Falling Again •Lizgguk•

∆huit∆

İki gün sonra

~¶~

Jk: ben burda tam iki saattir bekliyorum?

Lalisa: üzgünüm ama erken gelmeni söyleyen ben değildim?

Jk: erken gelmedim bana söylenen saatte geldim yani iki saat önce.

Lalisa: Jungkook hazırlanmam zaman alıyor
biliyorsun...

Jk: Bilmiyorum.

Jk: çabuk ol!

Jk çevrimdışı

~¶~

"Unnie! Channel çantanı ancak böbreğimi verdiğimde alabileceğimi söylemiştin değil mi?" Lisa elinde tuttuğu siyah çantaya kısa bir göz atıp yatağının üzerine bıraktı.

"Lisa ölmek mi istiyorsun?" Jennie bir hışımla odaya girdiğinde, neredeyse gözü dönmüştü.

"Ciddiyim. Bu çantaya çok ihtiyacım var." Kendi çantasındaki eşyaları diğerine doldurmaya başlamıştı bile.

"Asla olmaz. O benim ilk göz ağrım." Diyerek yatağa oturmuştu.

"Justen Bieber'ı bilir misin?" Jennie gülümsedi.

"Kim Jennie'nin dayağını bilir misin?" Lisa göz devirdi. "Off unnie! Vermiyor musun şimdi?" Jennie 'hayır' anlamında kaşlarını kaldırdı. O sırada kapı şiddetli bir şekilde çalınmıştı.

"Kim bu ya?" Jennie kalkarak kapıya doğru ilerledi. Lisa bunu fırsat bilerek çantasındakileri tekrar boşalttı.

Jennie durmadan çalan zilin siniriyle ayaklarını yere vura vura yürüyordu. Neyseki evde sadece Lisa ve kendisi vardı.

"Nerdesin sen!" Jungkook kapıyı lisa'dan başka birinin açacağını düşünmüyordu. Karşısında Jennie'yi görünce duraksamıştı. "Noona?"

Jennie kocaman gülümsemişti "Jungkook!" ardından Jeongguk'a sarılmıştı. Eskilerden birini görmek ikisini de mutlu etmişti.

"Kocaman adam olmuşsun." dedi Jennie geri çekilerek.

"Yah! Sen hiç değişmemişsin hala bana çocuk muamelesi yapıyorsun noona." diye sitem etti içeri geçtiği esnada.

"Bana noona demeyi kes seni velet!" dedi Jennie kıkırdayarak. İkisi hala eskisi kadar iyi anlaşıyorlardı. Jungkook, Jisoo ve Chaeyong'la da en az Jennie'yle olduğu kadar iyi anlaşırdı.

"Unnie kim gelmiş?" diyerek içeri giriş yaptı Lisa. Jungkook'un yüzü az öncekinin aksine ciddi bir hal aldı onu görünce.

"Lisa neden Jungkook'un burda olduğunu söylemiyorsun." dedi Jennie sitemkar bir ses tonuyla.

"Şey...ben hazırım." Geniş kot pantolonu ve siyah yarım bluzunun altında beyaz sporlarla gayet sade bir havaalanı kombini yapmıştı. Ve Jungkook...o eşofmanlarıyla gelmişti. Sabah yataktan kalktığı gibi gelmişti sanki. Tek fark siyah bir şapka takıyor olmasıydı.