I Don't Want To Lose You | ROSÉKOOK

dance

-Jungkook-

Koskoca 1 ay geçmişti. Artık yokluğuna biraz alışmıştım. Onu mutlulukla anacaktım. Buna alışmam için Chaeyoung ve Lisa bana çok yardımcı olmuşlardı. Onlara çok minnettardım.

Chaeyoung ve üvey annem iyice samimi olmuşlardı. Hatta bir ara Chaeyoung'u yemeğe bile çağırmıştı. Üvey annemlede aramız çok iyiydi. Eskiden etmediğimiz kadar sohbet ediyor ve vakit geçiriyorduk. Sonuç olarak o benim ikinci annemdi ve bana artık gerçekten öyle davranıyordu.

Babamla ise zaten açık olan arama her gün daha çok mesafe giriyordu. Onu eskiden sevmezdim ama şu an ondan nefret etme derecesindeydim. Gitgide sinirli olmaya başlamıştı. Bu hallerinden küçükken morkardım ama artık karşısında 18 yaşına girmek üzere olan bir birey olduğu için sesini bana çıkartmıyordu.
.
.
Yatağıma oturmuş Friends izlerken telefonuma gelen mesaj bildirimine tıkladım. Chaeyoung mesaj atmıştı.

Chae:
Jungkook müsait misin?
Sana çok acil ihtiyacım var.

Jungkook:
Müsaitim ne oldu?
Bir sıkıntı yoktur
umarım.

Chae:
Hayır pek önemli değil
ama bu gün tango kursum
var. Ayarladığım erkek partner
hastalandığı için gelemiyor.
En yakın olduğum erkek sensin
ve sana sormak istedim.
Birazcık bana yardım edebilir
misin?

Jungkook:
Yani bilemiyorum. Ben
Tango bilmiyorum zaten.

Chae:
Sıkıntı değil zaten
başlangıç seviyesi
ezberlemek zor olmaz.

Jungkook:
İyi madem gelirim.
Ne kadar sürecek?

Chae:
Yaklaşık 2,5 saat.
:)))))

Jungkook:
O kadar uzun mu cidden??

Chae:
Bir kez geleceğini
söyledin. Artık geri
dönemezsin bu karardan.
Sana akşam birşeyler ısmarlarım
ayrıca.

Jungkook:
Beni nasıl ikna edeceğini
biliyorsun Roseanne.
Konum at.

Chae:
:))
Konum📍

Rahat giyinerek Chaeyoung'un attığı konuma gittim. Dışarıdan küçük görününen bu yerin içine girdiğimde mükemmel derecede tatlı ve estetik bir mekan ile karşılaştım. Sadece bu salonda durmak için tango öğrenmeye başlayabilirdim hatta.

İçeride 7 kişi vardı. Benimle birlikte 8 olmuştuk. Chaeyoung ile selamlaşıp biraz konuştuk. Derse yarım saat olduğu için Chaeyoung bana temel figürleri göstermişti. Dans hareketleri nasıl denir bilemiyordum ama birbirlerine çok yakın, ateşli ve tutkuluydu. Chaeyoung şaşırdığımı anlamış olacak ki gülmeye başladı.

"Onlar sevgili bu yüzden hareketlerini çok yakın yapmaktan korkmuyorlar. Bizim uzak durmamızda sakınca yok."

Kafa salladıktan sonra tekrar dansı izlemeye başladım. Dans bittikten sonra temel hareketleri Chaeyoung'dan öğrendim. Kurs başladığı zaman bir erkek ve bir kadın olmak üzere iki kurs eğitmeni içeriye girdi. Herkes partnerleri ile eşleştiğinde alanın ne kadar küçük olduğunu fark ettim. Neredeyse yürümeye yer bile yoktu. Eğitmenler çiftleri teker teker izlerken bende bana verilen tango kıyafetlerini giydim.

2 çift sırasını bitirdiğinde 3. çiftler olarak Chaeyoung ve ben çıkmıştık öne. Heyecan vardı içimde biraz. İlk defa tango yapacaktım ve rezil olma ihtimalim yüksekti. Sıkıntı sadece bende değildim. Chaeyoung bana güvenip beni çağırmıştı şimdi onu bu insanlar arasında rezil edemezdim.

"Merak etme Kook. İlk defa tango yapacaksın. Yani kimse seni yargılamayacak."

Yüzüme hafifçe gülümsedi. Karşılığında bende gülümsedim ve elimi yavaşça ona uzattım. Elimi nazikçe tuttu. Biraz önce öğrendiğim hareketleri Chaeyoung'un adımlarına uydurmaya çalştım. Korktuğum kadar zor değildi.

Hareketler birbirine çok yakındı ve bizse çok ayrı duruyorduk. Figürleri ne kadar iyi yapsakta görüntüsü iyi değildi. Yavaşça Chaeyoung'a yaklaştım. Kulağına doğru fısıldadım.

"Dışardan görünen görüntü pek hoş durmuyor. Senin için yakın olmamızın sakıncası var mı?"

"Hayır sıkıntı yok."

Normal bir yakınlıkta olduğunuz zaman her hareketi daha iyi yapabilmiştik. Chaeyoung zaten tüm hareketleri çok pürüzsüz yapıyordu şimdi daha da canlanmıştı. Bu şekilde bile göz kamaştırıcı görünüyordu.

...