9. Bölüm

6.6K 155 7
                                    

Aynı vodka'dan masasına getirdim ve gittim. Bu sefer benden onunla beraber içmemi istememişti.

Tek başına, yere bakarak içkisini içtikten sonra hiç bir şey demeden gitti. Hesabı da ödememişti muhtemelen biriktirip öderdi, malum, zengin.

{...}

Bütün gün çalışıp eve gittim. Tam kapıyı anahtarım ile açacakken aralık olan kapıyı fark ettim. O an aklıma türlü türlü şey gelmişti, oysa ki kapıyı iyicene çektiğime emindim.

Titreyen ellerim ile kapıyı açtım. Sadece salonun ışığı yanıyordu. Kapının arasından gelen ışık haznesine bakmak için aralıktan göz ucuyla etrafı süzdüm. Beklediğim şey bir yabancı, hırsızla karşılaşmaktı. Batuhan'la değil.

-Batuhan?
-Ahh sonunda geldin güzellik
-Burada ne yapıyorsun?
-Unuttun galiba, sana sürprizim var demiştim
-Ahh haklısın, unutmuşum üzgünüm. Eee sürpriz ney?

Batuhan bir adım sağa çekilip hazırladığı ortamı sundu. Gerçekten bu çocuğu çok seviyorum. Yere battaniyeleri sermiş, yastık koymuş, televizyondan en sevdiğimiz ortak filmi açmış ve mısır patlatmıştı.

-Ya Batu.
-Sevdin mi?
-Sevmek ne demek, bayıldımm.
-Hadi gel biraz kafanı dağıtalım.

Bütün gece beraberdik. Güldük, ağladık, yastık savaşı bile yaptık. Tıpkı küçüklüğümüzde olduğu gibi.

{...}

Sabah kalktığımda yerde uyumama rağmen yatakta gözlerimi açmıştım. Birkaç kere Batu'ya seslendim ama ses gelmedi. Yataktan kalkıp bakacağım sırada yatağımın yanında ki küçük kağıt ile kaşlarımı çattım. Batuhan not yazmıştı.

'Acil bir işim çıktığı için yanında kalamadım. Bunu daha sonra telafı edeceğim güzellik. Kendine dikkat et, günün güzel geçsin :)'

Batu'nun yazdığı bu not beni çok iyi hissettirmişti cidden. Gülümseyerek kalktım ve sadece üstümü değiştirip evden çıktım.

{...}

Bugün geçen günlerden daha fazla yoğundu. Birileri gidiyor, masayı silmeye kalmadan hemen yenileri geliyordu. Öğle molasına bile çıkamamıştım. Üstümde ki dar gömlek hareket kabiliyetimi zorlarken sadece sabır diliyordum.

Masa silerken çalan telefonum ile hemen açtım. Abimdi.

-Alo ağabey
-Masal, hastane masrafı ile ilgili sana bir şey söylemem gerek.
-Kötü bir şey mi var?
-Sayılır
-Ney?
-İstedikleri para çok para, karşılayamayız. Ne kadar ikimiz de çalışsakta o parayı biriktirmemiz için hiç masrafımız olmaması gerek ki bu imkânsız. Ben bir iş daha buldum. Sabahları garsonluk yapacağım, gece de barmenlik. Sende elinden geleni yap.
-Tamam, ben halledeceğim
-Görüşürüz
-Görüşürüz

Ağabeyimin söylediği şeyler ile canım çok sıkıldı. Bu yoğunluk içinde ikinci bir işte çalışmam imkânsız gibi bir şeydi.

Masaları silmeyi bitirip sonunda molaya çıktığım da düşünmeye başladım. Ne yapabilirdim ki. Bir anda aklıma Karan geldi. Olur muydu ki? Dediği şeyleri tekrar aklımdan geçirdim. 1 yıl boyunca onun istediklerini yapacaktım. Çok da zor olmasa gerek ya, altı üstü ayak işi falan yaparım.

Ev temizler, yemek falan yaparım. 1 yıl dişimi sıktım mı olur bence bu iş. Bu işe kesinlikle gönüllü değilim ama yapmak zorundayım. Babam için.

Ağzımda ki sigarayı söndürdüm ve içeri geçtim. Masa da oturan Karan'ı görmem ile derin bir nefes aldım ve yanına gittim.

"Karan bey..."

KaranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin