bye bye angel

132 11 0
                                    

-Jungkook-

Olayın şokundamıydım yoksa antidepresanların etkinsinde mi bilmiyorum? Ama bu dünyadan gittiği için üzülmüyorum. Acılarının dinmesine ve edebi bir şekilde yaşıycak olmasına seviniyorum. Bir az sonra tekrar ağlamaya başlayacağımı eve döndüğümde odasına girip saatlerce çıkmayacağımı biliyorum. Ama şu an sadece geçen yaz gittiğimiz lunaparkın fotoğraflarına bakmakla yetiniyorum. En değer verdiğim insanın gidişine hiç bir şey yapamamak canımı yaksa da onunla geçirdiğim her bir saniye için mutluyum.

İki yıldır doğum gününde melek olmak istiyordun. Ama babamız olacak adam sana bir türlü o kıyafeti almadı. Umarım gittiğin yerde melek olabilmişsindir güzel kardeşim. Bende oraya melek olarak gelmek için çok çalışacağım. İyi bir insan olup senin yanında kalacağım. O zaman sonsuza kadar birlikte durabiliriz.
.
.
Üvey annem Cho Hee'nin eşyalarını toplarken bende bir yandan hastane işlemlerini yaptırıyordum. Chaeyoung ve Lisa üvey anneme yardımcı olamk için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlardı. Gözlerimi hastanenin içinde son bir kez gezdirdim. Buradan Cho Hee ile birlikte çıkmak çok güzel olabilirdi. Ama olmayınca olmuyordu.

Hastane işlemlerini hallettikten sonra bavulu aldım ve taksinin arkasına yükledim. Üvey annem arka koltuğa Chaeyoung ve Lisa ile birlikte oturdu. Bende ön koltuğa oturup taksiciye yolu tarif ettim. Chaeyoung ve Lisa ev işlerine yardım etmek için bizim evimize geliyorlardı.

Eve girdiğimde karşımda gördüğüm manzara karşısında hafifçe güldüm. Bu gülüş kızgınlığımın ve sinirimin gülüşüydü. Sanki çocuğu dün ölmemiş gibi koltuğunda oturup sigarasını içiyordu.

Yanından geçerken ona hiç bakmadım ve bir şey söylemedim. Öz çocuğunun ölümüne tepki vermeyen bir insandan artık hiç bir şey beklemiyordum. Ama artık sonuna gelmiştim sabrımın. Bu evden gitmek için tek bir sudan sebep benim için yeterliydi.

Elimdeki poşetleri hızlıca yukarıya çıkardıktan sonra mutfağa gittim. Bayan Min ve Yoongi Hyung birlikte üzgün bir şekilde oturuyorlardı. Bayan Min uzun zamandır Cho Hee ile ilgileniyordu. Doğal olarak sanki kızı ölmüş gibi üzülmüştü. Bayan Min'in yanına gittim ve ona sarıldım. Bir süre o şekilde kaldık. Biraz zaman sonra kalktım ve bir bardak su koyup Bayan Min'e uzattım. Yukarı kata çıktım. Cho Hee'nin odasına doğru kafamı uzattım. Yavaşça kapıyı tamamen açtım ve içeriye girdim. Bu oda sadece 2 ve ya 3 hafta önce Cho Hee'nin neşesi ile doluydu. Ama şu an bu oda büyük bir sessizlik ve hüzün içerisindeydi.

Saat akşama yaklaşmıştı. Chaeyoung ve Lisa evlerine dönmüşlerdi. Odama çekilmiştim. Bayan Min'in defalarca teklif ettiği yemeği tekrar geri çevirdikten sonra yatağıma uzandım. Bir sonraki gün olacak cenaze için kendimi mental olarak hazırlamalıydım. Cho Hee'yi bir daha göremeyeceğim gerçeği ile gözümden bir damla yaş aktı. Sonra iki.

"Üçüncü damla."

"Ve 4."

Sayamamaya başlamıştım akan damlaları. Ama ağlamamak için kendimi engellemiyordum. Bir insana olan sevgini ağlayarak gösterebilirsin çünkü. Bir insanı seviyorsan ağlarsın. Seviyorsan kızarsın. Seviyorsan endişelenirsin. Ve ben birlikte geçirdiğimiz 7 yıl boyunca yeterince bu duyguları yaşamıştım. O benim dünyadaki en değerli varlığımdı. Ama artık yoktu.

I Don't Want To Lose You | ROSÉKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin