Falling Again •Lizgguk•

∆cing∆

Seni içimde yaşatabilmek için
neleri öldürdüm bir bilsen

@Rosasluv'a ithaf edilmiştir-

~¶~

"Unuttum derken rüyama girmeyi nasıl başarıyorsun."

Ve devam etti genç adam. "Biz artık yabancıyız."

Elinde tuttuğu fotoğrafı kızarmış gözleriyle incelemeyi bırakarak, eski yerine koymuştu. Gecenin bu saatinde yaptığı şeye fazlasıyla yabancıydı. Uyuyamıyordu.

Menajerinin gönderdiği mesaj yüzünden uyku tutmuyordu. Yarın onunla yüzleşecekti. Bunun düşüncesi bile sinirlerini altüst edebiliyorken kimbilir o zaman neler olacaktı.

"Jeon?" Düşüncelerini bölen sesle irkilerek aralık olan kapıya yöneldi aniden. Herkesin gittiğini sanıyordu ancak yanılmıştı. Hoseok hyung'u onu yanlız bırakmamıştı.

"Hyung. Gelsene." Jhope odaya girerek ağır adımlarla oturma grubundaki Jungkook'un karşısındaki yerini almıştı.

"Ben tek kaldım. Diğerleri gittiler." Genç adam onaylarcasına başını salladığında bir süre hiç konuşmadılar.
Hoseok Jungkook'un kan çanağına dönmüş gözlerini farketmişti çok geçmeden. Durumun ciddiyetinin farkındaydı. O ağlamıştı çünkü. Ama o ağlamazdı...

"İyi misin?" Sessizliği bozarak yönelttiği soruyla Jungkook başını olumsuz anlamda sallamıştı. Hoseok hyunguna yalan söyleyemeyeceğini biliyordu.

"Nasıl hissediyorsun?" Biraz bekledi. Nasıl tarif edebilirdi ki? Tarif edilebilecek olsaydı bu kadar acımazdı kalbi.

"Bilmiyorum" dedi. "Kelimelere dökebileceğim bir his değil."

"Eğer Sejin yüzünden yapıyorsan-"

"Ben istedim." Diyerek düzeltti cümleyi. Hoseok yalan söylemediğini biliyordu. Jungkook yalan söylediğinde parmaklarıyla oynardı.

"Neden?"

"Onu da bilmiyorum desem?" Şakaklarına masaj yapmaya başlamıştı.

"Onu unuttuğunu sanıyordum." Hoseok derince nefesini verip elini çenesinin altına destek verecek şekilde yerleştirmişti.