∆dix-neuf∆

1.6K 99 57
                                    



Güzel seven bütün insanlar
yine yanlış kalplere kanacaklar

~¶~

Jungkook'tan

"12.30'da Coldplay ile kutlama yemeği, daha sonra müzik videosu ön hazırlıkları için stüdyoya uğramamız gerekiyor. " Kişisel menajerim Lee, bu günkü programımı özet geçerken Bam' in kahvaltısını yapması için uğraşıyordum. Son günlerde onunla pek ilgilenemedigimden bana tavır yapsa da, bunun kısa süreceğini ve en sonunda beni özleyeceğini biliyordum. "Günün geri kalanında Lalisa'yla vogue çekimlerin var." Aman ne hoş.

"Dergi çekimleri mi? Buna ne gerek var?" diye sorduğumda gözlüğünü düzelterek elindeki tableti karıştırdı. "Prosedür icabı. Bilirsin ya...insanlar sizi çift olarak görmek istiyor." Sıkıntıyla nefes verip önümdeki bifteği bıçakla parçalara ayırarak sinirle çatala saplayıp Bam'in ağzına tıkıştırdım.

"Biz yemekteyken Lisa'nın da dj Snake'le toplantısı bitmiş olur. Menajeriyle iletişim halinde olacağım." Cidden o herifle çalışmayı kabul ettiğine inanamıyordum.

"İzin kullanmak istiyorum." derken dirseklerimi masaya yaslayarak parmaklarımı çenemin altında kenetledim.

Ayağa kalkarak mutfağa geldiğinde bir tabure çekip otururken dirseklerini tezgaha yasladı. Bu konuda endişeliydi çünkü izin kullanmam demek Sejin demekti. Anlaşılan menajerim evime gelmeden önce birileriyle uzun bir toplantı yapmış. "Jungkook bunca iş aynı anda kullandığın izinler yüzünden birikti zaten. Pekala diğer ikisini saymıyorum fakat vogue çekimlerinin üç hafta önce bitmiş olması gerekiyordu. Ne var ki her seferinde izin kullanarak ertelemeyi tercih ettin." öne eğilerek işaret ve orta parmağıyla gözlüğünü çıkarma gereği duymadan alttan gözlerini ovusturdu. "Lisa'nın menajeri zaten öfkeli gözardı edilen faaliyetler yüzünden. Haklı olarak."

Lee'yle iki yıldır çalışıyordum fakat daha önce hiç bu kadar sıkıntılı görmemiştim onu. Aramızdaki ilişki zamanla yakın arkadaşlığa dönerken çoğu zaman menajerim olduğunu unuttuğum bile oluyordu.

Bu kadar sık ve hızlı konuşmasına gülerken içini rahatlatmak adına omzuna vurdum. "Kaçta çıkıyoruz demiştin?" Hevesle başını kaldırırken "Hemen şimdi." dediğinde 'ciddi misin?' dercesine yüzüne baktım. Yufka yürekli olmaktan nefret ediyordum.

Şık bir restoranın önünde durduğumuzda otomatik kapı açılmasıyla önce menajerim daha sonra ben arkasından inerek içeriye doğru yürürken üzerimize sürü gibi gelen insan topluluğuna takıldı gözlerim. "Basına aldırış etme. Ben hallederim." Lee'ye başımı sallayıp güneş gözlüğümü taktığım sırada bizi farkeden muhabirlerle birlikte etrafımızı korumalar sarmıştı. "Keşke grupla birlikte gelseydim." diye mırıldanarak adımlarımı hızlandırdım.

Falling Again •Lizgguk•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin