüklemeye başladım.

Yaralı olduğum zamanlarda bizim için gözlerden uzak, Güney'in her zaman hayalini kurduğu müstakil, sakin sessiz konumu olan bir ev tutmuş, içinin döşemelerini de tam onun istediği biçimde düzenlemiştim. Şimdi de sevdiğimi alıp güzel haberi verecek ve beni affetmesi için elimden geleni yapmaya başlayacaktım.

Kapıyı açmak üzere elimi kulpa attığımda çalan telefonumla birlikte yüzümü buruşturup, kapının kulpunu bıraktım ve telefonumu açıp kulağıma götürdüm.

"Merhabalar, Derman Bey ile mi görüşüyorum?" Diye tanımadığım sesi duyduğumda anlamsız bir biçimde içime kara bulutlar çökmüştü.

"Buyrun benim" dememle karşıdan bir süre ses gelmese de devam etmişti.

"Güney Yılmaz'ı tanıyor musunuz?" Diye sorunca kalbim korkudan dolayı boğazımda atmaya başlamıştı.

"E-evet. B-bir sorun m-mu var?" diye titreyen sesimle cevapladığımda karşıdan kötü bir haber gelmemesi için içimden dualar etmeye başlamıştım.

"Başınız sağ olsun, bir hafta önce Güney Beyi evinde kendini asmış olarak bulduk, sizin adınız günlüğünde geçmiş olsa da numaranız yoktu ancak bulabildik. Onun eşyalarını almak için sizi emniyete bekliyoruz. Zaten çok bir şeyi yok, sadece defteri ve bir miktar da parası varmış" diyen sesin devam eden konuşmasını bir anlığına elimden düşen telefondan dolayı duyamazken, gözümden düşen yaşlarla birlikte ben de kendimi yere bırakmıştım.

"Derman Bey beni duyuyor musunuz?" Diye telefonda konuşan adamı duymak istemesem de giriyordu işte lanet kulağıma kelimeler.

"Geldiğiniz zaman mezarının yerini de tarif etmemiz gerekiyor. Kimsesi olmadığı için nereye gömeceğimizi bilemedik, sizin numaranızı bulmayı bekledik. Haberiniz olsun, iyi günler" dedikten sonra kapanan telefonla birlikte beynimde duyduğum kelimeleri tekrar edip duruyordum.

"Güney Beyi evinde kendini asmış olarak bulduk"

"Güney Beyi evinde kendini asmış olarak bulduk"

Ne kadar da saçma bir cümleydi. Ne demek Güney kendini asmıştı? Eşek şakası yapıyor olmalıydı birileri bana çünkü biz tam mutlu olacakken gelen bu haber doğru olamazdı.

Biz yepyeni bir eve taşınacaktık, onun her zaman hayalini kurduğu gibi bir kızımız olacaktı. Ne demek Güney kendini asmıştı?

Ben daha ona son bir kez sarılmamışken nereye giderdi ki?

Hayır hayır Güney beni bırakmazdı. Güney bana kıyamazdı, arkasından çok üzüleceğimi bildiği için kendine zarar vermezdi benim bebeğim.

Zihnimin içinden bana "Hepsi senin suçun!" Diye bağıran sesi durdurmaya çalışmak için kafamı duvara vursam da geçmiyordu bir türlü.

"Sen onu bıraktın, bırakmasaydın bunlar olmazdı!"

"Bilmiyor muydun tek başına olduğunu? Onun için seni bırakmak ne kadar zordu bilmiyor muydun?"

"Her şey senin suçun, şimdi ağlaman hiçbir şey ifade etmiyor"

"Susun!" Diye bağırarak sertçe kafamı tekrar duvara vurduğunda yüzleştiğim gerçek beni mahvetmişti.

Artık Güney yoktu.

Sonraki bölüm filan bebişler.

Pek sırası değil biliyorum ama bu mezar işini tam bilmiyorum o yüzden hatam varsa o konuda ve başka konularda affedin beni, seviyorum sizi, görüşürüz.

YARIM / GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin