Bölüm.18

158 20 7
                                    




Louis, Pazartesi

Okul oldukça normal geçmişti. Öğlen yemeğinde Harry ve arkadaşları Niall ile  yanımıza gelmişti. Zayn ve Liam'ın sevgili olduğunu öğrendik. Niall her zaman ki abartı tepkilerini verdi. Zayn dışarıdan göründüğü gibi biri değilmiş. Liam tam gözlemlediğim gibi Harry ve Zayn'nin gibi değildi oldukça olgun davranan biriydi. İkisini de sevmiştim.

Son dersimiz boştu. Normalde eve gidebilirdim ama Harry'i beklemek istedim. Son ders antremanları olduğunu bildiğim için spor salonuna girip seyirci banklarına oturup izlemeye başladım.

Harry takım kaptanı olduğu için herkese ne yapması gerektiğini söylüyordu. Anladığım kadarıyla takımı ikiye bölmüştü ve maç yapıyorlardı. Koç ise en ön bankta oturmuş onları izliyor arada oyunculara seslenip yanlış yaptıkları şeyleri söylüyor yada çok iyi oynadığı hakkında övgüler veriyordu. Zayn ve Harry aynı takımdaydı. Liam ise karşı takımdaydı.

Harry'nin bukleli saçları koşarken onunla aynı ritimde havalanıyordu. Koşmaktan yüzü kızarmış ve terlemişti. Yaklaşık 20 dakika kadar oynandıktan sonra antreman bitti. Maç boyunca Harry bank tarafına hiç bakmadığı için beni görmemişti.

Herkes soyunma odasına doğru ilerlerken gözleri benimkilerle kesişti. Yüzünü formasına silerken hızlı adımlarla yanıma geldi.

- Niye buradasın? Derste olman gerekiyordu.

- ah şey... dersimiz boştu. Ben seni beklemek istedim.

- beklemene gerek yoktu. Umarım sıkılmamışsındır.

- yok hayır sıkılmadım. Çok güzel oynuyordun...

Tanrı aşkına niye her seferinde kendimi rezil ediyorum. Hayır demekle yetinebilirdim...

- Teşekkür ederim. Bir gün beraber oynayabiliriz.

- ben oynamayı bilmiyorum ki

- ben sana öğretirim.

Yanaklarım kızarmaya başlamıştı. Harry ile basketbol oynama fikri beni heyecanlandırmıştı.

- o-olur.

- o zaman ben üzerimi değiştirip geliyim sen burada bekle istersen.

- tamam bekliyorum.

O dönüp hızlıca soyunma odasına ilerlerken hala arkasından bakıyordum. Gözden kaybolunca telefonumu çıkarıp onunla oynamaya başladım.

Yaklaşık 10 dakika sonra Harry yanıma gelmişti. Saçlarında ki ıslaklıktan ve yayılan şampuan kokusundan anlaşıldığı kadarıyla duş almıştı.

- hadi gidelim.

Beraber spor salonundan çıktıktan sonra yine konuştu.

- bugün motorla geldim.

- ama saçların ıslak hasta olursun rüzgar yersen.

- merak etme bişey olmaz

Motorun yanına geldiğimizde yine koltuğun altında ki kaskı çıkarıp bana taktı. Kendi kaskını da taktıktan sonra önce kırtasiyeye uğrayıp ihtiyacımız olan malzemeleri aldık. Daha sonra Harry'nin evine ilerledik. Evin önün de durunca Harry'nin arkasından atladım. O da motoru kapatıp indikten sonra kaskımı çıkarıp geri koltuğun altına koydu. Kendininkini de çıkardıktan sonra evin kapısına doğru yürümeye başladık. Kapıyı açtıktan sonra kenara çekilip geçmemi bekledi. O da içeri girdikten sonra ceketlerimizi asıp içeri ilerledik.

- ah galiba annem evde değil. Büyük ihtimalle arkadaşlarıyla buluşmuştur.

Kafa sallamakla yetindim.

Secret Number l.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin