2/1

7 2 34
                                    


İyi okumalar!!

______________________________________

O sırada kapı birden açıldı ve içeriye,uzun kızıl saçlı,kahverengi gözlü minyon bir kız girdi...

Yabancı kız:"Aradığınız şeyi buldum !Ondan önce bir sorunumuz var köye birileri geldi ve hiç iyi niyetli ye benzemiyorlar...!"

Hüseyin,Meryem hemen dışarı fırladılar...

Yabancı kız:"Görkem ve Talha kim? Sizleri sorup duruyorlar !"

Talha:"Biziz"*Görkem ve kendisini işaret ederek...

Görkem:"Sanırım annem ve babam... Onları unuttuk koş.. koş abi !!"*dedikten sonra koşarak ana meydana doğru indiler...

G.annesi:"Hey !! Siz oradakiler... Söyleyin nerede oğullarımız !!"*der ve etrafındakilere bakınır.

Arabada oturan Oktay ise inip, birilerine sorular sorar.

G.babası:"Eğer onların başına bir şey geldiyse... Polisi ararım ve burada arama başlatmalarını söylerim !!"

Görkem:"Baba ! Anne ! Buradayız"

Talha:"Biz iyiyiz endişelenmenize gerek yok. Onlar bize kötü davranmadılar."

G.annesi:"Gelin buraya !!"*der ve sarılır...

Oktay, Görkem ve Talha'yı görünce yanlarına gelir

Elif:"Oktay!"*der ve Oktay'ın yanına gider

Oktay:"Nerelerdeydin... İyi misin ?"

Elif:"Tabi ki de iyiyim. Ne kadar bu yüzüğün başımıza açtığı belalardan bir an önce kurtulmak istesem de"

Oktay, Elif'in yüzüne bakarak:

"Yüzük hakkında bir şeyler öğrenebildiniz mi ?"

Elif:"Evet birçok şey, bunların dışında şu anda yüzük kayıp !"

Oktay:"Kayıp mı ? Umarım bir felaket daha olmamıştır?!"

Elif:"Gizemli tarafı da burası, yüzük her kimdeyse başka bir sahibinde, güvende. Ama bunun net olarak açıklamasını yapamıyoruz, çünkü sanırım felaket 24 saat sonra gerçekleşiyor. Bu yüzden burada bu kadar süre vakit geçirdik."

Oktay:"Şimdi anlaşıldı"

Görkem:"Annem ve babam da burada olduklarına göre, bir gece geçirebiliriz, değil mi abi?"

Talha, annesi ve babasına bakarak:

"SADECE BİR GÜN ! Anlamadığım şey madem yüzüğü bu kadar önemsiyordun neden daha temkinli davranmadın ?"

Görkem:"Abi, durumları sen de biliyorsun annem ve babamın haberi olmasın. İzin vermezler yoksa"

Gençler, etrafa bakınıp köylülerin onlara karşı olan tavırlarını anlamaya çalışıyorlardı.

Ayberk:"Söylesene, ismin ne senin ?"

Kızıl saçlı kız sesin geldiği arka tarafa dönerek:

"Berra, ya senin ?"

Ayberk, Berra'yı süzdü ve gözlerine bakarak cevap verdi:

"Berra... Ben de Ayberk memnun oldum."

Berra kayıtsız bir şekilde Ayberk'e baktı ve kendinden emin bir şekilde elini uzattı

Berra:"Ben de, ben de memnun oldum"

Elini uzatmamayı seçen Ayberk, asıl sorusunu sordu:

"Aradığınız şeyi buldum, derken ne demek istedin ? Bizim ne aradığımızı nerede biliyorsun?"

Berra, hemen elini geri çekerek bakışlarını yere indirdi ve birkaç saniye düşündü

Berra:"Bazı tüccar ve köylülerin konuştuklarına kulak misafiri oldum, meşhursunuz yani" dedikten sonra gülmeye başladı

Ayberk kaşlarını çattı ve ifadesiz bir şekilde konuşmaya devam etmeye karar verdi, çünkü bu kızın tepki ve mimiklerini sahte buluyordu. Karşısındaki insanın yaptığını görmezden gelmediğini, hareketlerinden hoşlanmadığını, konuşmadan belirtmeyi çok iyi biliyordu

Ayberk:"Meşhur olmamız ,"bazı" insanların hoş olmayan davranışlarına sebep oluyorsa, en son isteyeceğimiz şey bu olur. Yüzük konusunu seninle konuşmamız saçma olacak çünkü senin hiçbir alakan yok ama söz ağızdan bir kere çıkar değil mi Berra ? Yüzük nerede ?"

Talha:"Bu kadar aceleci olmayalım istersen Ayberk ?"dedikten sonra, göz kırptı

Görkem:"Yüzüğün nerede olduğunu biliyorsan, sahibi hakkında da bir şeyler biliyor musun ?"

Elif:"Asıl soruya odaklanabilir miyiz ?"

Oktay:"Gerçekten ,yüzük nerede ?!"

______________________________________

Bölüm sonu...

Bu bölüm kısa oldu ama asıl olayları diğer bölümde yazmak istiyorum !

MİSTİK ŞEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin