Bölüm.7

208 22 8
                                    

Hikaye Harry'nin Parker ile mesajlaşmayı bitirmesinden başlıyor ama Harry'nin sabahı zoooooort



Harry telefonu bıraktı. Yataktan biraz oyalandıktan sonra salona indi. Annesi hep erken kalkardı.

- Günaydın anne

- günaydın canım. İyi misin Harry

- iyiyim anne neden

- sen bu saatte kalkmazsın

Harry gözlerini devirdi.

- yok bişeyim anne sadece erken kalktım bugün biraz işim var

- antreman felan mı?

- hayır sınıf arkadaşımla tarih ödevi yapıcaz

- sen ödev yapmak gözlerimi yaşartıyorsun Harry

- abartma anne derslerim sınav sonuçlarım gayet iyi

- sınav sonuçların iyi olabilir ama seni hiç ödev yaparken görmedim.

- neyse ne öğlen ikide buluşucaz haberin olsun

- tamam tatlım kahvaltı yapmak ister misin?

Harry sporcu olabilir di ama kahvaltı yapmayı pek sevmezdi.

- hayır anne biraz odamda takılıcam

Diyerek odasına çıktı. Yapıcak bişey bulamıyordu. Bir an önce öğlen olsada gitsem diyordu içinde kendi bile tanımlayamadığı bir heyecan vardı. Kendinden beklenmiycek şekilde odasını topladı. Yatağını topladı ve kirli çamaşırlarını kirli sepetine attı. Daha sonra biraz telefonla ilgilenip müzik dinledi. Saate baktı saat daha 12:30 du. En azından dışarıya çıkıp takılıyım dedi. Üstüne değiştirdi. üstüne Arctic Monkeys baskılı bir sweatshirt altına siyah dizleri yırtık kot pantolon ayağına siyah bilekli converslerini giyindi. Hava çok serin değildi, daha ekim ayındaydılar ama yine de siyah kot ceketini aldı. Ve dışarı çıkıp biraz parkta oturdu. Saat 1:30 gibi Louis e mesaj atıp konum istedi. Louis konumu atınca hemen kalkıp adrese yok aldı.

Louis'in evi ile kendi evinin yakınındaki park arası yürüyerek 15-20 dakikaydı. Hemen yerinden kalkıp hızlı adımlarla yolda ilerlemeye başladı. Fakat hangi ev olduğunu konumdan bulamamıştı. Bu sefer Louis'e mesaj atmak yerine aradı. Bi kaç kere çaldıktan sonra telefon açıldı ve karşı taraf konuştu;

- alo

- alo Louis ben sokağa kadar geldim ama evi bulamadım

- kapıya çıkıyorum o zaman

- iyi olur

- tamam görüşürüz.

Dedi ve kapattı. Harry olduğu yerde etrafa bakınmaya başladı. Bi kaç ev ileride kapıya biri çıktı. Ve ona el salladı. Harry de ona el sallayıp Louis'e doğru ilerledi. Bu sefer ilk konuşan Louis oldu;

- hoşgeldin hadi içeri geçelim

- hoşbuldum

Daha sonda Louis'i takip ederek bahçeye girdi ve evin giriş kapısına yöneldi. Louis kapıyı açtığında ikisi de eve girip ayakkabılarını çıkarttılar. Harry gözleriyle evi inceliyordu. Sade şirin bir evdi. Bir kaç yerde Louis ve muhtemelen annesi olan kadının fotoğraflarını görmüştü. Sessizliği Louis bozdu;

- ş-şey istersen biraz dinleyebilirsin yada direkt başlayabiliriz.

- fark etmez

- o zaman başlayalım bence

-olur

Dedi Harry. Ve Louis i takip etmeye başladı. Yukarı kata çıktılar ve Louis'in odasına girdiler. Harry yine etrafı inceliyordu. Evin salonu gibi şirin bir odaydı. Odada iki kişilikten belki biraz küçük bir yatak ve yatağın dayalı olduğu duvarda bir kaç çerçevelenmiş poster,  camın önünde iki kişilik bir koltuk , bir dolap ve çalışma masası vardı. Louis Harry'nin oturabileceğini söyledi. Harry sakince çalışma maşasısının sandalyesine oturdu. Ve Louis tekrar konuştu.

- kahve içer misin?

- olur içerim

- tamam sütlü uygun mudur?

- evet olur

- tamam hemen geliyorum

Diyip odadan çıktı Louis. Odasında farklı birini görmek garip hissettirmişti. Bi kaç kez misafir çocukları girmişti ama hiç böyle hissetmemişti. Hızla mutfağa inip kahveleri hazırlamaya başladı.

O sırada Harry çalışma masasının dayalı olduğu duvara asılmış panodaki şeyleri incelemeye başladı. Annesi olarak tahmin ettiği kadınla bir kaç fotoğraf. Büyük ihtimalle Louis olan küçük mavi gözlü aşırı tatlı bir çocuk. Louis'in Niall ile bir fotoğrafı. Birkaç sticker. O sırada elinde iki kahve ile odaya Louis girdi.  Masaya kahveleri bırakıp odanın köşesindeki beyaz tabureyi alıp Harry'nin yanına oturdu. Bir süre sessizlik oldu. Sessizliği bozan Harry oldu;

-eee hangi toplumu araştıracağız.

- bilmem

- bence İskandinav ülkelerden birini seçebiliriz

- evet farklı olabilir

.... Yaklaşık 2 saat konuştular taslak şekilde araştırma yaptılar. İkiside zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Normalde ödev yapmak sıkıcı gelsede beraber sıkılmadan yapıyorlardı. 2 saatin sonunda taslak bitmişti. Louis konuştu;

- istersen hemen gitme kurabiye yapmıştım beraber yiyebilirsin.

Louis nedense Harry ile daha çok vakit geçirmek istiyordu.

- olur çok sevinirim

Dedi Harry. Louis'in haberi yoktu ama Harry'de onunla vakit geçirmek istiyordu. Beraber bardaklarını alarak aşağı indiler. Louis , Harry'e salon da oturabileceğini söyledi. Ve kendisi mutfağa gidip kurabiyeleri ve çayları hazırlamaya koyuldu.
Harry salonda otururken gözü çerçevelerden birine takıldı Louis bir kadına sarılmıştı büyük ihtimalle geçen seneden bir fotoğraftı. Yazın sahilde çekilmiş. Louis'in yeni şimdiye göre daha bronz du ve yanakları kızarmıştı. Mavi gözleri parlıyordu.
O sırada salona Louis girdi. Elindeki tepsiyi sehpaya bıraktı. Harry merakına yenik düşüp sordu;

- bu kadın annen mi?

- evet annem

- annene çok benziyormuşsun, adı ne?

- jay

Harry ve Louis kurabiyelerini yerken sohbet ediyorlardı. Louis Niall dışında kimse ile bu kadar çok konuştuğunu hatırlamıyordu annesi dışında. Yaklaşık 45 dakika konuşup güldürler. Harry;

- kurabiyeler çok güzel olmuş annen mş yaptı?

Diye sordu.

- hayır ben yaptım

- tanrım! Gerçekten çok güzeller. Hep böyle tatlı yapar mısın?

- çoğu zaman. Çok sevdiysen tekrar yaparım.

- harika olur. Ama şimdi kalkmam lazım saat geç oluyor.

- pekala

Louis Harry ile kapıya kadar geldi. Hatta onunla bahçeye çıktı.

- bir sonrakinde ne zaman buluşucaz-ders için?

Aslında sormak istediği ne zaman seninle tekrar görüşüp çok eğlenicem di.

- bilmem ya mesajlaşırız yada okulda konuşuruz

- pekala görüşürüz

- görürüz Louis

Louis Harry gözden kaybolana kadar arkasından onu izledi. Daha sonra eve girip kendini koltuğa attı. Aslında Harry çok iyi biriymiş... dedi kendi kendine.





UİYYYYYYYY çok eğleniyorum

Secret Number l.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin