1/4

4 2 20
                                    

Ecem'den

Çizimlerini kontrol ettim ve çantamı hazırladıktan sonra Oktay ile birlikte okula gittik...

Okulun ilk ders zili çaldıktan sonra Ahmet, Merve'nin yanına koşarak gelir ve:

"Hadi bahçeye çıkalım anlatacaklarım var"

Merve:"Ne hakkında ?"

Ahmet:"Şu Görkem'in yüzüğü hakkında hadi gel"

Ahmet ve Merve bahçeye çıkarlar

Ahmet:"Yüzük hakkında bilgi edinmek için dün akşam birkaç sitelere baktım. Ama yüzük değil de bir taştan bahsediliyordu genelde. En ilginç olanı ise en alakasız başlıklı sitelerde buldum. Yüzüğün bahsedildiği sitelerin neredeyse hepsi gereksizdi. Anlayacağın birisi yüzüğün bilinmesi tarafında değil"

Merve:"Bu dediklerin kulağıma saçmalıktan ibaret geliyor. Sadece yüzüğün maddi değeri çok fazla o kadar. Bu çalınma ve kaybolma olayları da ondan oluyor zaten işte. Bence daha fazla kurcalama."

Ahmet:"Ne diyorsun ? Tabi ki saçmalamıyorum. Sana bunların hepsi bir uyduruk mu geliyor yani ? Madem sadece maddi değeri var. Neden bir insan bu kadar pahalı bir yüzüğü her zaman yanında taşır ki ?"

Merve göz devirir:

"Umurumda bile değil. Zil çaldı"*der ve uzaklaşır.

Ahmet'te sınıfa girmesiyle, telaşlanır...

Görkem:"Dün akşam da her yere baktım yok işte yok yok !"

Ecem:"Abine sordun mu ?"

Görkem:"Evet sordum ama bilmediğini söyledi. Dün okuldan sonra parmağımdaydı ama akşam eve geldiğimde yoktu. Ondan önce cafedeydik zaten. Nasıl bulacağım ki ben şimdi"

Ayberk:"Okul çıkışı yine cafeye gidelim. Belki bir şeyler öğrenebiliriz."

Görkem:"Tamam ama akşama kadar çok geç olabilir."

Elif:"Yapacak bir şey yok şuan beklemekten başka."

Ayberk,Ahmet'i görür ve seslenir:

"Ahmet bir gelir misin ?"

Ahmet:"Ne oldu ? Endişeli görünüyorsunuz"

Ayberk:"Görkem'in yüzüğü kayıp. Dün sende bizimleydin değil mi ? "

Ahmet:"Evet ?"

Ayberk:"Yüzüğü hiç görmedin mi ?"

Ahmet:"Hayır, bahsetmeseniz yüzük olduğunu bile bilmeyeceğim."

Okul çıkışı...

Görkem:"Hızlı olmamız gerek, herkes geliyor mu ?"

Ayberk:"Ben ve Ahmet gelse olur bence. Fazla kişiye gerek yok."

Görkem:"Tamam gidelim."

Okuldan çıkıp, cafeye giderler

Görkem:"Bu duman nereden geliyor böyle ?"

Ayberk:"Bilmiyorum ama gideceğimiz yönden geliyor."

Ahmet:"Tehlikeli bir şey olabilir bence bu akşam gitmeyelim"

Görkem:"Gideceğiz Ahmet, istersen sen git."

Cafeye yaklaşmışlardır...

Ayberk:"Durun bir dakika cafede yangın çıkmış !? "

Cafenin yanında ambulans ve itfaiye aracı vardı. Her yeri ateş ve dumanın kapladığı gibi, korku ve endişe de onlara eşlik ediyordu. Üçlüyü gören görevli, yaklaşarak:

"Gençler burası sizin için çok tehlikeli, lütfen uzak durun"

...

Görkem:"Tam da gideceğimiz zaman yangının çıkmasını aklım almıyor. Şimdi her şey daha da karışık."

Talha:"Umarım yüzük orada kalmamıştır."

Ahmet ise korkmaya başlamış ve yüzüğü Görkem'e vermeye karar vermiştir.

Ertesi gün, okul çıkışı

Görkem, Ayberk ve Elif okuldan çıkıyorlardı

Bir kız onlara doğru geldi:

"Görkem diye birisi sanırım yüzüğünü arıyormuş, bir bilginiz var mı ?"

Görkem:"Evet, benim ?"

Kız gülümseyerek:

"Kusura bakmayın abim hangi sınıfta olduğunuzu söyledi aslında ama bakmaya fırsatım olmadı."

Elindeki yüzüğü göstererek:

"Aslında yüzüğünüz kaybolmadı. Abim almış ama çok özür diledi ve pişman olduğunu söylememi istedi. Hah abimin kim olduğunu söylemedim. Abimin adı Ahmet."

Görkem:"NE ?"

Görkem yüzüğü kızın elinden alır:

"Neden kendisi gelmedi ve NEDEN yüzüğümü almış ?"

Kız:"Abim gelmedi çünkü şuan hastanede. Bugün okula gelemedi bu yüzden. Dün akşam çok tuhaf davranıyordu. Bir an nöbet geçirdi sanırım, emin değilim çünkü lanet olası doktorların bir şey bildiği yok. Hâlâ bize doğru düzgün bir şey söylemediler."

Ayberk:"Onun adına üzüldük, geçmiş olsun."

Kız:"Sağolun ama bunun bir işe yarayacağından pek emin değilim"*der ve gider

Elif:"Bu neydi şimdi. Utanmadan işe yaramayacağından bahsediyor. Yüzük birkaç gündür Ahmet'te ise boşu boşuna almamıştır yüzüğü."

Görkem:"Ona bunun hesabını soracağım."

~Bölüm Sonu~

Hain Ahmet...








MİSTİK ŞEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin